Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç

Bir bayram daha akıp geçip giderken…

Bayramlar özellikle dinî bayramlar çok ama çok özel günlerdir. Bayramlar, genel olarak ulusal, dinî veya sosyal bir kazanışa, elde edilişe özgü özel günlerdir

24 Temmuz 2021 09:06
A
a
Sütiş Eskişehir
Bayramlar özellikle dinî bayramlar çok ama çok özel günlerdir. Bayramlar, genel olarak ulusal, dinî veya sosyal bir kazanışa, elde edilişe özgü özel günlerdir.
Evet, bayramlar kimi zaman ulusal kazanışı simgeleyen özel günlerdir. Örneğin ulusal egemenliğin temsiline ait meclislerin kuruluşu günü gibi. Bu bizde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanır. Emperyalizme karşı direnişin ve ulusal devletin kuruluş öyküsünün başlangıcının 19 Mayıs Gençlik Bayramı oluşu bir başka örnektir. Kuşkusuz biz ve diğer toplumlar için başka örnekler vermek mümkün.
Evet, bayramlar kimi zaman sosyal, sınıfsal veya mesleki kazanışı simgeleyen özel günlerdir. Bu tür günlere kimi örnekleriyle bayram kavramını kullanmayıp “gün” demekteyiz. Öğretmenler günü, avukatlar günü gibi. 14 Mart Tıp Bayramı da bir başka mesleki gün olarak değerlendirilir. Sosyal bayramlar içinde en tartışmalı olanı 1 Mayıs İşçi Bayramı. Sosyal yönünden çok politik ve ekonomik yönüyle öne çıkan 1 Mayıs’ın da günden güne tüm toplum kesimleri tarafından daha çok kabul gördüğü bir gerçeklik.  1 Mayıs’ın da eski algı ve hüviyetinde olmamakla birlikte emekçiler açısından hala simgesel ve iş ilişkileri için önemli bir yer tuttuğu açık.
Evet, bayramların kimileri de dinî değerleri simgeleyen özel günlerdir. Dinî bayramlar eski içeriğini yer yer yitirmekle birlikte toplumlarda etkisi hala çok yüksek ve yüce. İnanç ve din konusunda duygu veya görüşlerimiz ne olursa olsun toplumun büyük bir kısmının bayram sevinci bir başkadır. Nerde eski bayramlar anlatımı, paylaşma duygusu, sevgi ve saygıyla bir yumak olmak gerçekliği tüm yıpranmalara rağmen kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır. 
Tüm bayramlarımızın kuşkusuz kendine özgü öne çıkan önem ve değerlikleri yanında dinî bayramların yeri bir başka. Bunda hem tarihsel geçmişleri ile dinî inanç ve değerlerin toplumdaki yerlerinin önemi yadsınmaz bir gerçeklik. Şimdilerde bütün mesele bu güzelim birlik, dayanışma ve paylaşma günlerimizi manevi anlam ve içeriğinde daha da güzelleştirmek ve yarınlara daha yüce duygularla aktarabilmektir.
*                     *                      *
Kuşkusuz bayramlar güzel ancak unutmamak gerekir ki hayat akıp gitmekte.
Bayramlarımız aynı zamanda daha barışçıl anlayışla sorun ve çözümlerimizi de konuşabilme günleri olmalı.
Bayramlarımız mücadelemizi daha uygarca, daha insancıl yapabilme günleri olmalı.
Bayramlarımız daha akılcı olma, daha bütünleştirici olma birliğimizi pekiştirme günlerimiz olmalı.
Bayramlarımız dünden ders alma, bugünden yarına daha doğru bakma günleri olmalı.
*                     *                      *
Kıssadan hisseler
Bayram deyince türüne göre farklılıklar olmakla birlikte tabii ki neşe, sevgi, barış, dayanışma ve paylaşma akla gelmekte deyip kimi fıkraları sizlerle paylaşmak güzel olacak gibi.
ÖSYM’nin genel yetenek soru grubunda şöyle bir soru sormamışlar ama biz sormuş var sayalım.
Garaman’da ÖSYM sorusu
Aşnaynan gardaşı Ibraaam goca bi ileğene su doldurup oynayacağıdı. Birinci imusluk ileğini 3 dakkada, ikinci musluk 5 dakkada doldurdu. Ayşaynan İbraaam musluğu aç kapa yaparsa ileğen gaç dakkada dolar?
  1. Ne bileyim dolar ha zaarrr
  2. 10- 15 dakkayı bulur ellam
  3. İleğen daşar
  4. İleğenin yarısı dolar
  5. Anaları suyunan oynaman zinalardır dir ikisini de döver
*                     *                      *
Kapatıp açma ve Türkler…
Biz Türkler genelde bozulan araç ve gereçleri hemen açıp kapatıp çözeceğimiz refleksi gösteririz.
Bu durumu bizimkiler şöyle yorumlamışlar:
Kapatıp açmak Türklerin genetik özelliklerinden biridir.
Atalarımız da çağ açıp kapatıp dünyayı tamir ederlerdi.
*                     *                      *
İki kadın
İki kadın hamamda sohbet ederlerken laf kocalarına gelir.
  • Senin eşin sana para veriyor mu?
  • Vermez olur mu hiç ne zaman istesem veriyor.
  • Ama nasıl alıyorsun? Bana da söyler misin?
  • “Annemin evine dönerim, bir daha gelmem.” diyorum
  • Eeee…
  • O da çıkarıp yol parasını hemen veriyo…
***
Temel’in anneleri
Temel’in annesi rahmetli olmuş. Cenaze namazı için beklerken Temel’in bir kenarda beklediğini görmüşler. Temel bir türlü namaza gelip saf tutmazmış.
Soranlara “Ben cenaze namazı kılmasını bilmiyorum.” demiş.
Bir süre sonra Temel’in kayınvalidesi rahmetli olmaz mı?
Temel namazda en ön sırada.
  • Ha Temel, sen cenaze namazı bilmezdun!
Temel yanıt verir.
  • Bu cenaze namazı değil bayram namazudur da…
*                     *                      *
Efendim, fıkralar adı üstünde fıkradır. Fıkralar güldürücü, güldürürken düşündürücü küçük öykücükler. Güldürmeye çalışırken sürçülisan eylediysek affola diyelim.
 
Bu vesileyle bayramınızı en içten sevgi, saygı, barış ve sağlık dileklerimizle kutlayalım.
Yitirdiklerimize Tanrı’dan rahmet dilerken hayattaki büyüklerime saygı, küçüklerime sevgiler…
Bir anımsatma! Aman, dikkat!
Temizlik, maske ve mesafeye dikkat!
Korona “Geliyorum.” demez, gelir.
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi