CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının tutuklanmasının yankıları sürüyor. CHP’nin adayı öncelikle “Sahte Diploma” ile devre dışı bırakılmaya çalışıldı. Fakat bu iddia AK Trolleri bile ikna edemedi. Onların yalan kampanyaları yapacak daha elle tutulur şeylere ihtiyaçları vardı.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının tutuklanmasının yankıları sürüyor. CHP’nin adayı öncelikle “Sahte Diploma” ile devre dışı bırakılmaya çalışıldı. Fakat bu iddia AK Trolleri bile ikna edemedi. Onların yalan kampanyaları yapacak daha elle tutulur şeylere ihtiyaçları vardı.
İmamoğlu’nun rüşvet aldığı, zimmetine para geçirdiği ve terörist olduğuna yönelik iddialar, AK Trollerin imdadına Hızır gibi yetişti. Şimdi bunun üzerinde tepinecekler.
Nitekim şimdiden İmamoğlu’nun 400 milyar çaldığını söyleyenler çıktı. Biraz akıllıları, “Küçük atalım da civcivler yesin” diyerek 250 – 300 milyar lira çaldığını iddia ediyor. Hatta iyice coşanların arasında 560 milyar lira çaldığını ileri sürenler bile var.
Bu iddialar bununla sınırlı kalmayacak; hemen her gün AK Basın yeni iddialar ortaya koyacak. Sözde hırsızlığın ayrıntıları anlatılacak. Mesela İmamoğlu’nun amcasının, kayınçosunun, köpeğinin veterinerinin evinde yapılan aramada milyonlar bulunduğu ballandırıla ballandırıla anlatılacak.
Bir başkasının evinde ayakkabı kutusu içinde 10 milyon dolar bulunduğu söylenecek. Bakın buraya yazıyorum; bu ayakkabı kutusu ayrıntısını mutlaka kullanacaklardır. Yarın AK Gazetelerde “Ayakkabı kutusunda milyonlar bulundu” tarzında bir haber çıkarsa, kulaklarımı çınlatır, “Kerem Akyıl demişti” dersiniz.
Tabii bu arada İmamoğlu’nun terörist olduğu da söylenecek. Muhtemelen İmamoğlu’nu PKK terör örgütüyle ilişkilendirmezler diye düşünüyorum. Çünkü şu sıralar – tahtalara vuralım; nazar değmesin – araları pek iyi. Başka bir terör örgütü bulurlar diye düşünüyorum. Hatta yeni bir terör örgütü uydurabilirler bile.
“Uyduruk terör örgütü mü olurmuş Kerem Akyıl?” demeyin. Bu ülkede biz Ergenekon adında uyduruk terör örgütlerini de duyduk.
Karalama kampanyaları bununla da sınırlı kalmayacak. Troller arasında Ekrem İmamoğlu’nun karısının namusuna bile dil uzatanlar çıkacak.
Özetlemek gerekirse, yıllarca sürecek bir karalama kampanyasıyla karşı karşıya kalacağız.
Ekrem İmamoğlu zindana tıkıldı, bir daha da oradan çıkamayacak. Sırada adını karalamak var…
Sokağa çıkmayın gençler
Gençler öfkeli… Çünkü bu ülkede gençlerin geleceği çalındı. AK Parti Türkiye’sinde gençler iş bulamıyor, kendilerini özgür hissetmiyor ve bu ülkede gelecek göremiyorlar.
Bu çocukları “Almanya’da insanlar ekmek bulamıyormuş” diye kandıramazsınız. Hepsinin cep telefonları var ve dünyada ne olduğunu çok iyi görüyorlar.
İstisnasız bütün gençler ülkeyi terk etmek istiyor. Tek amaçları köle olmamak ve insan gibi yaşamak…
Son olarak memleketin dört bir yanındaki gençler sokağa çıkarak, protesto haklarını kullanıyor. Gençler kendi geleceklerini korumaya çıkıyorlar.
Ancak gençler sakın sokağa çıkmayın. Çünkü zarar görürsünüz. Birileri bu ülkeyi kana bulamayı aklına koymuş. Lütfen onlara bahane sunmayalım.
İmamoğlu dışarı çıkamaz (FOTO: İmamoğlu)
Bazıları Ekrem İmamoğlu’nun gözaltı süresinin dolmasıyla salıverileceğini düşünüyor. Maalesef feci bir şekilde yanıldıklarını düşünüyorum. Çünkü Ekrem İmamoğlu şu anda dışarı çıkarsa, kahraman olarak ve çok daha büyük bir halk desteğiyle yola çıkar.
Özetlemek gerekirse iktidar açısından ok yaydan çıkmış durumda. Buradan geri dönemezler. Maalesef Ekrem İmamoğlu’nun iktidar değişmediği müddetçe, hapiste tutulacağını düşünüyorum.
Sırada Munsur Yavaş mı var?
Kendisine “Gazete” diyen Akit adlı bir kurum internet sitesinden paylaştı, “Sırada Mansur Yavaş var”
Hepimiz biliyoruz ki Mansur Yavaş, en az Ekrem İmamoğlu kadar sevilen bir isim ve aday olması durumunda, rakibini ikiye katlar.
Bizim bildiğimizi elbette, efendilerimiz de biliyor. Dolayısıyla Ekrem İmamoğlu’nun devre dışı kalmasından sonra, sıranın Mansur Yavaş’a gelmemesi için bir sebep yok. Elbette ve inşallah yanılıyoruzdur. Ama bu ülkede “Bu kadarı da olmaz artık” denilen o kadar çok şey oldu ki?..
Su krizi geliyor
Eskişehir Valiliği, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında su kaynaklarının korunması ve bilinçli tüketimi adına önemli açıklamalarda bulundu.
Öyle büyük siyasal krizlerle uğraşıyoruz ki, pek çok önemli gündem maddesi unutulup gidiyor. Bunların başında da su meselesi var.
Bu sene doğru dürüst kış yaşamadık. Tüm Türkiye’de uzun bir sonbahar yaşadık hepsi bu. Yağışların da çok yetersiz olduğuna ilişkin ülkenin dört bir yanından raporlar geliyor. Susuzluk sorunu ne iktidar partisinin ne de muhalefet partilerinin suçu. Belli ki dünyanın iklimi hızlı bir şekilde değişiyor. Bu krize karşı derhal önlemler almamız gerekiyor. Peki biz ne yapıyoruz?
Haftanın Sözü
"Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır."
Mustafa Kemal Atatürk