Öğrenci şehri diyorduk bir zaman. Türkiye'de özellikle Anadolu'da bir çok şehirde Üniversite yokken Eskişehir'de 2 Üniversite vardı.
Öğrenci şehri diyorduk bir zaman. Türkiye'de özellikle Anadolu'da bir çok şehirde Üniversite yokken Eskişehir'de 2 Üniversite vardı.
Şimdi her şehirde Üniversite var. Eski cazibemiz kalmadı.
Sanayi kenti diyorduk. Hala diyebiliriz, ancak ne lojistik üs kurabildik, ne Gemlik limanına bağlanabildik, ne otomotiv yatırımını ne de bölge teşviklerini edinemedik.
Havacılık OSB'si bile Ankara'ya gitti iyi mi?
Yıkılmadık ama güç kaybettik.
Demiryolu kentiydik.
Devrim otomobili, Karakurt lokomotifini TÜLOMSAŞ ile yaptık. Türkiye'nin demiryolculuğunun başkentiydik. Şimdi TÜLOMSAŞ gitti, arazisi de gidecek diye ödümüz kopuyor.
Spor kentiydik. Şampiyonlukları averajla kaçıran, Türkiye tribün kültürünün ateşini yakan, süper ligin tozunu dumana katan Eskişehirspor'un kentiydik.
Takım yalnızlık ve desteksiz direne direne 3. Lig 'e geriledi.
Bir zamanlar ilgisizlik nedeniyle kapatılan dünya şampiyonu Eskişehir Eti Hentbol Takımı ve destek verilmediği için yeni çıktığı süper ligden çekilen Eskişehir Basket'i de unutmamak lazım.
Sıcak suyun merkeziydik. Jeotermal kaynakların kralı vardı şehrin altında. Yıllarca tek faydası açılan bir kaç tulumba ve şehre has, gelişim göstermeyen hamamlar oldu.
Tarih kentiydik biz...
Hem de öyle böyle değil, muazzam bir tarih kenti.
Kybele bu topraklara düştü, Pessinus'ta kazı yapılmıyor.
Frig Vadisi’ nin Yazılıkaya ile birlikte aslan payı bu şehirde, gidecek yolu bile yok.
Dünyayı güldüren Nasrettin Hoca Sivrihisar'dan Eskişehir'in yüzünü güldüremedi bir türlü.
Yunusemre yılı ilan edildi Yunus etkinlikleri doğduğu Eskişehir değil Ankara'da yapıldı.
Yıllarca tarihi eserleri açıkta kalan arkeoloji müzesi bile Eti sayesinde binasına kavuştu.
Yani tarih şehrinin bile hakkını veremedik.
Küçük ama önemli daha nice detay var. Bunun gibi.
Farkında mısınız?
TSE müdürlüğü bile alındı buradan, Eskişehir'e layık görülmedi.
Bir Şeker Fabrikamız kaldı elimizde (o da özelleşebilir) bir de hava ikmal.
Yani biz Hasan Polatkan Havalimanı diye başladığımız isyana kusura bakmayın ama biraz geç kaldık.
Haberimiz olmadı değil, oldu. Hatta yazdık, çizdik ama ucu bize dokunmadıkça isyan etmedik.
Zırt, pırt attığımız gereksiz twitler kadar önemli olmadı bu şehrin önceki kayıpları.
Siyasiler, odalar, STK'lar böyle üstüne düşmedi bu meselelerin.
İktidar temsilcileri, vekilleri hayatlarının en itirazsız, en az muhalif olunan dönemini yaşadı bu kayıplar ya da eksikler esnasında.
Bu sessizliğe o kadar alışıldı ki şimdi şehri kapatıyoruz, Ankara'ya bağlı ilçe olacak diye cesaret edebilirler.
Şimdi yeniden sormak istiyorum.
Eskişehir ne şehriydi?