Bugün biraz ekonomi üzerinde tartışalım.
Tabii mevzu derin, bütün bir gazeteyi, ekonomi yorumu ve bilgi paylaşımı üzerine yayınlamak mümkün.
O halde konuyu daraltarak şöyle yapalım ve
‘belediye tarafında ekonomi’ ile
‘esnaf cephesinde ekonomi’ başlıklı iki gündemi ele alalım.
Güncel ve Eskişehir’e ilişkin olması münasebetiyle de, Odunpazarı Belediye Başkanı
Kazım Kurt’un görüşlerinden faydalanalım.
*
Bildiğiniz üzere, salgından önce, ülkemizin ekonomisi gözle görülür bir darboğaz yaşıyordu.
Üzerine Covid-19 belası da binince, işin içinden çıkılamaz hale gelindi.
Tüm alanlarda etkili olan ‘para krizi’ yurttaşlarımıza hizmet vermekle yükümlü olan belediyeleri de bir hayli zor durumda bıraktı.
Öyle ki, bazı belediyeler yatırımlarını tamamen askıya aldı, bazıları ise personel maaşlarını dahi ödeyemeyecek perişanlığa düştü.
*
Ancak bazı belediyelerde var ki, hem
bazı yatırımlarını sürdürür durumda, hem de
personel maaşlarını günü gününe-tıkıt tıkır öder pozisyonda.
*
Bu belediyelerden bir tanesi de Odunpazarı Belediyesi!
*
Peki, Kazım Kurt, söz konusu başarının sırrını nasıl açıklıyor?
Okuyoruz…
YILMAZ HOCA ‘ÖNCE İŞÇİ’ DİYOR
“Bir belediye, eğer parayı bilemezse, gelecek parayı tahmin edemezse, yani öngöremezse ve ayağını da yorganına göre uzatmazsa, ekonomik sıkıntılar yaşar. İstisnasız bütün belediyelerimiz, bu sıkıntıyı yaşar. Ben şöyle biliyorum, öyle öğrendim ve şimdiye kadar da maaşları aksatmadan ödedik. Şimdi bu anlamda şunu söylemem lazım. Yılmaz Büyükerşen tasarruf yapar, kaynak yaratır, yatırımlarını aksatmaz. Ayrıca Yılmaz Hoca’nın cebinde, kasasında, işçinin ve memurun bir aylık maaşı yoksa parayı hiçbir yere harcamaz. Belediyeciliği ben öyle anlıyorum. O nedenle işçimizin ve memurumuzun önümüzdeki ay ödenecek maaşı, bizim bir yerimizde durmalıdır, önceden hazır olmalıdır. Yılmaz Hoca’dan öyle gördük, öyle öğrendik. Dolayısıyla o sıkıntıyı, maaş sıkıntısını çekmeyiz. Çalışanlarımızın maaşlarını, alnının teri kurumadan öderiz.”
*
Gelelim bir diğer konuya, yani başta da ifade ettiğim gibi ‘esnaf cephesinde ekonomi’ başlığına.
*
Öyle beylik laflar etmeye lüzum yok.
Zira her şey ortada; esnaf perişan, can çekişiyor ve dahi, ruhunu teslim etmek üzere!
Niçin?
‘Destek verilmeden’ işleri ‘kısıtlanıyor’ da ondan.
Yetmiyor, esnaf örgütlerinin neredeyse hepsi suskun vaziyette ve önümüzde duran fecaat tabloyu köşeden izlemekle yetiniyor.
*
Bu noktada sert çıkan Başkan Kurt, sorumlulara sesleniyor: Esnafa sahip çıkın!
Şöyle ki:
ODALARA ÇATTI!
“Esnafın ses çıkaracak hali kalmamış. Şu an iş yeri kapalı olan ve beş kuruş gelir elde edemeyen esnafın kimden ne beklentisi olabilir? Bu ortamda herkesin esnafa bir şey katması gerekir. Öncelikle esnaf odaları, öncelikle ticaret odaları, bu konuda seslerini çıkarmalı. Siz hiç Esnaf Odaları Birliği başkanının, esnaf odaları başkanlarının, ‘esnafımız yandı, bitti, tükendi, ey hükümet bize doğrudan destek verin, bize yardım edin’ dediğini duydunuz mu? Yani böyle bir tepkiyi kim gösterecek, bu itirazı kim yapacak? İşte o itirazı biz yapmak zorunda kalıyoruz. Biz yapınca da bu sefer 'politika yapıyorlar’ diyor birileri. Evet, politikaysa, politika yapıyoruz. Ama biz bu sessizliğin sesi olmak zorundayız, çünkü asıl ses çıkarması gerekenler susuyorlar.
YILBAŞINDAN SONRA BATAN BATANA
Ben esnafla görüştüğüm zaman en büyük beklenti, doğrudan nakit destek oluyor. Dünyanın pek çok yerinde, esnaf, dükkanını kapattığı takdirde nakdi desteğini karşılıksız olarak alabiliyor. İşte, Türkiye’nin ekonomisi bittiği için bunu yapma şansı yok. Bu nedenle de esnafımız kendi içine kapanmış ve sessiz. Birikimi varsa oradan harcıyor, değilse yanında çalışan işçisini işten çıkarıyor. Mesela en basitinden, kiralarla ilgili devletin bir yardım etmesi gerekir. Örneğin Adalar bölgesinde, İstiklal Mahallesi’nde, Köprübaşı’nda aylık 30 bin lira-40 bin lira kira veren işyerleri var ve bu işyerleri kapalı şu an. Soruyorum size, bu kiracı, bu kirayı nasıl öder? Bakın yılbaşından sonra pek çok kiracı işletmesini kapatacak. Bu durumu Esnaf Odası seslendirecek, Ticaret Odası dillendirecek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği itiraz edecek, sanayi odaları bir şeyler yapacak.”
*
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un ifadelerini okudunuz.
*
Ve okuduğunuz ifadeleri temel alarak, kıssadan hisse yapmanın faydalı olacağı kanaatindeyim...
- Tasarruf eden, öngörüsü yüksek olan, kaynaklarını çarçur etmeyen belediyeler, yurttaşına hizmet noktasında ve maaş ödemelerinde büyük sorunlar yaşamıyor.
- Devleti yöneten hükümet, yolcu garantili köprülerin parasını, hasta garantili havalimanlarının ödemesini askıya alacak, kendi yurttaşı dururken başka devletlere yardım yapmayacak ve bir şekilde esnafın yarasına merhem olacak. Öte yandan, esnaf örgütlerinden kimsenin beklentisi olmasın. Çünkü ilgili odaların yöneticileri, menfi çıkarları doğrultusunda davranarak koltuk derdine düşmüşler ve esnafın hakkını savunamaz haldeler. O halde esnaf düşünecek, bir sonraki esnaf seçimlerinde, koltuk sevicileri sandığa gömecek.