Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı
Celalettin Kesikbaş durgun gündeme hareket getirmiş, Bakanlığın da yapılmasını gerekli gördüğü ‘raylı sistemler ihtisas organize sanayi bölgesi’ projesini kamuoyuna sunmuş, projenin uygulanması gereken alanın da Alpu olduğuna dikkat çekmişti.
Bu fikrini de URAYSİM projesiyle desteklemiş, “hızlı tren test merkezi Alpu’da yapıldığına göre raylı sistemler ihtisas organize sanayi bölgesi de URAYSİM’e entegre bir biçimde Alpu’da yapılmalı” demişti.
*
Bununla beraber ortalık karıştı!
*
Büyükşehir Belediye Başkanı
Yılmaz Büyükerşen, “Yanlış yapıyorlar” diyerek söz konusu projeye karşı çıktı.
*
Odunpazarı Belediye Başkanı
Kazım Kurt, bahsi geçen bölgeden arazi satın alanları ifşa ederek “verimli tarım arazilerinin olduğu bir yere bu proje yapılmamalı” görüşünü savundu.
*
CHP Parti Meclisi Üyesi
Gaye Usluer, konunun bilimsel zeminde değerlendirilmesinin faydalı olacağını ifade ederek ilgili odaların, belediyelerin, sivil toplum örgütlerinin ve ilgili bakanlıkların bir araya gelerek en doğru olana karar vermesi gerektiğini söyledi.
*
Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı
Ömer Zeydan, bahsi geçen alanın mera-tarım arazisi vasfından çıktığını, bununla beraber Alpu’ya, URAYSİM’in yanında raylı sistemler ihtisas organize sanayi bölgesi kurulması görüşüne katıldığını belirtti. Zeydan, aynı zamanda, tartışmaları bitirmek için şu öneriyi sundu: Valilik işe el atmalı, mera-tarım arazisi vasfını yitirmiş o alan için ‘Tarım arazisi vasfını yitirmiş’ şeklinde rapor hazırlamalı.
*
Yukarıda görüşlerini okuduğunuz dört ismin ardından bir isim daha tartışmaya dahil oldu.
Dahil olan kişi, CHP Eskişehir Milletvekili
Jale Nur Süllü.
*
Şimdi, ben soracağım, Jale Nur Süllü yanıtlayacak.
*
Soru ve cevapları aynı şekilde aktarıyor,
hiçbir yorum yapmadan takdiri siz değerli okurlarımıza bırakıyor ve bugünlük MIH sütunlarını kapatıyorum.
*
Başlayalım…
*
- ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, Alpu’ya, URAYSİM’e entegre bir ‘Raylı Sistemler İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ kurulması görüşünü destekliyor; bakanlığın da bu projeyi istediğine vurgu yapıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
‘YANLIŞ ZEMİNDE TARTIŞILIYOR’
J.N.SÜLLÜ: URAYSİM’in ne durumda olduğunu şu an bilmiyoruz. URAYSİM’in yapıldığı söylenen alan bir mera alanıydı. Ve mera vasfından çıkarıldı orası. Şu anda oranın ne olduğunu kimse biliyor mu? Şimdi oradaki alanın çok büyük bölümü, sözü edilen 700 dönümün çok büyük bölümü maden sahası üzerinde. Şu anda ilgili kurumların orada kömür arama ruhsatları var. Üstüne üstlük Sanayi Odası diyor ki: Ben ‘raylı sistemler organize sanayi bölgesini’ buraya kuracağım. Ben de bu işin tartışıldığı zeminin yanlış olduğunu söylüyorum. Ha, bir de… TÜLOMSAŞ’ı düşünün… TÜLOMSAŞ’ın bir eski çalışanı, gitsin bir orayı görsün. TÜLOMSAŞ’ın genel müdürlüğü gitmiş bölge müdürlüğü olmuş, bütün tezgahlarının üzeri kapalı, her şey atıl durumda, hali içler acısı. Şimdi bütün bunlar olup biterken ses çıkarmayan kişiler…
J.N.SÜLLÜ: Yani ben şimdi isim vermeyeyim. Bu konuları kimler kimin değirmenine su taşımak için gündeme getiriyorlarsa…
- Celalettin Kesikbaş’tan mı bahsediyorsunuz?
J.N.SÜLLÜ: Bakın, şimdi, yani orada ses çıkarmıyorsunuz. Şimdi Alpu’da yapılsın diyorlar. Ben Alpu ısrarının nedenini anlamış değilim. Bakın, bizim biliyorsunuz, şu anda…
- URAYSİM Alpu’da yapıldığı için daha mantıklı olacağını söylüyorlar…
J.N.SÜLLÜ: Ama bakın, 32 bin dönüm organizede bizim yerimiz var.
- Yani siz şunu söylüyorsunuz: Siz, ihtisas organize sanayi bölgesi kurulmasın demiyorsunuz. Siz diyorsunuz ki: Organize sanayi bölgesinde yer var, gitsinler orada kursunlar. Ama Alpu’da verimli tarım arazilerinin olduğu yerde kurmasınlar…
J.N.SÜLLÜ: Bakın öyle bir şey demiyorum. Öyle demiyorum.
- Alpu’da kursunlar mı diyorsunuz?
J.N.SÜLLÜ: Hayır, Alpu’da da kurulsa… Bakın olayın tartışılma zemini… Alpu’da kursunlar mı kurmasınlarmıya endekslenirse, bu zemine indirgenirse yanlış olduğunu söylüyorum.
- Daha geniş perspektifte tartışılsın istiyorsunuz yani…
J.N.SÜLLÜ: Bir kere TÜLOMSAŞ… Bu gerçeği bir kenara koyalım. Şöyle… URAYSİM projesinin burada sıkıntıları var. Daha orada tren yolları için kamulaştırma yapılması gerekiyor. Ve Alpu Belediye Başkanımız ilk seçildiği zaman önünde bir proje buldu. Köprü yapımı projesi. Bakanlıktan alelacele göndermişler bunu plan değişikliği için.
- Bu arada Alpu Belediye Başkanı Gürbüz Güller de raylı sistemler ihtisas organize sanayi bölgesinin Alpu’ya kurulmasına ilişkin önce çok olumlu görüşler beyan etmiş. Daha sonra da nedendir bilinmez geri çekilmiş.
J.N.SÜLLÜ: Şimdi, doğrudur. Bakın işte şunu söylüyorum… Belediye başkanı olarak tabii ki ilçesi sınırlarına gelecek bir yatırım kendisini mutlaka sevindirecektir. Biliyorsunuz Alpu çok sıkıntılı bir belediye, çok borçla devralındı. Dolayısıyla Alpu Belediye Başkanımızın gelir getirecek, istihdam alanı yaratacak bir projeye sıcak bakması kadar doğal bir şey olamaz.
- Ancak Gürbüz Güller sonra vazgeçiyor.
J.N.SÜLLÜ: Ama bakın… Şöyle… Hayır, vazgeçmiyor. Öyle demeyelim. Şimdi bakın, böyle sorular üzerine indirgersek yanlış yaparız.
- Fakat soru sormazsak gerçeği bulamayız.
J.N.SÜLLÜ: Ama bende şunu söylemeye çalışıyorum. Bu zeminler yanlış. Bu, buraya kurulsun mu? Yoksa buraya mı kurulsun diye gidersek biz yanlış yaparız.
- Peki, nasıl tartışmalıyız sizce?
BÖLGEDE ARAZİ ALINMASINA İLİŞKİN TARTIŞMAYI YANLIŞ BULUYOR
J.N.SÜLLÜ: Bence şöyle tartışmalıyız: Şimdi önce URAYSİM’in gerçeklerini ortaya koymalıyız. Yahu kardeşim bir sorsunlar. URAYSİM ne aşamada? Ne zaman bitecek? Ne oluyor? Ne bitiyor? İçinde ne var? Orada binaların çürüdüğü söyleniyor? Önce bir bunlar ortaya konulsun. Ha, tabii ki biz bu yatırıma karşı değiliz. Ama bu yatırım yapılırken de yanlış yere yapılmış… Geçmişte de ben yanlış yere yapılmış olduğunu düşünüyordum URAYSİM’in. Çünkü projenin belirlendiği alanın büyük bölümü maden arama sahalarının üzerinde. Kamulaştırmalar var orada. Yol problemi var. Bakın yıllarca biz ‘Alpu ölüm yolu’ diye dile getirdik. Oraya şimdi bir düzenleme yapıyorlar güya; bir oradan giriyorlar çift yola, bir buradan giriyorlar çift yola… Bakın belediye başkanlarımız karşı çıkmakta şöyle haklı. Orada bir alt yapı… Şimdi oraya alt yapıyı kim götürecek? Tamam, iyi güzel, haydi aklımızın estiği yere gidelim yatırım yapalım. Ama onun bir altyapısı var. Benim şimdi anlamadığım nokta şu: Şimdi bizim 32 bin dönüm organize sanayi bölgemiz var. Ve bunun 500 dönümü raylı sistemler kümelenmesine ayrılmış durumda. Şimdi neden orası değil? Mevcut organize sanayi bölgesi ile URAYSİM arasında çok büyük bir mesafe yok. Yani şimdi ben burada kimin değirmenine su taşımak için orada bunun yapıldığını bilmiyorum. Şu konuyu da yanlış buluyorum: Yok oradan arsa aldılar, rant… Bunların tartışılmasını da yanlış buluyorum. Önce oturulup bunların bilimsel olarak ortaya konması lazım.
J.N.SÜLLÜ: Yahu ben… Hani şimdi… Böyle… O rant elde etmesin bu rant elde etmesin, o almış bu almış, bunlarla bu iş olmaz. Oturup bunları konuşmak gerek gerçek anlamda.
- Hasanbey Lojistik Merkezi’nin olduğu alandan da araziler alındığı söyleniyor?
‘HASANBEY’DE HALAMIN ÇİFTLİĞİ VAR’
J.N.SÜLLÜ: Yahu işte, zaten Hasanbey’in çok büyük bölümü Asuman Müftüoğlu… Benim halamın da çiftliği var orada biliyorsunuz, Hasanbey’in orada. Ben bunların… Bakın biz Eskişehirliler inanılmaz bir direniş sergiledik Alpu termik santrali için. Şimdi farklı bir alanda sanayi açacağız, yolunu açacağız, yol sıkıntılı. Bakın şimdi bunu söyleyenler diyorlar ki: İşte biz mobilya sektörünü de geçmişte böyle kaçırdık, otomobil sektörünü de böyle kaçırdık.
- Celalettin Kesikbaş söyledi bunları…
J.N.SÜLLÜ: Yahu ben Celalettin Bey’i son derece seviyorum. Ona saygı duyuyorum, hani sevdiğimizde bir arkadaşımız. Vizyoner bir arkadaşımız. Eğitimi son derece iyi ama bu konuya neden bu denli, bunu hani neden farklı bir düzleme çektiğini anlamış değilim. Yani gerçekten anlamış değilim.
- Celalettin Kesikbaş projelerinin siyasi zemine çekildiğini, bu zeminde tartışıldığını söylüyor, engellendiğini ifade ediyor. İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Projesinin de siyaset konusu yapılmaya çalışıldığını savunuyor.
J.N.SÜLLÜ: Bakın bu konu siyaset konusu değil.
- Yine Kesikbaş, “Taht savaşları var” diyor Eskişehir’de.
‘ESKİŞEHİR KRALİYET DEĞİL’
J.N.SÜLLÜ: Şimdi o cümleyi duydum. Bir kere her şeyden önce herkes şunu bilmeli: Eskişehir bir kraliyet değil. Eskişehir, Eskişehirlilerin hür iradesiyle yerel yönetimlerini seçer ve kendine hizmet eden, yıllarca Eskişehir’i bu hale getirenlere her zaman karşılığını veren seçmenlerin oy kullanmasına… Demokratik seçimlerin olduğu, bakın… Yahu bir kere o tanımlamayı çok yanlış buluyorum. Ne taht savaşı olabilir Eskişehir’de?
- Bir metafor mu kullandı acaba?
J.N.SÜLLÜ: Eskişehir bir kraliyet değil. Yani Eskişehir bir krallık değil. Ha, kral olanlar var Ankara’da. Ankara’da sarayda krallığa soyunanlar var. Ama ülkemizin seçmeni, ülkemizin vatandaşları buna da izin vermez. Dolayısıyla Eskişehir bu tür yaftalamalarla, taht oyunları… Bakın bugün otomotiv sektörü Eskişehir’de yapılmadıysa ki ben geçmişte Yılmaz Hoca’mın bu yöndeki çabalarını çok iyi biliyorum. Belediye meclis üyesiydim biliyorsunuz.
- Yılmaz Büyükerşen otomotiv sektörünün Eskişehir’e gelmesini istedi diyorsunuz yani…
J.N.SÜLLÜ: Tabii ki. Bakın şöyle… O zaman gelmeme nedenleri, tabii farklı nedenler de vardı ama… En büyük nedenlerinden biri, bir liman bağlantısının olmamasıydı. Eh, şimdi tüm bunları söyleyenler gelsinler çevreyolunun üzerinde dursunlar.
- Siz soru önergesi verdiniz çevreyoluna ilişkin, Kuzey çevreyolu projesinin dahi olmadığı ortaya çıktı.
J.N.SÜLLÜ: Yahu zaten insanın içini acıtan yanı da o. Bakan geldi gitti, ama kimse Eskişehir’in çevre yolu ne olacak demedi. Haydi, basın soramadı, kalktı…
- İzin verselerdi meslektaşlarımız soru sorardı elbette.
J.N.SÜLLÜ: Zaten yerel yöneticilere haber vermeden geldi gitti. Hiçbir yerel yöneticiyle; ne Yılmaz Hoca’yla, ne Odunpazarı Belediye Başkanımızla, ne Tepebaşı Belediye Başkanımızla görüşmedi. Vali Bey’i ziyaret etti. Sayın Vali’miz çok iyi niyetli bir insan ama yeni geldi ve bu konuda kendisine ne anlatılıyor bilmiyoruz. Bakan gitti, TÜLOMSAŞ’ta açıklama yaptı. Kimsenin de yüzü kızarmadı. Şöyle kızarmadı: Eskişehir’in bir çevreyolu sorunu var ve insanlar ölüyor.
- “Biz daha çevreyolunu yapamamışız, URAYSİM’i nasıl yapacağız” mı diyorsunuz?
J.N.SÜLLÜ: Hayır, onu demiyorum. Önce bir çevreyolunu yapsınlar bakalım. Liman Bağlantısı için bastırsın bakalım bu şehrin dinamikleri, eğer böyle bir güçleri varsa. Tek bir konuya takılıp da illa bu buraya yapılsın diye bu zeminde tartışmamamız gerektiğini düşünüyorum.
- Daha geniş pencerede tartışılsın istiyorsunuz. Organize sanayi bölgesinde, zaten raylı sistemlere ilişkin bir alan ayrılmış diyorsunuz. Yapılması gerekiyorsa oraya yapılmasını savunuyorsunuz. URAYSİM’in yapımı bitirilmiş olsa dahi organize sanayi bölgesiyle mesafesi uzak olmadığı için, ihtisas organize sanayi bölgesinin mevcut sanayi bölgesinde ayrılan alana yapılmasını istiyorsunuz. Ama tarım arazilerinin üzerine raylı sistemler ihtisas organize sanayi bölgesinin yapılmasının yanlış olduğunu düşünüyorsunuz. Doğru mu?
J.N.SÜLLÜ: Yani… Hani… Bu zeminde tartışmamamız gerektiğini düşünüyorum. Oraya yapılmasın. Bence yeri orası değil. Orası tarım bölgesi.