Eskişehir'in tarihi ve turistik Odunpazarı bölgesine kadın girişimciler hayat veriyor. İşledikleri eserlere kadın zarafetini katan girişimciler, Eskişehirlilere özgün eserler sunuyor.
Başarılı kadınlardan Zehra Aktaş, eşi Seyfi Aktaş ile birlikte Tepebaşı Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan alınan kredi desteği ile işyerini 2 yıl önce açtı. Eşi Seyfi Aktaş ile birlikte lületaşı işleyen Zehra Aktaş, 15 senedir bu sanatla ilgilendiğini belirterek “Daha önce lületaşının çıkartıldığı Beyaz Altın köyünde yaşıyorduk. Bu işyerini açınca 2 yıl önce Eskişehir’e taşındık. Kocam 10 yaşından bu yana, ben de 15 yıldır lületaşı işindeyiz. Eşim ailece bu mesleği yapan 5'nci kuşak üyesi. Ona yardımcı olmak için ben de bu işe başladım. Yaz aylarında işlerimiz iyi gidiyor, ancak kış aylarında ise durgunluk başlıyor. Yerli, yabancı turistler Odunpazarı'na çok sayıda geliyor. Çinliler özellikle çok lületaşına büyük ilgi gösteriyor. Burada olmaktan çok memnunuz” şeklinde konuştu.
EKMEK KAPIMIZ
Bir diğer başarılı iş kadını Ayşe Sarvan ise, Savran Lületaşı isimli işyerini 2007’de açtığını anattı. Önce evlerinin alt katını atölyeye çevirdiklerini, kocası ile birlikte yaptıkları işleri açtıkları dükkanda satmaya başladıklarını söyleyen Sarvan "Yüzük, kolye, küpe, tespih çok giden ürünler. Havalar soğuduğu için turist sayısında azalma var. Biri üniversite, diğeri lise öğrencisi 2 çocuğum var. Burası bizim ekmek kapımız, turist çok olursa herkes kazanır. Beyler sokağı bizimle canlandı” diye konuştu.
LÜLETAŞINA KADIN ELİ DEĞDİ
Evli 2 erkek çocuk annesi Sema Ersoy ise, Deniz Köpüğü Lületaşı isimli işyerini geçtiğimiz haziran ayında açtı. Ersoy, girişimcilik serüvenini şöyle anlattı:
“KOSGEB sunduğum lületaşı işlemeciliği projem kabul edildi. Onaylanınca krediyi alacağız. Üç yıldır bu işi planlıyordum, bunun için önce kurslara katıldım, kayınpederim bu mesleğin ustası. Bu yüzden lületaşı nasıl seçilir, hangi taştan ne olur bunu biliyorum. İnsanlar bana 'Sizinle birlikte lületaşı işleri kibarlaştı' diyor. İnsanlar lületaşına kadın elinin değdiğini fark etti.” (HM)