Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç

Yazmaya başlarken üç beş nokta …

Sevgili okuyanlarım değerli arkadaşlarım, Öncelikle geçen haftaki yazıma gösterilen ilgi, katkı ve önerilerinize teşekkür ederim.  Gazetemizde tekrar yazmaya başlamamın nasıl geliştiğini ifade etmekle başlamak istiyorum. 

30 Eylül 2023 08:50
A
a
Sütiş Eskişehir
Sevgili okuyanlarım değerli arkadaşlarım,
Öncelikle geçen haftaki yazıma gösterilen ilgi, katkı ve önerilerinize teşekkür ederim.  Gazetemizde tekrar yazmaya başlamamın nasıl geliştiğini ifade etmekle başlamak istiyorum.  Aslında gazetede ayda bir, önemli gün ve haftalarda yazmayı planlamıştım.  Ancak değerli arkadaşım Ali Baş ile Anadolu Gazetesi yazı işleri müdürü sayın Hilal Köver’in “her hafta yazalım, Hocam” istem ve önerileriyle yola koyulduk… Bu nedenle ilk haftaki yazı önceden yazılmış olması nedeniyle bir başlangıç yazısı olma niteliklerini pek taşıyamadı… Bundan böyle haftada bir kez Cumartesi günleri birlikte olmaya çalışacağız.
 
Peki neleri konu edeceğiz; neleri nasıl ortaya koyacağız; ilkelerimiz, bakışımız ne olacak kuşkusuz önemli…
Her şeyden önce gazetede yazı yazmak akademik yazı yazmaktan kimi farklılıklar göstermekte.  Gazetelerin kendilerine özgü nitelik ve referanslarıyla farklı toplumsal sorumluluk taşırlar.  Bugün yaygın ya da yerel gazete türlerinin hangisine bakılırsa bakılsın, gazete yazısının akademik ve bilimsel yazılardan önemli farklılıklar gösterdiği açıktır.  Dünden bugüne, yaygın gazeteler Cumhuriyet, Milliyet, Hürriyet, Sabah, Takvim, Ortadoğu, Türkgün veya Millî Gazete gibi gazetelere dair algılar her bir okuyucuya göre kuşkusuz kimi farklılık gösterir.  Çünkü gazetelerin kendilerine özgü öne çıkan baskın nitelikleri bulunup; kimi zaman kimi kişilere göre farklı olsa da belli bir referansa işaret ederler. Aynı olgu yerel basın için de geçerlidir. Tüm eleştirilere karşılık Eskişehir yerel basınında daha güvenli bir ortamın olduğu kanısını taşımakla birlikte, referansların farklılığına da saygı göstermemizin bir gereklilik olduğunu vurgulayalım. Demokrasi diyorsak bu farklılıkları basın ahlak, ilke ve uygulamalarına uymak koşuluyla hoş görmek ve aslında bir zenginlik olarak görmek gerekir. Buradan hareketle bir akademisyenin hem akademik ilke ve ahlaka sadık oluş hem de basın yayın ilke ve uygulamalarını dikkate almak sorumluluğunun olduğu açıktır. Bu görüşler ışığında şu noktalara dikkat çekmek isterim.
 
Akademisyen her şeyden önce bilim insanıdır ve bunun gereği olarak bilim ahlak ve anlayışlarına sadık kalmalıdır.  Bununla birlikte akademisyen ahlak, bilim ve demokrasi ilkeleri çerçevesinde toplumsal olaylara karşı sosyal sorumluluk taşımalıdır.  Bu nedenle bilimsel bakışla sosyal, ekonomik ve politik olay, olgu ve durumları doğru yorumlama ve objektif olma temel ilkemiz olacaktır.
 
Yazılarımız ağırlıklı olarak kendi çalışma alanımız eğitim bilimleri ve onun özellikle yönetim, felsefi, sosyal ve politik bağlamlı konuları üzerine odaklanacaktır. Eğitim süreçlerini salt pedagojik boyutuyla ele almak önemli bir eksikliktir. Nitekim eğitimin sosyal, ekonomik, hukuki ve politik çevreden soyutlanması olanaksızdır.  Buna bağlı olarak da yazılar sosyal medyadaki yaygın ifadesiyle “çiçek- böcek” paylaşma türünde olmayacaktır. Ancak ahlak, bilim, demokrasi ve objektifliğin esas alınması bir zorunlu olduğu unutulmayacaktır.
 
Gazi Eğitim’de okurken günlük sosyal, ekonomik, politik ve eğitsel olaylara merakım ile okumaya ve yazmaya olan ilgim nedeniyle soranlara hep gazeteci olacağım gibi bir yanıt verirdim. Onlarca yıl geçmiş olmasına rağmen hala böylesi bir uğraş isteğinin yok olmamış olması bizleri yine bu yollara düşürdü diyelim…
 
Yazılarımızı “Üç Nokta” başlığı altında yayınlayacağız. Bu kararı almamda başlığın, çok eskilerde güzel ilçemiz Polatlı'da, Polatlı Postası Gazetesi’nde gençlik heyecanı ve acemiliğiyle amatörce yazdığım yazılarda kullandığım başlık olması önemli bir etken... “Üç nokta” koyalım düşünmek ve düşündürmek için diyerek, o yaşlarda başladığım uğraş bir bakıma yeniden nüksetti demek pek de yanlış olmayacaktır.
 
Türkçe yazım kuralları incelendiğinde üç noktanın okuyucuya düşünme, kendi görüşlerini ekleme gibi bir olanak verdiğini çoğumuz biliriz.  Bu nedenle yazılarımızı “üç nokta” başlığında toplamayı uygun gördük.  İstedik ki okurlar, eski yeni arkadaşlar, ülke sorunlarına duyarlı olan yurttaşlar aslında herkes düşünsün, kendi görüşlerini eklesin, yurt ve dünyanın sorun ve çözümlerine kafa yorsun.
 
Unutmamak gerekir ki bu dünya, bu ülke bu yurt hepimizin!  Sosyal, ekonomik, politik, hukuki ve eğitsel sorun ve çözümleri hepimizin.  Bu gök kubbede hep birlikte daha iyi, daha güzel ve daha doğruya ulaşmak umuduyla yeniden merhaba…
Tekrar Üç Nokta’dan merhaba …
 
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi