Geçtiğimiz hafta Kaymaz Koza Altın Madeni ÇED toplantısında yaşanan olayları biliyorsunuz.
Geçtiğimiz hafta Kaymaz Koza Altın Madeni ÇED toplantısında yaşanan olayları biliyorsunuz.
Aslında bilmezdiniz.
Bugüne kadar onlarcası yapılan toplantılardan çoğunu bilmediğimiz gibi.
Farkında mısınız ?
İlk kez kamuoyu bir ÇED bilgilendirme toplantısını bu kadar gündemine aldı. Bir ÇED toplantısı ilk kez bu kadar geniş bir yankı buldu. Bir ÇED toplantısı sadece şehrin değil ülkenin ana akım medyasında bile konuşuldu.
Çünkü…
Toplantıda normal koşullarda halk sağlığını ilgilendiren detaylar, doğa, tarım alanları, su kaynakları, temiz hava gibi hepimizi çok yakından ilgilendiren detaylar konuşulması gerekirken…
Türlü endişelerin, çevreyle ilgili bazı soruların, kafalardaki çok net şüphelerin, bir takım endişe verici iddiaların, işin teknik ve hukuki yanlarının konuşulması, tartışılması ve denetlenmesi gerekirken…
Hakaretlerin havada uçuştuğu, tehditlerin, arbedenin, yetersiz güvenlik önlemlerinin, saygısızlığın, cehaletin kol gezdiği nahoş görüntülere tanık olduk.
Çünkü genelde vatandaş toplantının yapılmasına müsaade etmez ve bu tür toplantılar ÇED toplantısı yapılamadı diye kayıtlara düşerken, hiçbir şeyin doğru dürüst konuşulamadığı ve şirket çalışanlarının bile isteye engellediği ve gariptir ÇED toplantısı yapıldı diye kayıtlara düşen bir toplantıya tanık olduk.
İşte tam bu olayların ortasında 3 Kadın vardı.
Eskişehir Milletvekilimiz Jale Nur Süllü, Eskişehir Kent Konseyi Başkanımız Nuray Akçasoy ve meslektaşımız Gazeteci Meltem Karakaş.
Salonda öfkeden gözü dönen ya da amirlerine dalkavukluk yapmak için fırsat kollayan erkeklerin hedefinde kaldılar.
Hakarete uğradılar, üstlerine yüründü, arbedede itilip kakıldılar ve iftiraya bile uğradılar.
Milletin oyları ile seçilmiş vekile, şehri içi kaygılanıp oraya giden bir kent konseyi başkanına ve olup bitenleri haberleştirmek için orada bulunan bir gazeteciye böyle öfke ile saldırmak ve en acısı 3 kadına bu şekilde davranmak affedilecek bir durum değil.
Tabi her ne kadar kadınlar hassas olduğumuz bir detay olduğu için altını çiziyoruz ama Avukat Hüseyin Akçar’ın başına gelenler, onun uğradığı saldırıyı da es geçmemek lazım.
Bu insanlar ne yaptı ki bu kadar öfkelendiniz?
Hepimizin sağlığı bozulmasın, tarım alanları mahvolmasın, suyumuz, havamız yani en değerli ve kıt kaynaklarımız zarar görmesin diye orada oldukları için mi?
Başka bir açıdan bakarsak onlara saldıranların dahi hakkını korumaya çalıştıkları için mi bu kadar öfkenin merkezinde oldular?
Akıl alır gibi değil…
Elbette birileri para kazansın, maden çıkarsın, ülkeye katma değeri olsun buna külliyen karşı değiliz.
Ama bunu hiçbir canlıya ve çevreye zarar vermeden yapmak, ÇED raporunun detaylarını hassasiyetle denetlemek, hesap vermek ve başka bir şehirden geldiği iddia edilen madenin ayrıştırmasını burada yapmadığını kanıtlamak zorunda olan bir işletmenin böylesi olaylara vitrine çıkması beni büyük şüpheye düşürdü.
Kaygılarım, endişelerim daha da arttı.
Bakın şahsen Koza Altın işletmelerinin bu maden ocağı ile ilgili sorumlularının iyi niyetli olmadığını ve amaçlarının bu toplantıyı yaptırmamak olduğunu düşünüyorum.
Ama bu toplantıyı sindirmek isterken işletmenin daha da bocaladığı, daha da vahim endişeleri çok güçlü bir şekilde ülke gündemine soktuğu da aşikar.
Demem o ki
3 kadın … Jale Nur Süllü, Nuray Akçasoy ve Meltem Karakaş
Bana ne deseydi, oraya gitmeye üşenseydi ve bu hak arama mücadelesinde dik durmak yerine pasif bir role bürünseydi bunlardan haberimiz olmayacaktı.
Şimdi hepimizin haberi var.
Bundan sonra bu gelişmeleri 100 değil binler, on binler takip edecek ve sorgulayacak.
O yüzden üçüne ve orada bulunan başta sevgili Hüseyin Akçar olmak üzere duyarlı herkese teşekkür ediyorum.
Sayın Süllü dün hem yaşanan olaylar hem de kendisine hakaret eden şahıs ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Hakkını sonuna kadar arayacağını ifade etti.
Biz de şehrini seven gazeteciler olarak Koza Altın işletmelerinin Kaymaz sürecini daha yakın bir merceğe alarak hem işletmenin yaşanan olaylarla ilgili gereğini yapmasını bekliyoruz hem de bundan sonraki süreçte yakın takipte olacağımızı bir kez daha beyan ediyoruz.