Politika olmasın, insanlığımız kalsın…

Kış ayı olmasına rağmen kuraklıkla cebelleşiyoruz.

22 Aralık 2020 09:17
A
a
Sütiş Eskişehir
Kış ayı olmasına rağmen kuraklıkla cebelleşiyoruz.
 
*
 
Kar yok.
 
*
 
Yağmur bile çiselemiyor!
 
*
 
Durum böyle olunca, barajlarımız da alarm veriyor.
 
*
 
Bugün, yine, Porsuk Barajı’nı işleyeceğim.
 
*
 
Eskişehirli yurttaşlarımızın tek kullanma suyu kaynağı olan Porsuk Barajı can çekişiyor.
 
*
 
Ha kurudu, ha kuruyacak!
 
*
 
Fakat buna karşın önlem alındığı söylenemez.
 
*
 
Önlem alınması bir yana…
Sanki inat edermiş gibi…
 
  • DSİ, sulama kanalları dışında Porsuk Çayı’nın ana yatağına verilen su kapaklarını sonuna kadar açtırarak baraj su seviyesinin hızla düşmesine sebep oluyor.
  • Polatlılı çiftçi kullanma suyu kaynağı olan Porsuk Çayı’nın suyunu tarım için kullanıyor, yetmiyor daha ileri gidip vahşi sulama yöntemini tercih ediyor.
 
*
 
Bu kabul edilemez duruma Ankara siyasetçileri ile bürokrasisi fırsat verirken, Eskişehir siyasetçileri ile bürokrasisi suskun kalmayı tercih ediyor.
 
*
 2005 - 2020 Porsuk Barajı su karşılaştırması
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in yukarıdaki vaziyete ilişkin görüşleri orta yerde duruyor.
Büyükerşen, yaşanan sorunun çözümü noktasında Eskişehir’deki yetkililerin çekingen yaklaşımlarının dikkat çekici olduğuna vurgu yapıyor.
 
*
 
Ve vatandaşa seslenerek şu uyarıda bulunuyor, Büyükerşen:
 
BİREYSEL ÖNLEM TAVSİYESİ
Koronavirüs gibi, deprem gibi büyük sorunlar ile uğraştığımız 2020 yılı içerisinde belki de en büyük sorunlarımızdan biri olan susuzluk tehlikesini gözden kaçırıyoruz. Meteorolojik Kuraklık Haritası'na göre ülkemizin son 3 aylık yağış grafiği yayımlandı ve durum hiç de tatmin edici değil. Grafiğe göre geçtiğimiz yıllara oranla yağışların bu yıl yüzde 58 daha az olduğu gözüküyor. Su zengini bir ülke olmadığımızı da düşünürsek yağışların bu denli az olması su kıtlığı ve tarımsal kuraklık yaşayabileceğimizi gösteriyor. Bir de buna su havzalarının yanlış kullanımı, orman alanlarının bilinçsizce yok edilmesi eklenince tehlikenin boyutları daha da artıyor. Gelecek yıllarda yaşanabilecek büyük sıkıntıların önüne geçebilmek için evlerimizde bireysel önlemler alabiliriz. Lütfen suyumuzu tasarruflu kullanalım, gelecek yıllarda susuz kalmayalım!”
 
*
 
Şimdi, böylesine içinden çıkılamaz bir vaziyetle karşı karşıya kalınca, birtakım öneriler sunuluyor.
Bahsi geçen önerilerden biri ise oldukça dikkat çekiyor.
Tüketiciyi Destekleme Derneği Başkanı Süleyman Bakal diyor ki: “Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Ilıca ve Sarısungur göletleri ile şehir şebeke suyunu desteklemelidir.”
 
*
 2017 - 2020 Porsuk Barajı karşılaştırması
Doğru.
Yerinde bir öneri olduğu söylenebilir.
Fakat Süleyman Bakal bunu söylerken, objektif davranması lazım gelir.
Çünkü bahse konu olan Ilıca Barajı’nı inşa eden kurum Büyükşehir Belediyesidir, barajda biriken suyun ithal borularla şebeke suyu depolarına iletilememesinin müsebbibi ise AK Partili meclis üyeleridir.
 
*
 
Şöyle anlatmak isterim…
 
*
 
26 kilometrelik isale hattı boruları için, 2018 yılı bütçesine yapım bedeli olarak 25 milyon TL ödenek, ESKİ tarafından bütçe teklifine konmuştu. Ancak AK Parti çoğunluğundaki Plan ve Bütçe Komisyonu, ESKİ’nin bütçe teklifinden bu ödenek miktarının tamamını çıkararak diğer kalemlere dağıtılma kararı verdi.
 
                                                                      *
 
Hemen sonrasında, ESKİ Genel Kurulundaki AK Parti çoğunluğu, CHP’li üyelerin tüm itirazlarına rağmen Plan ve Bütçe Komisyonunun kararını onayladı. Bununla beraber, barajdaki suyun şehirdeki depo ve arıtma tesislerine getirilerek mevcut kullanma suyuyla karıştırılıp şebeke suyu olarak verilmesi imkanı ortadan kaldırılmış oldu.
 
                                                                      *
 
Fakat bu arada, Yılmaz Büyükerşen, AK Parti çoğunluğundaki ESKİ Genel Kurulunun aldığı karara karşı dava açtı. Dava sonucunda mahkeme, Büyükerşen’i haklı buldu ve boruların alınabilmesinin önü açıldı.
 
                                                                       *
 
ESKİ, 2019 bütçesinde söz konusu isale hattı yatırımına yer verdi ise de, dövizdeki beklenmedik yüksek artış sebebiyle ithal boru ve işçilik maliyetleri yaklaşık yaklaşık 70 milyon TL’lik bir ödenek gerektiriyordu. Yanı sıra Türkiye’nin ekonomik durumu ve beraberinde gelen kredibilite güçlüğü ile dış kaynağa ihtiyaç duyulması, Ilıca Barajından su getirilebilmesi işini zora soktu.
 
                                                                       *
 
Şimdi, yani 2020’den 2021’e geçmek üzere olduğumuz şu günlerde isale hattının yapımı için kollar sıvanmaya kalksa, yine döviz kurundaki fırlama nedeniyle yaklaşık 90 milyon TL’lik bir ödeneğe ihtiyaç var.
 
*
 
Ancak…
Ilıca Barajı yapım işi belli engellemelerle geciktirilmeseydi.
2018’de 25 milyon TL’ye halledilebilecek boru işine, AK Partililer onay verseydi.
Bugün barajdan su geliyordu.
 
                                                                        *
 
Şimdi yapmaya kalksak, yaklaşık 90 milyon TL lazım.
25 milyon TL nerede, 90 milyon TL nerede!
 
                                                                        *
 
Öte yandan, bu sürecin sonunda, büyük boyutlu kamu zararının oluştuğunu da söylemek zorundayım.
Su getirme işinin yapım maliyeti bir hayli arttı; Türkiye’nin bugünkü ekonomik koşullarında söz konusu işi gerçekleştirmek neredeyse imkansız.
Eskişehirli yurttaşlarımız zarar gördü; zira ödediği vergilerle yapılan barajın suyundan faydalanamıyor.
 
*
 
Yani…
Tüketiciyi Destekleme Derneği Başkanı Süleyman Bakal “Ilıca Göleti kullanılsın” çıkışında bulunuyorsa, şapkayı önüne koyup objektif bir tavır sergilemek zorundadır.
 
*
 
Yazımı bitirirken şunları ifade etmek isterim.
Su işi ciddi iş, politik saiklerle hareket edilmemesi gereken hayati bir iş.
Eskişehir susuz kalırsa Ak Partili de suya muhtaç kalacak CHP’li de, MHP’li de, İYİ Partili de, Saadet Partili de, Büyük Birlik Partili de, Sol Partili de, vesaire…
O nedenle, hiç olmazsa bu mevzuda bir araya gelelim.
Bir ‘susuzlukla mücadele hareketi’ başlatalım ve Porsuk Çayı’nı kurumaktan kurtaralım, vahşi sulamaya karşı tavır geliştirelim, ağaçları kesmeyelim, ormanlar meydana getirelim.
Hep beraber yapalım.
Politika olmasın.
İnsanlığımız kalsın…
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Faik yıldız 22 Aralık 2020 14:29

Geçtiğimiz bahar aylarında hususi ılıca barajına gittim ve gördüm. Öyle söylendiği gibi derde derman olacak bir şey değil. Hiç bir akarsu kaynağından beslenmeyen bildiğiniz kurbağalı dere . Birde 70 milyon lira fark oluşması meselesi var . 70 milyon fark oluşması için işin aslı 200-250 milyon olması gerekir. Kuş uçuşu 20 km. Şehrin dibindeki mesafede bu rakamlar çokkkk abartılı . Millet 200-250km mesafeden içilecek kalitede Su getiriyor bu tantana yapılmıyor . Biz kurbağalı dereyi 5 yıldır konuşuyoruz .

2 2 Cevap Yaz
vatandaş 22 Aralık 2020 11:44

EBB Başkanı küsmüş mü bu iş ya 2018 yılında olur ,yada sonsuza kadar olmazmı demiş.Herşey pahalandı,bundan sonra suya yatırım yok mu diyor?Belediyenin varlık sebeplerinden en önemlisi içme ve kullanma suyu temini.

3 2 Cevap Yaz
Orhan

20 yıldır heykellere para gömceklerine bu günleri görseydiler bunları konuşmazdık

0 0
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi