Nasreddin Hoca çalışmaları semineri

Eskişehir'de, UNESCO Türkiye Milli Komitesi Başkanlığı, Eskişehir Valiliği ve Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı iş birliğiyle Uluslararası Nasreddin Hoca çalışmaları semineri, düzenlendi.

 

 

UNESCO Türkiye Milli Komitesi Başkanı Öcal Oğuz, bir otelde düzenlenen seminerde yaptığı konuşmada, Nasreddin Hoca fıkralarını anlatan, kuşaktan kuşağa aktaran, dünyanın farklı ülkelerinden gelen uzmanlarla bir arada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sudan'dan, Çin'e kadar 28 ülkeyi Nasreddin Hoca fıkraları etrafında, Türkiye Dünyası Kültür Başkenti ve Somut Olmayan Kültürel Mirasın Başkenti Eskişehir'de bir araya getirmenin önemli olduğunu ifade eden Oğuz, şöyle konuştu:

 

 

 

"Bu son derece eğlenceli bir etkinlik. Burada birbirimize fırka anlatarak kültürel mirasın korunmasına yönelik ne yapabiliriz tedbirini geçireceğiz. Bazı ülkelerde 'Efendi', 'Molla Nasreddin', 'Cuha' diye anılan Nasreddin Hoca'ya, aynı espri ve ruh içinde sohbetlerin konusu, eleştirilerin malzemesi ve eğlencelerin bir enstrümanı olarak başvurmak önemlidir. Geleceğe ümit, mutluluk, huzur veren bir atmosferi o fıkralar etrafında yaratıyoruz. Dünyamızı yalnızlaştığı ve sanal dünyalarda mutlu olmaya çalıştığımız gerçeği göz önüne getirilirse, insanların salonlarda, kahvehanelerde, evlerde bir araya gelmeleri, son derece mutluluk vericidir. İletişim en temeli konuşmaktır. Söz olmasıydı, insan olmazdı.'

 

 

 

Oğuz, Nasreddin Hoca'nın, Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinin Hortu köyündeki kerpiç bir evde doğduğunu hatırlatarak, o evin restore edilerek ziyaretçilere açıldığını bildirdi. Nasreddin Hoca'nın, ilim irfan tahsil etmek üzere Akşehir'e gittiğini anımsatan Oğuz, "Bir rivayete göre orada ölmüştür, türbesi de oradadır. Bir başka rivayeti göre de Eskişehir'e tekrar buraya dönmüştür, Eskişehir'de ölmüştür. Denilebilir ki 'nereden çıktı bu hikaye- Bunun tam benzeri bizim ülkede de var. Nasreddin Hoca'nın türbesi ve mezarı bizim orada da var. Böyle değer verilen yüzyıllar boyunca anlatılan kahramanlar her yere gidip yerleşirler ve her yerde yaşama imkanı bulurlar" dedi. (AA)