Erdoğan’ın en büyük rakibi gözaltında!

Başlıktaki ifade, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun dün sabah gözaltına alınmasından sonra Türkiye ve dünya basın yayın organlarının manşetlerinde yer aldı.
Aslında her şey İmamoğlu’nun 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı iki defa kazanmasıyla başladı, ardından rakibine 1 milyon fark atarak 2024 yılında yeniden seçilmesiyle devam etti.
CHP’nin dışında her kesimden oy almayı başarabilen bir siyasi figür olarak ön plana çıkan İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en büyük rakibi haline geldi.
2019 yılından itibaren art arda soruşturmalara muhatap olan İmamoğlu’nun önceki gün diploması iptal edildi, dün de gözaltına alındı.
23 Mart’taki ön seçim sonrası CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olacak İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında rakip olarak görmek istemiyor.
Bu artık net olarak anlaşıldı.
Gelelim kulislerde konuşulan, 2 yıl içinde yaşanması muhtemel senaryolara…
Aralarında terör suçlaması da bulunan soruşturmalar dizisi kapsamında İmamoğlu, gözaltı sonrası çıkartılacağı mahkemece tutuklanacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine İstanbul Valisi kayyum olarak atanacak.
Ardından CHP’nin bir başka güçlü Cumhurbaşkanı adayı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında soruşturmalar açılacak.
Bu süreçte yıpratılacak Yavaş’ın da Cumhurbaşkanı adayı olması önlenecek.
Yetti mi?
Yetmedi.
CHP Büyük Kurultay’ı hakkındaki soruşturma derinleştirilecek ve CHP Kurultayı iptal edilecek.
Partinin varlığının sorgulanacağı bir süreçte CHP genel başkanlığına aday olacaklar üzerinden tartışmalar yaşanacak. 
İktidara namzet CHP iç tartışmalarıyla gündemi meşgul edecek, yıpratılacak.
Belki Özgür Özel belki de (eğer o zamana kadar kapatılmamışsa) CHP’nin göstereceği başka bir adayla AK Parti Genel Başkanı Erdoğan Cumhurbaşkanlığı yarışına girecek. 
Bu sırada, muhalefeti dizayn etme konusunda mahir olan Erdoğan, yeniden Cumhurbaşkanı seçilecek.
Nasıl?
Aklınıza yattı mı?
Bir ütopyadan değil, olabilirliği yüksek ihtimaller dizisinden bahsediyoruz.
“O kadar da değil”, “Türkiye’de hukuk var” diyenleri duyar gibiyim.
Dün itibarıyla Türkiye artık başka bir noktaya evrildi.
Demokrasinin ruhuna el-Fatiha.

‘Yaşadığımız süreç tam bir akıl tutulması’

İmamoğlu’nun gözaltına alınması tabii ki CHP’li belediyelerin yönettiği Eskişehir’de de tepkiyle karşılandı.

ESTV yayınına katılan, hakimlik de yapmış hukukçu Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin şu yorumu aslında yaşananların bir özeti niteliğinde:

“Yaşadığımız süreç tam bir akıl tutulması. Bu gözaltılar sürecin başka yere evrildiğini gösteriyor”

Hukuk ve adaletle, sandıkla iktidarın değişmesi gerektiğine inandıklarını dile getiren Ünlüce, “CHP’nin her bir neferi Ekrem İmamoğlu’nun yanında dimdik duracak. CHP’liler kadar inanın bu ülkede aydınlığa, demokrasiye inanan güzel insanların hepsi şüphesiz yanımızda olacaktır. CHP ön seçimi yapılacak” demeyi de ihmal etmedi.

Bir başka hukukçu Belediye Başkanı  Kazım Kurt da İmamoğlu’na yönelik suçlamaların tamamen siyasi olduğunu belirterek, “Hukuk devletinde herkes yargılanabilir ama bunun bir usulü vardır. Siyasi rakibini yok etmek amacıyla her şeyi yapan bir iktidarla karşı karşıyayız. Uzun süredir Türkiye’de hukuk tartışılıyor. Bu da en kaba ve en ağır şekliyle hukuk ihlalidir” dedi.

Eskişehir’i en deneyimli Belediye Başkanı Ahmet Ataç ise önemli bir konuya temas etti:

“Bence bu adaletin gücü değil güçlerin adaletidir. Bu tip eylemler, yapanlara zarar verir çünkü klasik bir laf vardır, ‘Adalet bir gün hepimize lazım olacak’. Bu ülkede yaşıyorsak mesuliyet hepimize ait. Seçim ilan etsinler ikisi de seçime girsin, kim bilek büküyorsa o Cumhurbaşkanı olsun ama bundan korkuyorlarsa onu bilemem.”

“Tehlikeli sularda yüzüyorlar” ifadesiyle söze başlayan CHP İl Başkanı Avukat Talat Yalaz da “Burada tabii ki bir amaç var, hukuki değil siyasi bir amaç söz konusu. Amacın farkındayız pazar günü ön seçim yapacağız, bir milim taviz vermiyoruz. Sözün bittiği yerdeyiz. Ama sağduyumuzu kaybetmeden soğukkanlılığımızı kaybetmeden, kendimizde tarihi bir sorumluluk ve yükümlülük görüyoruz” yorumunu yaptı.