Çok yakın zamanda yaşanan Kahramanmaraş depremiyle sadece binalar çökmedi birçoğumuzun psikolojisi de çöktü
17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi-17 bin 840 ölü, 43 bin 953 yaralı
12 Kasım 1999 Düzce Depremi-894 ölü, 2 bin 679 yaralı
1 Mayıs 2003 Bingöl Depremi-176 ölü, 521 yaralı
23 Ekim 2011 Van Depremi-644 ölü, bin 966 yaralı
24 Ocak 2020 Elazığ Depremi-44 ölü, bin 466 yaralı
30 Ekim 2020 İzmir Depremi-117 ölü, bin 34 yaralı
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri-50 bin 783 ölü, 107 bin 204 yaralı
Bu veriler “Türkiye bir deprem ülkesi” cümlesinin altını dolduracak verilerden sadece bazıları…
Çok yakın zamanda yaşanan Kahramanmaraş depremiyle sadece binalar çökmedi birçoğumuzun psikolojisi de çöktü.
“Sıradaki depremi heyecanla (!) bekliyoruz adeta! Daha önce ısrarla kulaklarımızı tıkadığımız uzmanlara şimdilerde soruyoruz; “Sıradaki deprem nerede olacak? İstanbul Depremi ne zaman?”
Uzmanlar ise kahin olmamaları nedeniyle elbette bir tarih vermiyorlar. Ama çok yakında olduğunun altını çiziyorlar. Büyük kayıplar yaşanacağını, bu depremlere hazır olmadığımızı haykırıyorlar. “Dinleyin bizi, önleminizi alın” diyorlar. Neyi bekliyoruz?”
İşte bu cümleler 21 Şubat’ta yazdığım köşe yazısından… O günden bu yana uzmanlar hala aynı şeyleri söylüyor, ben hala aynı şeyleri yazıyorum ve ülkede hala konuyla ilgili hiçbir adım atılmıyor.
Eskişehir’e baktığımızda İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi ve 3 belediye arasında imzalanan ‘Mevcut Yapı Stoku Envanterinin Oluşturulması ve Yapı Güvenliğinin Deprem Riski Açısından Değerlendirilmesi Ortak Hizmet Projesi Protokolü’ bir nebze de olsa halka umut oldu. ‘En azından bizim şehrimiz bu konuya duyarsız kalmıyor, bir şeyler yapılıyor, Eskişehir’de depreme yönelik elimizde bir veri olacak’ diye sevindik.
Mühendislerin sahaya indiğini ve ilk etapta 22 bin binaya yönelik incelemelerin başladığını biliyoruz. İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi’nin ise pek çok konuya kayıtsız kalmadığını, sıklıkla kent gündemine ilişkin açıklamalarda bulunduğunu da görüyoruz.
Protokol haberinin duyurulması sonrası konuyla oda yetkilileri ‘Yapılan çalışmalar, bina bazında riskli veya değil anlamı taşımayacak olup genel ölçekte bir önceliklendirme çalışmasıdır’ ifadelerini kullanmıştı.
Peki, önceliklendirme çalışması ne işe yarıyor? Yapılan saha çalışmaları nasıl gidiyor? Bu çalışmaların ardından Eskişehir’i olası bir depremde ne bekliyor?
17 Ağustos Depremi’nin 24’üncü yıldönümünde deprem gerçeği bir kez daha yüzümüze çarparken, Eskişehir’de depreme yönelik atılan adımların sonuçlarını merakla bekliyor, yapı stoku ve kentsel dönüşüm çalışmalarının bir an önce hayata geçmesini umuyoruz.