Yerel seçimler yaklaştıkça partilerin üst düzey isimleri çeşitli şehirlerde partilerini hareketlendirmek ve kamuoyunda öne çıkmak amacıyla politika yapmaya başladılar. Eskişehir de bu hareketlilikten nasibini alıyor. Eskişehir’e en son Demokrat Parti (DP) İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş geldi, hükümete ekonomi üzerinden verdi veriştirdi ve dedi ki: “2002’de 2 kilo pancar satan çiftçi 1 kilo mazot alırdı. 2023’te 21-23 kilo pancar satan 1 kilo mazot alabiliyor. 2002’de bir ton buğday satan çiftçi 33-35 gram altın alabilirdi. 2023’te bir ton buğday satan çiftçi 3,5 gram altın alabiliyor. Emeklilerin hali ortada. 7 bin 500 liraya insanın yaşaması mümkün değildir.” DP’li Altıntaş tüm bunları anlattıktan sonra net bir görüş ortaya koyuyor. Şöyle ki: “İnsanın en büyük hakkı yaşama hakkıdır. Bu iktidar yaptığı icraat ve uygulama ile insanların yaşama hakkını elinden almıştır!” Sizce de haklı değil mi?< /br> < /br>
AK Parti ve öne çıkan adaylar
AK Parti’de merkezdeki üç belediyenin başkan adayı olabilmek için aday adayları arasında ciddi bir rekabet yaşanıyor. Bazı isimler aday adayı olduğunu aleni bir biçimde açıklayıp çalışıyorlar, bazıları ise kulis yöntemini kullanmayı tercih ediyorlar. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi için Celalettin Kesikbaş ismi yüksek sesle dillendirilmeye başladı. Odunpazarı Belediyesi için Süleyman Ekşi atak yaptı! Son bir haftadaki çıkışları, dikkat çeken hareketleri özellikle parti kamuoyunda heyecan yarattı. Herkesin yaptığından farklı bir işe imza atıyor Ekşi. Sorunları detaylarıyla ortaya koyuyor, çözüm yöntemlerini öne sürüyor, bu haliyle mevcut belediye yönetimini de şimdiden sıkıştırıyor. Dahası, sosyal medya aracılığıyla katılımcılık yöntemini kullanarak vatandaşlarla etkileşime giriyor, sorunların tespitleri ve beklenen hizmetler konusunda görüş alıyor. Ve Dündar Ünlü… Tepebaşı Belediyesi için en iyi aday olarak adlandırılıyor.
Ulaşım zammının nedeni
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, UKOME tarafından toplu taşıma ücretlerine zam yapıldığını duyurdu. Her zaman zamlara; özellikle gıda, barınma ve ulaşım gibi zorunlu ihtiyaçlara yapılan zamlara karşı olduğumu söylerim. Bu noktada UKOME tarafından yapılan zammın da savunulacak hiçbir yanı yok. Ancak şunu da söylemek zorundayım. Ülkemizin yaşadığı derin ekonomik buhran, iğneden ipliğe her şeye zam yapılmasına neden oluyor. Bazıları çaresizlikten, bazıları ise fırsatçılıktan zam üzerine zam yapıyor. Sonuçta zamların temelinde, kötü ekonomi yönetimi yatıyor. Eskişehir’deki ulaşım zamlarına da bu açıdan bakmak faydalı olacak. Yoksa, hiçbir neden yokken, niçin bir kamu kuruluşu zam yapsın ki?
Bir insan neden hayatından vazgeçer?
Eskişehir’de bir haftada iki üniversite öğrencisi yaşamaktan vazgeçti. Bu durum, toplumumuzun ruh sağlığının ne derece kötü olduğunun adeta ispatı. Araştırmalara göre, yaşamak istememe eğiliminde olanların, muhakkak psikolojik sorunları var. Eğer söz konusu hadiseler çok nadir olarak gerçekleşiyorsa ‘bireysel’ denebilir. Fakat sıklaşmaya başladıysa ‘toplumsal’ bir sorun var demektir. Evet, ülkemizde bu davranışı uygulayanların sayısı artıyor. O halde endişelenmeliyiz! İnsanlar, son yıllarda, neden yaşamak istemezler? Hele hele gençler, neden? İnsanlar niçin ruhsal problemlerle karşı karşıyalar? Ekonomi, salgın, savaşlar, terör, kültürel ve ahlaki çöküntü, gelecek kaygısı, çaresizlik, umutsuzluğun yaygınlaşması, vesaire… Pek çok neden sayılabilir. Devletin, bu ciddi sorun üzerinde ivedilikle çalışması gerekiyor. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bahse konu olayların popülizm ve takip edilme uğruna medya ve siyasetçiler tarafından sömürülmemesi gerekiyor. Zira yine araştırmalar, sömürünün sorunu arttırdığına işaret ediyor.
Uğur Bilge ile Yaşar Bildirici
Eskişehir İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge’nin görev süresi doldu. Bilge, uzun denebilecek bir süre İl Sağlık Müdürlüğü yaptı. Bilge’nin döneminde oldukça kritik süreçler yaşadık. Bizi en etkileyen süreç Covid-19 salgını süreciydi. Bilge o süreci, net ifadelerle söylemeliyim ki, başarıyla atlattı. Belki de Türkiye’de salgın sürecini en başarılı atlatan illerin başında Eskişehir vardı. Bu başarıda Prof. Bilge’nin payı büyük. Uğur Bilge artık İl Sağlık Müdürü değil. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ndeki kadrosuna geri döndü. Bilge’nin yerine Dr. Öğretim Üyesi Yaşar Bildirici atandı. Bildirici’yi Şehir Hastanesi’nden tanıyoruz. Kendisine hayırlı olsun diyorum. Bildirici çiçeği burnunda bir yönetici. Eskişehir’in sağlığını nasıl yönetecek şu an için değerlendirme yapmak erken. Umarım başarılı olur.
AK Parti’de ithal aday tedirginliği
Geçtiğimiz hafta AK Parti Eskişehir İl Bakanı Süleyman Reyhan’ı ES TV ekranlarında yayına almıştık. Programın bir bölümünde şu soruyu yönlendirdim: AK Parti, Eskişehir dışından bir ismi Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak gösterebilir mi? Bu soruyu sormamın nedeni belli. Şu an halihazırda iki milletvekili de dışarıdan geldi. Reyhan bu soruya eveleyip gevelemeden şu yanıtı verdi: “Böyle bir ihtimal olacağını düşünmüyorum. Bu şehirden aday çıkar ve konuştuğumuz adaylardan biri olur. Başkası olmaz. Genel olarak toplumun konuştuğu oda başkanları, eski il başkanları, eski vekiller, bunları herkes konuşuyor. Bu çok normal bir şey olabilir.” Reyhan’ın bu yanıtı partililerin içine su serpti denebilir. Fakat siyaset bu, belli de olmaz, bir bakmışsınız ‘Eskişehir’le bağlantılı’ diyerek şak diye birini aday yapıvermişler!
Eskişehir’de terör propagandası
Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak terörden çok çektik. Bir tarafta PKK terörü, diğer tarafta FETÖ terörü ve diğerleri… Türkiye’nin dört bir yanında örgütlenmeye ve her fırsatta propaganda yapmaya çalışıyorlar. Devlet ise söz konusu örgütlerin kafalarını ezmek için her şeyi yapıyor ve başarılı da oluyor. Umuyorum yakın gelecekte yok olacaklar! Her neyse… Dedim ya, söz konusu terör örgütleri yurt genelinde faaliyette bulunma gayretindeler. En son Eskişehir’deki bir düğünde PKK/YPK terör örgütü propagandası yapan 23 kişi tespit edildi, bununla berber Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Bu noktada şunu sormak hakkımız: Hain terör örgütleri, terör örgütlerinin sempatizanları bu cesareti nereden alıyorlar? Nasıl oluyor da umuma açık bir ortamda alenen propaganda yapabiliyorlar? Vaziyet gösteriyor ki, terörle mücadeleyi daha da ciddiye almamız gerekiyor.
FOTOĞRAFIN DİLİ OLSA
BİR TWEET
Nebi Hatipoğlu
TBMM Genel Kurulu’nda, ülkemizin ve bölgemizin güvenliği adına kritik öneme sahip, askerimizin Irak ve Suriye’deki görev süresinin 2 yıl daha uzatılmasını öngören tezkereye ‘evet’ oyu vererek destekledik.
AFİŞ
Dünya Bizim Değil
Mahdi, Lübnan’ın Güney bölgesinde yer alan Aynül Hilva isimli mülteci kampına sığınan yüzlerce aileden birinin oğludur. Nesillerdir burada yaşam mücadelesi veren Filistin halkı, sahip olamadıkları memleketlerine duydukları özlemi burada paylaşmaktadır. Filmin yönetmenliğini yapan Mahdi Fleifel de bu sığınmacılardan biridir. Filmin merkezinde Mahdi ve arkadaşı Abu Iyad arasındaki ilişki bulunuyor. İki genç, Dünya Kupası futbolu ve Filistinli insanların hakları konusunda aynı kaygıyı paylaşırken, ikisi arasındaki naif ilişki samimi bir şekilde beyazperdeye yansıtılıyor.
DÜNYA İNSANLARI
İsrail'in Han Yunus ve Refah'taki gece saldırılarında en az 60 Filistinli öldürüldü. Ölenlerin naaşları hastanede yer olmadığı için bahçede bekletiliyor.
Kaynak: TRT Haber
KARİKATÜR