Toplumların gelişimi insanların gelişiminden farklı. İnsanlar doğarlar, yaşarlar yitip giderler. Toplumlar doğarlar, yaşarlar, değişirler farklı adlarla yeni topluluklar oluştururlar…
Toplumların gelişimi insanların gelişiminden farklı. İnsanlar doğarlar, yaşarlar yitip giderler. Toplumlar doğarlar, yaşarlar, değişirler farklı adlarla yeni topluluklar oluştururlar… Toplumların yaşamı inişli çıkışlı, iyi kötü, güzel çirkin yığınla olay, dönem ve aşama. Sosyoloji biliminde toplumları insanlara ya da mekanik ögelere benzeten kimi yaklaşımlar bulunsa da özüyle toplumların farklı olduğu açık. Ancak vurgulanması gereken noktalardan biri; insan ve toplumların değiştiği gerçeğidir.
* * *
Anadolu ve Trakya topraklarında oluşturduğumuz bizim toplum kuşkusuz nice badire, elem, keder, ihaneti görmüş bir topluluktur.
Bir kültürler yumağıdır Anadolu ve Trakya
Kimi yerde horon kimi yerde halay kimi yerde zeybektir bu güzelim topraklar…
Kimi yerde türkü kimi yerde ezgi kimi yerde şarkı…
Kimi yerde kemençe kimi yerde saz kimi yerde tulum…
Yöneteni padişahı ihanet edip kaçmış gitmiştir. Nice ihaneti görmüştür bu topraklar. Müstemleke muamelesi görmüştür bu topraklar. Kimi zaman da har vurup harman savurmuştur sorumsuz sorumluları…
Hasta adam, göçtüler gittiler derken tarihin yeniden yazıldığı ama bu sefer farklı yaşandığı yazıldığı dönem başlamıştır. Çıkış koşul ve nedenleri ne olursa olsun ne denilirse denilsin ok yaydan çıkmıştır Mustafa Kemal yola koyulmuştur. Mayıs’ın on dokuzunda manifesto kafadadır şimdilik yürektedir. Sonradan görülecektir ki hedefte bu topraklarda muasır medeniyeti temel alan yeni bir ülke yeni bir toplum kendi deyişiyle “sosyete” oluşturmaktır. Nice siyaset bezirganlarını, emperyalizmin iş birlikçilerini, softaları, kutsal din duygularını kullananları teker teker alt etmiş muhteşem bir vizyonla nihai hedefe yürümüştür Mustafa Kemal ve arkadaşları…
Mustafa Kemal ve arkadaşlarının başardıklarına tarih, sosyoloji ve pedagoji boyutlarıyla bakılırsa şu dersleri çıkarmak mümkündür. Bir başka ifadeyle Mustafa kemal hareketi veya Anadolu İhtilali ile ilgili hangi yorumlar yapılabilir sorusudur bu.
* Anadolu İhtilali bağımsızlıkçı bir harekettir. Yüzyıllar süren bir imparatorluktan sona kalan topraklardan ulusal bağımsızlığı temel alan bir ülke çıkarmaktır.
* Anadolu İhtilali, Anadolu ve Trakya topraklarında yeşeren geç gelişen ama akla ve bilime dayanan bir milliyetçilik hareketidir. Hareket, sosyolojik olarak sübjektif ve objektif millet kavramlarından objektif millet kavramına dayandırılan bir milliyetçilik anlayışıdır. Aynı sosyal, ekonomik çevreye oturan farklı alt kültürleri ortak paydada toplamayı amaçlayan bir anlayıştır. Anadolu İhtilali’nin en çok tartışılan ve başkalarınca en çok kullanılan sorun alanlarından biri budur. Bu nokta, çok ama çok dikkatli olunması gereken boyuttur.
* Batı’ya Batı’nın öbür yüzünün kafasıyla kafa tutmaktır Anadolu İhtilali. Şöyle ki genel olarak Siyaset Bilim jargonunda Batı’nın iki yüzü olduğu ifade edilir. Birinci yüzü Rönesans, Reform, Aydınlanma ve modernleşme yani olumlu yüzü. İkinci yüzü zülüm, çifte standartlık, sömürgecilik özetle emperyalizm yani kötü yüzü. İşte Mustafa Kemal ve arkadaşlarının mücadelesi iyi olanını amaçlayarak ve kullanarak kötü olana karşı direnmek ve kazanmaktır…
* Anadolu İhtilali elde avuçta olanla pragmatik sonuçlar almayı yöntem edinen bir harekettir. Günlük yaşamda veya akademik dünyada tartışılan birçok sorunun çözümü kitaplarda yazdığı gibi olmadığı sıklıkla dile getirilir. İşin doğası, sosyal bilim alanlarında çokça elde edilenlerin tüm coğrafyalarda geçerliliğinin sağlanmasının oldukça güç olduğu gerçeğidir. Mustafa Kemal ve yol arkadaşlarının bu noktada ülke, toprak, kültürel ve sosyolojik gerçekleri dikkate alan pragmatik bir yol izledikleri açıktır. Bir bakıma “biz bize benzeriz” anlayışı egemendir diyebiliriz.
* Anadolu İhtilali, olanaksızlıklar içinde olanak yaratmak gibi zor bir mücadele ve süreçtir. Hani sıklıkla paylaşılan iletilerde denildiği gibi zoru başarmaktır. “Ordu yok dediler kurulur dedi. Para yok dediler bulunur dedi. Düşman çok dediler yenilir dedi ve dediklerini yaptı.” sözü bir gerçek…
* Mustafa Kemal ve yol arkadaşlarının başarısı sadece askeri başarı değildir. Anadolu İhtilali, özüyle asker, sivil, sosyal, ekonomik ve politik yönüyle bir modernleşme hareketidir. Laiklik, devletçilik, eğitimin birleştirilmesi, dil devrimi, Meclis, cumhuriyetçilik özünde eldeki olanakları iyi, güzel ve doğru için harekete geçirme eylem ve politikalarıdır.
Peki her şey başarılmış mıdır diye bir soru sorarsak, …
Kuşkusuz hayır! Ancak önemli başarılar elde edildiği çok açık. Ayrıca yanlış ve hatalarımızdan ders almak ve sorunlarımızın çözümüne koyulmamız gerektiği tutacağımız yoldur.
Gelecek için neler yapmalıyız?
Kuşkusuz yanıtlar çok uzun ve tartışmalı. Ancak bir kısmını kısaca paylaşalım.
* Öncelikle tek yolcu olacaksak, tek yolumuz demokrasidir. Demokrasiyi tüm ilke, yöntem, kurum ve kuruluşlarıyla ihdas etmeliyiz…
* Yasama, yürütme ve yargı organlarının ayrıklığını temel almalıyız.
* Hukukun üstünlüğü ve adaletin egemenliğini sağlamalıyız.
* Eğitimi adım adım yeniden yapılandırmalıyız.
* Yerel yönetimleri güçlendirmeli ve yeniden yapılandırmalıyız.
* Kamu yönetiminde etkililik, verimlik, istikrarın sağlanması için siyaset ve yönetim ayrımını sağlamalıyız. İşe alma, görevlendirme ve atamalarda adil, açık ve ölçütlere dayalı bir sistem oluşturmalıyız.
* Üniversite ve akademik dünyamızı yeniden yapılandırmalıyız. Rektör atama, üniversite yönetimi oluşturmada siyasetten steril özerk bir üniversite oluşturmanın yollarını bulmalıyız.
* Parlamentoyu güçlendiren düzenlemelere yer vermeliyiz.
* TÜİK, RTÜK, TRT ve benzeri kurumları aktif siyasetin elinden kurtaracak özerk kurumlar olarak ihdas edecek yol ve yöntemleri bulmalıyız.
* * *
Kıssadan hisse az zamanda basit işler başarmadık. Başardıklarımızın yanında yapamadıklarımız ve yığınla yanlış ve eksiğimiz olduğu çok açık. İşin özü, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının ifade ettikleri gibi akılcılık ve bilimin yol göstericiliğinde Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına şimdiden iyi hazırlanmalıyız…
Bugün vesilesiyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk yol arkadaşları ve şehitlerimiz olmak üzere; bağımsızlık, demokrasi, sosyal, ekonomik ve kültürel gelişim mücadelemize emek verenlerden yitirdiklerimizi rahmetle; hayattaki büyüklerimizi saygıyla küçüklerimizi sevgiyle anıyoruz…
Daha nice güzelliklere…