Ahmet Deniz Canoruç yazdı
Tam iki yıl önce yani 2015-16 sezonu Sinan Özeçoğlu “Eskişehir Basket’in kapanmaması gerekiyor. Bu şehre yakışmaz” diyerek sahipsiz kalan kulübü sahiplendi. Öncelikli hedefini küme de kalma olarak belirledi. Mütevazi kadroyla ilk yarıyı ilk 8 içinde bitirdi. Takımlar devre arasında kadrosunu güçlendirirken önümüzdeki sezon şampiyonluk hedeflendiği için transfer yapılmadı. O sezon takım kümede kaldı.
Sezonun bittiği gün Başkan Sinan Özeçoğlu kolları sıvadı ve şampiyonluk kadrosu oluşturmaya başladı. Evren, Cemal, Yunus, Buğrahan gibi ligin en deneyimli isimleri transfer edildi. Ligin olmazsa olmazı yabancı transferinde ise nokta atışlar yapıldı. Birçok Euroleague ekibinin listesinde olan Josh Duncan ile Türkiye liglerini yakından tanıyan Sean Marshall transfer edildi. Bu arada kadroyu oluşturmada büyük emeği geçen deneyimli basketbol adamı Derya Yannıer’i de unutmamak gerekiyor.
Gürol Karamahmut’un da hakkını temsil edelim. Bu ligi en tanıyan isimdi. Daha sonra Lig TV’de yorumcu olarak görev yaptı. Eskişehir Basket’te ise ilk menajerlik heyecanını yaşadı. Müthiş bir karakter, işini kusursuz yapan bir isim. İsteğim, hiçbir çıkar gözetmeksizin çalışan Gürol Hoca’nın uzun yıllar bu kulüpte görev yapmasıdır.
Tam bir aile ortamı oluştu kulüpte… İçerde-dışarda tam 36 maçını anlatmak nasip oldu bu müthiş takımın. Hayatım boyunca hiç unutamayacağım dakikalar yaşadım. Takım oyuncularıyla abi-kardeş gibi de olduk. Ama her zaman dedikleri şey aynıydı “Bu takım şampiyon olacak.” Yaptılar da… Sözünde durdular ve Eskişehir’i Süper Lig’e çıkardılar.
Başkan Sinan Özeçoğlu ve yönetimini, hepsi birbirinden değerli 13 oyuncuyu ve Antrenörler Brad Greenberg, Erdem Bilmen, Eren Hangün’ü tebrik ediyorum.
Görünmeyen kahramanlar var, Serkan Soyyiğit, İsmet Turan, Ahmet Ergün, Seyit Ahmet Karadağ, Mehmet Uzun gibi. Engin Esen var tek başına kulübün idari işleri halleden gibi. Hepsi büyük bir emek verdi.
Hak edilen şampiyonluk geldi. Artık Eskişehir Basket Süper Lig’de!
Darısı Eskişehirspor’un başına…