Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç

Parça parça eğitimden …

Eğitimde sorunlar dün de vardı bugün de var yarın da olacak…

27 Ağustos 2020 14:06
A
a
Sütiş Eskişehir
Öğretmen yetiştirme üzerine bir gıdım görüş…
Eğitimde sorunlar dün de vardı bugün de var yarın da olacak… Biz çocukken büyüklerimiz beğenmezdi eğitim uygulamalarını. Biz genç olduk yığınla sorun…  Sonra kimimiz mühendis, kimimiz öğretmen, kimimiz esnaf şu bu olduk ekmek kazandık bizden de eğitime bir yığın laf… Bunun temel nedeni eğitimin karmaşık ve sosyal bir süreç olması.
Ne demek karmaşık ne demek sosyal?
Karmaşıktan kasıt, eğitim sürecini çok farklı değişkenlerin etkilemesidir.
Öncelikle eğitim her yurttaşı ilgilendirmektedir. Her yurttaş kendi istediği tipten kalıplaşmış insan beklemektedir sanki. Hacı Teyze, camideki imam, bir ayağı Avrupa’da bir ayağı Türkiye’de okumuş iş adamı, sosyalistten muhafazakâra her çizgiden siyasetçi… Demokrattan otoritere, inanandan inanmayana, varsıldan yoksula her tür yurdum insanı…
Sosyal olması ne demek?
Bunun aslında karşılığı eğitimin sosyal açık sistem yaklaşımına göre çalışmasıdır. Peki bu ne?
Evet! Etrafımıza baktığımızda, sosyal, mekanik, dijital farklı sistem örnekleri var. Bilgisayar dijital, eski torna makinaları mekaniktir örneğin. Eğitim sosyal açık sistem yaklaşımına göre çalışır (Başaran, 2004). Eğitimin sosyal açık sistem olması demek, dışardan girdi alması, girdileri işlemesi ve çıktılarını tekrar topluma vermesi demek. Bu gerçeklik, eğitimin tüm diğer toplumsal kurumlar için iş yapması, kotarması durumunu doğurmaktadır.
Bu şu demek bir bakıma!
Eğitim diyanetle ilgili midir? Evet!
Eğitim siyaset ve siyasetçiyle ilgili midir? Evet!
Eğitimle askerler ilgileniyor mu? Şöyle böyle en azından askere gelenin eğitim düzeyi önemli…
Peki iş adamı sanayicinin eğitimle ilgilendiği noktalar var mı? Evet! En azından kendisine gelen teknik veya idari çalışanlarının düzeylerinin onu çok ilgilendirdiği açık…
İşin özü her şey eğitimle; eğitim de her şeyle ilgili… Açıkçası bu nedenle iş zor ve karmaşık…
 
Peki nereden başlamalı ne yapılmalı?
Dünyada politik önderlere bakıldığında hep ne yapmalı nasıl yapmalı sorusuna yanıt vererek yol çizdikleri çok açık. Bakınız Vladimir İlyiç Lenin ‘Ne Yapmalı’ adlı eserinde taktik ve stratejilerini açıklamakta. Örneğin Mustafa Kemal Atatürk ‘Nutuk’la neyi nerede ve nasıl yapıldığını öyküler bir bakıma…
Bizlerin de eğitimde neyi nerede ne zaman ve nasıl yapmamız gerektiğini bilmemiz gerekir kuşkusuz. Zaten formal eğitim; programlı etkinlikler dizisinden oluşur. Bu noktada ne yapmalıyız sorusuna farklı yanıtlar verilebilir. Ben de birkaç değişik noktayı vurgulamak istiyorum.
Ancak unutmamak gerekir ki balık baştan kokmaktadır. Öğretmen yetiştirmeyi adam akıllı irdelememiz, gözden geçirmemiz ve bir yeniden yapılanmaya gidilmesi bir zorunluluk…
Ya Hocam ne diyorsun diyenleri duyar gibiyim…
Hayır! Türkiye üniversiteleri, bilişim ve eğitim teknolojileri, yetişmiş insan gücü ile yeniden yeni bir öğretmen yetiştirme sistemi ortaya koyabilecek güce ve deneyime sahiptir!
Türkiye iyi nitelikli öğretmen yetiştirmeyi başarabilir! Biz başarırız!
Bıkmadan usanmadan tekrarlayacağım. Öğretmen yetiştirme yeniden yapılandırılmalıdır!
 
Açık öğretimi ne yapsak?
Açık öğretim deyince ilk akla gelen Eskişehir ve Anadolu Üniversitesi kuşkusuz. Bununla birlikte Erzurum Atatürk ve İstanbul üniversiteleri de kimi farklılıklarıyla benzer eğitimleri sürdürüyorlar.  Ancak son dönemlerde tüm uzaktan eğitim uygulamalarına yönelik eleştiriler özellikle şu noktalarda odaklanmaktadır.
Birinci eleştiri hangi programlarda uzaktan eğitim yapılabilir konusuyla ilgili. Bu konuyla ilgili eleştirel görüş, okul öncesi, çocuk gelişimi, psikoloji gibi uygulama gerektiren alanlarda uzaktan eğitim yapılması yanlıştır şeklinde. Nitekim son dönemde YÖK psikoloji alanında uzaktan öğretime izin vermediği kararına tanık olduk. Bu kararın ardından çocuk gelişim ve benzeri bölümlerde yönelik aynı eleştiri medyada yer almaya başladı. Bu konularda Anadolu Üniversitesi Engin Ataç Hoca’nın rektör; Fevzi Sürmeli Hoca’nın da açık öğretimden sorumlu rektör yardımcısı olduğu önceki yıllarda örneğin İngilizce öğretmeni yetiştirmede iyi örnekler sergilendi. Hem eğitimin gereksinim duyduğu İngilizce öğretmeni yetiştirildi hem de nitelikli mezunlar eğitim alanına kazandırıldı. Ancak zamanla diğer açık öğretim modelleri fazla öğrenci alarak, uygulamalar tavsatılarak olumsuz noktalara savrulması asla savunulamaz. Kıssadan hisse açık öğretim uygulamalarını gözden geçirmemiz bir gerekliliktir.
İkinci eleştiri hangi salt uzaktan eğitimle iş kotarılmaz eleştirisi. Tüm açık öğretim uygulamalarında öğrenci ile yüz yüze geliş, dönüt verme ve alıştırma çalışmaları işin doğası zayıf olma olasılığı yüksektir (Kaya, 2002). Bazı uygulamalarda ya hiç yok ya da son derece yetersiz… Bu noktada yeni yol ve yöntemler bulunmak zorunda olunduğu gün gibi aşikâr…
Üçüncü eleştiri ölçme ve değerlendirmenin güvenilir olmaması eleştirisi. Açık öğretim sistemlerinde malum öğrenci çok ayrıca uzaktan eğitilmekteler… Ölçme ve değerlendirmeler genelde çoktan seçmeli sorulardan oluşan sınavlardan oluşmaktadır. Değişik yollar olmakla birlikte öğrenci yoğunluğu olan uygulamalarda ağırlıklı olarak çoktan seçmeli sorulardan oluşmaktadır (Alkan, 1987). Çoktan seçmeli sorularla tüm bilgi, beceri ve tutumları ölçme olanağı ne yazık ki yok. Bu nedenle açık öğretim sistemlerinin ölçme süreçleri geçerlik, güvenirlik ve kapsamlılık gibi nitelikler açısından sorunlarla dolu. Bu eleştiri özellikle açık öğretim sistemlerinde benzer bölümleri bulunan kimi sosyal bilim örgün bölüm öğrenci ve mezunları tarafından sıklıkla yapılmaktadır. Örneğin edebiyat, sosyoloji, tarih, işletme, iktisat ve sosyal hizmet alanları örnek olarak verilebilir… Bir yol yordam kesinlikle bulunmalıdır…
Genel olarak kıssadan hisse neler çıkarılabilir? Öncelikle belirtelim ki açık öğretim sistemleri artık eğitimimizin ayrılmaz parçası. Üstüne üstlük örgün sistemin tamamlayıcısı olarak da bütünleşik karma yöntemi uygulamak zorunda kaldığımız salgın döneminde kendini iyice hissettirdiği şu ortamda…
* Açık öğretim uygulamaları ciddi olarak gözden geçirilmelidir. Sistem açılan programlar ve işleyiş süreçleriyle disiplinize edilmelidir.  Yeni alan ve uygulamalara yer verilmesi amacıyla konu masaya yatırılmalıdır.
* Örgün açık, uzak bütünleşik karma programlar amaç, içerik, öğretme ve ölçme süreçleriyle tartışılmalı ve yeniden yapılanmaya açık olunmalıdır.
Açık ve uzaktan öğretim sistemlerinin amiral gemisi Anadolu Üniversitesi alt yapı, eldeki yetişmiş insan gücü ve deneyimi ile yeniden yapılanmada da öncü olacak güçtedir. Yeter ki bir olalım iri olalım ve diri olalım…
Unutmayalım ki iyi işlerde yapıyoruz yığınla…

KAYNAKÇA

Alkan, C. (1987). Açıköğretim uzaktan eğitim sistemlerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi. Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi.
Başaran, İ. E. (2004). Yönetimde insan ilişkileri: yönetsel davranış. Ankara: Nobel Yayıncılık.
Kaya, Z. (2002). Uzaktan eğitim. Ankara: PegemA Yayıncılık.

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi