Kolay nedir, zor nedir?
Beyefendiye sormuşlar, “Kolay nedir, zor nedir?” diye. Beyefendi yanıtlamış: “Bu soruyu sormak kolay, yanıtlamak zordur.”
Kolay nedir, zor nedir?
Beyefendiye sormuşlar, “Kolay nedir, zor nedir?” diye. Beyefendi yanıtlamış: “Bu soruyu sormak kolay, yanıtlamak zordur.”
Öğrenci ne sordu, hoca ne dedi?
Yıl sanırım 1983-1984 gibi. Yunus Emre Kampüsü şimdiki hukuk fakültesi amfilerinde açık öğretim akademik gelişim derslerinden biri… Açık öğretim akademik destek programında akşam derslerinde yetişkin, başka okulları da bitirmiş, çalışan, her kesimden, farklı yaş gruplarından öğrenciler vardır. Atatürk İlkeleri ve İnkılap dersinde hoca zevkle, heyecanla dersin giriş ünitesini anlatmakta. Konu temel kavramlar ve ders programının tanıtılması. Hoca ıslahat, değişim, evrim, gelişim, reform, devrim pardon inkılap gibi kavramları örnekleyerek anlatmaya çalışmaktadır. Öğrenci sormuş:
-Hocam, anlattıklarınıza göre 12 Eylül hareketi nedir? Devrim mi, ıslahat mı?
Hoca yanıtlamış:
-Senin de dediğin gibi arkadaşım 12 Eylül bir harekettir.
Garibim Hoca ne dese ne dese… Yukarı bıyık, aşağı sakal misali.
Kuşkusuz çıkarılacak ders çok. Kıssadan hisse hoca hazır cevap “abdik gubidik” ve politik tipler karşı uyanık olmalıdır.
* * *
Erdal İnönü ABD Büyükelçisine ne dedi?
ABD Büyükelçisi, Ortadoğu'daki birtakım girişimlerine destek sağlamak amacıyla Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ile görüşmektedir. Girişimleri için destek talebinde bulunur. İnönü olumlu yaklaşım göstermez. Büyükelçi başarılı olamayınca meselenin önemini anlatmak amacıyla "Bir varil petrolün fiyatı nedir, biliyor musunuz?" şeklinde aklı sıra etkili bir çıkış yapmaya yeltenir. İnönü'nün cevabı şu olur: "Bir varil kanın fiyatı nedir, biliyor musunuz sayın Büyükelçi?".
Görüşme orada biter.
Kan giderek ucuzluyor galiba?
* * *
Su uyusa da hoca uyumamalı
Öğrenci bir garip halde hocaya yaklaşır. Hocam sizlere ömür dedem vefat etmiş. Gitmem gerek.
Hoca “Allah rahmet eylesin!” diyerek karşılık verir. “Dede neredeydi?” diye ekler.
-İstanbul, hocam…
“Hemen git! Kalanların başı sağ olsun. Tekrar Allah rahmet eylesin! Mekânı cennet olsun.” diye ekler.
Öğrenci:
-Ama hocam benim devamsızlık sorunum var.
Hoca:
-Gelirken dedenin vefat kağıdını getir, sorun yok. Çabuk git, son vazifeni yap arkadaşım. Unutma! Gelirken vefat kağıdını getir, lütfen!
Gidiş o gidiş, altı mı yedi mi yıl oldu belli değil öğrenci hala vefat kağıdını getirecek.
Girdiler çıktılar…
Yönetim derslerinde sistem yaklaşımı konusu hep anlatılır. Bendeniz de bir gün yine konuyu anlatmaktayım. “Arkadaşlar, girdi çıktı modeline göre sistemin beş ögesi vardır. Bunlar: girdiler, süreç, çıktılar, dönüt ve çevredir.” diyerek örneklerle anlatmaya koyuldum ve bitirdim.
Zeki, çevik bir o kadar da nüktedan öğrenci “Ya hocam, peki bu bizde nasıl işliyor?” diye sormaz mı?
-Bizde mi?
-Evet.
Girdiler, bi’halt öğrenemeden çıktılar… Kıssadan hisse süreç kritik bir ögedir…
* * *
Anadolu Üniversitesi 2020’de neler yaptı?
Anadolu Üniversitesi Haber Koordinatörlüğünden edinilen bilgiye göre Üniversite 2020 yılında 5 kategoride ilk beşte yer aldı.
Türkiye’deki üniversitelerin performansları her yıl farklı kategorilerde değerlendirilmektedir. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu 2020”de pek çok alanda başarı gösteren üniversiteler sıralanmakta. Rapordan çıkarılan kimi sonuçları şu biçimde değerlendirmek mümkün: Üniversitelerin eğitim öğretim çalışmaları ile kimi boyutlardaki çıktıları incelenip değerlendirilmektedir. Raporda, Anadolu Üniversitesinin eğitim öğretim, Ar-Ge, proje ve yayın, uluslararasılaşma, bütçe ve finansman, topluma hizmet ve sosyal sorumluluk kategorilerinde yer alan sekiz farklı başlıkta ilk beşte yer alarak önemli bir başarı elde ettiği görülmekte.
Anadolu Üniversitesi “Yabancı uyruklu öğrenci sayısının en yüksek olduğu üniversiteler” ve “Merkezi bütçe dışı gelir oranı en yüksek olan devlet üniversiteleri” başlıklarında birinci; Eğitim ve Öğretim kategorisi altında belirlenen “Farklı programlardan alınan ders oranının en yüksek olduğu üniversiteler” başlığında ikinci; uluslararası sempozyum, kongre ve sanatsal sergi sayısına göre belirlenen “Düzenlenen uluslararası etkinlik sayısının en yüksek olduğu üniversiteler” başlığında ise üçüncü oldu. Anadolu Üniversitesi ayrıca “Ar-Ge, İnovasyon ve ürün geliştirme kapsamında verilen laboratuvar hizmeti sayısının en yüksek olduğu üniversiteler”, “Ar-Ge’ye harcanan yatırım bütçesi oranının en yüksek olduğu üniversiteler”, “Uluslararası değişim programlarına katılan öğrenci sayısının en yüksek olduğu üniversiteler” ve “Alınan ödül ve nişan sayısının en yüksek olduğu üniversiteler” başlıklarında da ilk beş üniversite arasında yer aldı.
Anadolu Üniversitesi Haber Koordinatörlüğü haberine göre rapor hakkında değerlendirmede bulunan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, bu tablonun Anadolu Üniversitesinin güçlü akademik kadrosunun öz verili çalışmalarının bir eseri olduğunu belirterek “Birçok alanda daha yüksek hedeflerimiz var. Bu alanlarda hedeflerimize ulaşmak için akademik kadromuz ile çalışmalara devam edeceğiz. Bu tablonun ortaya çıkmasını sağlayan tüm personelimize teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.
Bize de emeği geçen herkese teşekkür etmek düşüyor. Unutmamak gerekir: 1960’lardan 1980’lere oradan 1990’lara akılcı, öncü, yenilikçi ve bilimi temel almanın bugün gelinen noktada etkileri çok ama çok…
Daha çok çalışmalı daha çok özerk demokratik ve üretken eğitim anlayışına sahip çıkmalıyız…
Bu değerlerin kıymeti bilinmelidir, diyelim; üç nokta koyalım düşünmek için…