Milletin efendisine sahip çıkalım

Atatürk, 1 Mart 1922 tarihinde, TBMM Üçüncü Toplanma Yılı Açış Konuşması “Köylü milletin efendisidir” sözünü söylüyor…
Tam 102 yıl önce…
Atatürk bu sözüyle Türkiye Cumhuriyeti’nin hedeflerinden bir tanesinin üretim olduğunu dile getirmiş, çiftçilerin kalkındırılması için çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulamıştı…
Dediğim gibi tam 102 yıl önce…
Yerli ve milli üretim gerçekten günümüzde oldukça kıymetli…
Atatürk tam 102 yıl önce üretimin ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmiş, dışa bağımlı bir ülkenin gelişmeyeceğine vurgu yapmıştı…
Ne yazık ki yanlış politikalar sonucu ülkemizde tarım ve hayvancılık gerilemiş durumda…
Köylü, toprağın ve doğanın en yakın dostudur. Toprağa elleriyle dokunurlar, doğanın dengesini yakından hissederler. Tarım ve hayvancılık gibi doğal yaşam biçimleri, köylünün yaşamının merkezindedir.
Bu nedenle, köylü toplumun en temel unsurlarından biridir ve toplumun varlığını sürdürebilmesi için vazgeçilmezdir.
Köylü, toplumun temel direğidir ve yaşamın kaynağını temsil eder. Onların varlığı ve refahı, toplumun refahıyla doğrudan ilişkilidir.
Bu nedenle, köylüye ve kırsal yaşama gereken önemi vermek, bir toplumun sağlıklı bir şekilde var olması için kaçınılmaz bir gerekliliktir.
Şimdilerde köyden kente göç nedeniyle tarımsal faaliyetler bazı noktalarda yok denecek kadar az…
Hükümet ve belediyeler tarafından tarımın tekrar eski günlere döndürebilmesi için bir takım çalışmalar yapılıyor, köylerde yaşayan üreticilere destekler veriliyor…
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “köylü milletin efendisidir” sözü hiçbir zaman aklımızdan çıkmamalı…
Üretim yoksa bir ülke gelişemez, ilerleyemez, ekonomisi büyüyemez…
Önce köylümüze sahip çıkalım…
Üretelim ki ülkemizi yaşatalım…