Unutulmaz bir başyapıt: Titanik

Bu hafta sizlere çoğumuzun en az bir kere izlediği, efsane film Titanik’ten bahsedeceğim. 1997’de vizyona giren Amerikan yapımı filmin yönetmen koltuğunda James Cameron oturuyor. Başrolleri ise sinema yıldızları Leonardo DiCaprio ile Kate Winslet paylaşıyor. Romantik dram filmi Titanik, gerek konusuyla, gerek oyunculuklarla vizyona girdiği günden bugüne hala izleniyor, seviliyor. Gelin detaylara bakalım.

ROSE VE JACK’İN AŞKI

Titanik… Tıpkı Hababam Sınıfı’nı televizyonda gördüğümüzde sevindiğimiz gibi, Titanik ile de her karşılaştığımızda mutlaka izler ve işin garibi keyif de alırız. Aslında konusu bir o kadar dramatik olan efsane film, her izlendiğinde izleyiciyi fazlasıyla etkilemeyi başarıyor. Filmin konusu şöyle; Asla batmaz denilen Titanik’e farklı sınıflardan çok sayıda yolcu biner. Aslında Türk filmlerinden alışık olduğumuz zengin kız fakir oğlan hikayesi gibi, gemide yer alan Rose ve Jack’in aşkı ele alınır. Onların birbirine bağlılığı, toplumsal farklılıkların işlendiği film, geminin bir buz dağına çarparak batmasıyla son bulur. Binlerce kişinin öldüğü bu felaket, Jack ve Rose’un aşkıyla birleşerek oldukça dramatik bir şekilde izleyiciye sunulur.

 11 DALDA OSCAR

Filmin bu kadar sevilmesi tabi ki tesadüf değil. 14 dalda Oscar adayı olarak gösterilen, 11 dalda Oscar ödülüne sahip olan bu başyapıt, hala Türkiye’de en çok izlenen ilk 10 film arasındaki tek yabancı film olma özelliği taşıyor. IMDb verilerine göre 126 farklı ödül kazanan, 80 ödül adaylığı bulunan filmin konusu hakkında birçok söylenti var. Çeşitli ihmaller sebebiyle yaklaşık bin 500 kişinin öldüğü söyleniyor. Filmde gemi batarken bile müzisyenlerin çalmaya devam ettiği sahneyi izlemiştik. Gerçekte de müzisyenlerin gemi batarken çalmaya devam ettiği biliniyor. Ayrıca filmin yapım aşamasında harcanan bütçe, gerçekte geminin maliyetinden daha fazlaymış! Ne diyelim, bu facianın uyarlamasını hala izlemeyen kaldıysa şimdiden iyi seyirler!