Cemalettin Sarar ifşa etmeli!

Eskişehir’in çözüm bekleyen kronik sorunlarından olan ‘eski otogar binası’ bir kez daha gündeme geldi. Kimse itiraz edemez ki, söz konusu bina, şehrimize yakışmıyor. Güzel Eskişehir’in yüzünde patlamak üzere olan bir ‘sivilce’ olduğu net ifadelerle söylenebilir. Bu noktada bahsi geçen mezbeleliğin çoğunluğunun sahibi olan Cemalettin Sarar açıklama yaptı ve mevcut alana defalarca proje hazırlattığını ancak her seferinde engellendiğini ifade etti. Sarar, bir yatırımcı geldiği takdirde her türlü kolaylığı sağlayacağını da söyledi. Dahası, söz konusu alanın yüzde 8’inin Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğunu, belediyenin bir projeyle gelmesi durumunda alanın yarısını belediyeye teslim edebileceğini vurguladı. Ben bu konuda ‘kim haklı kim haksız’ tartışması içerisine girmeyeceğim. ‘Yuh olsun, 25 yıldır bu garabet niçin kaldırılamıyor’ diye de sormayacağım. Benim kafamı kurcalayan asıl mevzu şu: Cemalettin Sarar’ın yaptırmış olduğu projelerin hayata geçmesini kim ya da kimler, hangi kurum ya da kurumlar engelledi? Asıl cevaplanması gereken soru bu. O halde Sarar, bu projeleri kim ya da kimler veya hangi kurum ya da kurumlar engellediyse ivedilikle ifşa etmelidir. İfşa etmelidir ki Eskişehir kamuoyu, o engelleyicileri baskı altına alsın, o engelleyiciler vicdanlarda yargılansın. Sarar, engelleyenleri açıklarsa, sorun çözülür. Yok, ‘projelerim engellendi’ deyip susarsa, o izbe manzarayla karşılaşmaya devam ederiz.   

DİSK, Odunpazarı Belediyesi’ne göz dikti!

 
Her alanda olduğu gibi, sendikalar arasında da doğaldır ki rekabet var. Bu noktada en belirgin rekabetlerden biri, sendikaların, belediyelerdeki örgütlenmelerinde görülüyor. Haydi, merkezde bulunan üç belediyeyi bir çırpıda değerlendirelim. TÜRK İŞ’e bağlı Belediye İş, Büyükşehir ile Odunpazarı belediyelerinde örgütlü. DİSK’e bağlı Genel İş ise Tepebaşı Belediyesi’nde örgütlü. Belediye İş, bir süre önce Tepebaşı’nda da örgütlenmek istedi ancak başarılı olamadı. Bu anlamda bir gelişme yaşandı. Genel İş, Belediye İş’e misilleme yaparak Odunpazarı Belediyesi’nde örgütlenmek üzere harekete geçti ve DİSK Bölge Temsilcisi Günay Ayaz, Belediye Başkanı Kazım Kurt’la görüşerek örgütlenme çalışması yapacağının haberini verdi. Durum böyle olunca Günay Ayaz’dan detaylı bilgi istedim. Ayaz’ın ifadelerini aktarıyor ve yorumu siz değerli okurlarımıza bırakarak bu bölümü kapatıyorum. İşte o ifadeler:
 
İŞÇİLER İSTERSE ÇOĞUNLUK OLURUZ
“İşçilerin belli bir süreden sonra sendikalarla ilgili tasarrufları değişebiliyor. Niye değişebiliyor? Diyor ki işçi: Ben bu sendikada belli bir süre kaldım, ama artık o sendika beni temsil etmiyor, ben bir sendikal değişim istiyorum. Biz ilke olarak, işçinin onayıyla örgütlenme sürecine başlıyoruz. Şu anda belediye olarak Tepebaşı Belediyesi’nde örgütlüyüz ve Türkiye’ye örnek bir toplu sözleşme imzaladık. Odunpazarı Belediyesi işçileriyle başlatacağımız görüşme sürecine gelirsek. Belediye Başkanı Kazım Kurt’la görüştük. Başkana da durumu anlattık. İşçilerden gelen bir talep olduğunu, bu nedenle iş yerlerini gezip işçilerle görüşme yapıp düşüncelerimizi aktarmak istediğimizi ifade ettik. İşçiler bizi tercih ederlerse çoğunluk oluruz, önümüzdeki dönem toplu sözleşme masasına biz otururuz.
 
OCAK AYI İTİBARİYLE BAŞLIYORLAR!
Burada bizim kesinlikle bir tartışma ortamı yaratmak, işçi arkadaşlarımızın üzerinde baskı kurmak gibi bir niyetimiz yok. Biz işçi arkadaşlarımızın kendi gönüllerinden ne geçiyorsa, nereyi doğru buluyorlarsa orada örgütlenme haklarına sahip olduklarını düşünüyoruz. Zaten Odunpazarı Belediyesi işçilerinden bize bir talep geldi, bizde ona istinaden böyle bir çalışma yapmak istediğimizi Kazım Başkanımıza ilettik. Ocak ayı itibari ile biz iş yerlerini ziyaret etmeye başlayacağız. Bakın bu demokratik bir süreç. Şimdi biz, Tepebaşı Belediyesi’nde örgütlüyüz. Diğer sendikalarda Tepebaşı Belediyesi’ne gelip örgütlenme çabası içerisine girdiler. Üç ay boyunca bütün birimlerde çalışma yaptılar. İşte buna demokrasi deniyor. Şimdi bizde, önümüzdeki dönemde Odunpazarı Belediyesi’nde örgütlenme çalışmalarına başlıyoruz.”  

‘Zihni Çalışkan başkanlığa devam eder’

 
Covid-19 salgını yüzünden, birçok program aksıyor. Aksayan programlardan bir tanesi de AK Parti’nin kongreleri. Elbette bu aksamadan Eskişehir’de nasibini aldı ve AK Parti’nin il kongresi ertelendi. Ne zaman yapılacağına dair herhangi netlik yok. Mevcut Başkan Zihni Çalışkan’ın ‘olağanüstü bir durum’ yaşanmazsa tekrar aday yapılacağı ve başkan olarak seçileceği öngörüsü hakim. Bu noktada ilk kez AK Partili bir isim düşüncelerini aleni bir biçimde açıkladı. Kimden bahsediyorum? Geçtiğimiz dönemde AK Parti’nin Tepebaşı ilçe yöneticiliğini yapan Resul Mülazimoğlu’ndan! Mülazimoğlu, ES TV’de, Çalışkan’a ilişkin dikkat çeken şu açıklamayı yaptı:
 
 
‘KISA ZAMANDA TEŞKİLATI TOPARLADI’
“Zihni Çalışkan çok zor bir zamanda göreve başladı. Hemen sonrasında zaten bir seçim atmosferine girdi. Kısa zamanda teşkilatı toparladı. Bunu yapmak kolay bir iş değil. Ve partinin Eskişehir’deki yerel seçim sürecini yönetti. Partimiz, Türkiye genelinde istediği sonucu maalesef alamadı, bu konjonktürel durum Eskişehir’e de sirayet etti. O nedenle ‘Zihni Çalışkan başarısız’ denemez. Hatta ‘başarılı’ dense yeridir. Çünkü hem kısa zamanda teşkilatı toparladı, hem de istenmeyen seçim sonuçları sonrasında parti teşkilatının dağılmasını, kopmasını önledi. Şu an itibariyle de yapıcı bir yönetim şekli sergiliyor. Parti teşkilatındaki kopmaları önlemekle kalmıyor, geçmiş zamanlarda partiden kopan veya küsen ya da kızan üyelerimizi de partiye kazandırıyor. Tüm bunlarla beraber benim tahminim, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Zihni Çalışkan’a bir kez daha görev verecek. Zihni Başkan tekrar aday olacak ve seçimi kazanarak il başkanlığına devam edecek, AK Parti’yi Eskişehir’de 2023’e hazırlayacak.”
 
*
 
AK Partili Mülazimoğlu’nun açıklamaları bu yönde. İddialı açıklamalar olduğu söylenebilir. Özellikle AK Parti’de, bu ve benzeri demeçler vermek cesaret işidir. Aynı zamanda risk almak anlamına gelir. Mülazimoğlu risk aldı, bakalım yakın gelecekte ne olacak?  

Muammer Karaman: MEB gevşek davrandı!

 
Memur Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Eskişehir Şube Başkanı Muammer Karaman, “eğitim konusu haricinde her şeyle ilgili fikir beyan ediyor, her konuda iktidarın yanında durarak siyaset yapıyor” şeklinde eleştiriler alıyordu.
Bu noktada Karaman, o kitleyi şaşırttı!
Nasıl mı?
ES TV’de buluştuğumuz Başkan Karaman, sohbetimiz esnasında uzaktan eğitim sistemi olan EBA’ya ilişkin şunları söyledi: 
 
EK GÖSTERGE GENİŞLETİLSİN
“Devlet, EBA diye bir sistem kurdu. Sorunları aşmak anlamında yerinde bulduğumuz bir karardı bu. Ancak sonraki süreçte, bunun televizyondan olmayacağının aşikar olduğu bir ortamda bakanlığın içerik anlamında da, internet altyapısıyla da hazırlık yapması gerekiyordu. Ama biz bakanlığın bu konuda tedbirleri almakta gevşek davrandığını, yavaş davrandığını düşünüyoruz.”
 
*
 
Yukarıda okuduğunuz üzere Karaman, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘salgın sürecinde eğitimi’ yönetemediğini savunuyor.
Hatta bununla da yetinmeyip, öğretmen atamalarının hızla yapılmasını istiyor ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözünü hatırlatarak 3600 ek göstergenin genişletilerek uygulanmasını talep ediyor.
Muammer Karaman’ın bu sözlerinin altına, imzamı atıyorum!  

Mustafa Akgören’e eleştiriler…

 
Eskişehirspor’la ilgili pek çok konuda tartışma yapıyoruz.
Son tartışmamız şu: Başkan Mustafa Akgören ve ekibi istifa edip genel kurul kararı almalı mı, yoksa yola devam mı etmeli?
Bu noktada Eskişehirspor camiasının tanınmış isimlerinden olan Kongre Üyesi Uğraş Erkayman’la görüştüm ve Başkan Akgören’in son yaptığı basın toplantısını değerlendirmesini istedim.
Erkayman, “biz o basın toplantısından taraftar olarak tatmin olmadık” diyerek başladı ifadelerine.
Ardından şunları söyledi:
 
KİMDEN KAÇ PARA KAZANILDI?
“Alelacele yapılmış bir toplantı olduğunu düşünüyorum. Bizim başkan, önceden tarihleri geriye doğru sayıyordu; şimdi ise, bu basın toplantısında göreve geldiği süreyi vurgulayıp durdu. Başkana tavsiyem, artık burada bir özgüven sorunu yaşamasın. Kendisi bu kulübün başkanı. Kimsenin de gelip elinden başkanlığı alma gibi bir niyeti yok. En azından öyle görünüyor. Bizim Mustafa Başkandan tek istediğimiz, tercihlerini doğru yapması. Bazı tercihlerinde yanlış yaptığını söylemek zorundayım. Taraftar da onu tercihlerinden dolayı eleştiriyor. Mesela Fenerium’a forma verilmesi. Mesela teknik adam tercihleri. Mesela basın sözcüsü konusunda verdiği kararın arkasında duramaması. Mesela bazı önemli futbolcuların elden çıkarılması. Mesela hangi futbolcudan kaç para geldiğinin şeffaf bir şekilde açıklanmama durumu; örneğin Metehan’ın satışı ile ilgili bilgileri tam bir yıl sonra alabildik.”
 
*
 
Uğraş Erkayman’ın eleştirileri bu yönde.
Başkan Mustafa Akgören’e, bahsi geçen eleştirileri dikkate almasını öneriyorum.