Odunpazarı ve Tepebaşı’nın aldığı hizmeti ilçelerde almalı

Sadi Seda yazdı

16 Kasım 2017 09:29
A
a
Sütiş Eskişehir
Dün AK Parti Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve Grup Başkan Vekili Mustafa Birsen ile karşılaştık…
Birsen ile hukukumuz çok eskiye dayanıyor…
DYP’de yıllarca birlikte siyaset yaptık…
AK Parti kurulduktan sonra da siyaset yapma tercihini bu partiden yana kullandı…
Kısa süre içerisinde parti içinde kendisini sevdirerek önemli görevlere getirildi…
Uzun bir süredir görüşemiyorduk…
En son AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü’nün Ramazan’da verdiği “iftar yemeğinde” karşılaşmıştık…
Kendisini bulmuşken hemen son günlerin en güncel sorusunu yönelttim…
“Büyükşehir Belediyesi zarar ediyorum diyor sizde ilçelere hala otobüs gitsin diyorsunuz. Bir iş zararına yapılır mı? Şu an ilçelerden şehre sefer yapan özel otobüs veya minibüsler var. Neden ısrar ediyorsunuz?” Diye sordum.
“Abi şehir merkezindeki Odunpazarı ve Tepebaşı İlçelerinden dış ilçelerin bir farkı var mı? Odunpazarı ve Tepebaşı İlçelerinde yaşayanlar kadar 12 dış ilçede ikamet eden vatandaşların da Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım hizmetlerinden yararlanma hakkı var. Çünkü Eskişehir “Bütün Şehir” olmadan önce ilçe belediyeleri gerek ilçe içerisinde gerekse şehir merkezine ulaşım hizmeti veriyorlardı. Büyükşehir Belediyesinin “Bütün şehir” yasasıyla birlikte yetki alanı da genişledi. İhmal edilen kırsal bölgelerin Büyükşehir Belediyeleri’nin eliyle geliştirilmesi amaçlandı.Yasayla ilçe belediyelerinin İller Bankası payından yüzde 30’u Büyükşehir Belediyesi’ne, yüzde 10’u da ESKİ’ye kesiliyor. Bizim girişimlerimiz ile dış ilçelere ulaşım hizmeti başladı. Fakat bir gün sonra bu hizmet ‘zarar ediyorum’ gerekçesiyle durduruldu. 3,5 yıldır yasada yetki kendisinde olmasına rağmen ulaşım problemini çözmüyor. 65 yaş üstü için toplu taşımayı ücretsiz kullanma hakkı var. Bu karar şehir merkezinde uygulanıyor da, diğer 12 ilçede niye uygulanmıyor? Burada bir mağduriyet var. 3,5 yıldır bastırıyoruz ama kabul ettiremiyoruz. Belediyeye otobüs alması için kredi kullanma yetkisi verdik. Buradaki amaç neydi? İlçelerde yaşayan vatandaşların ulaşım ile ilgili haklarının verilmesiydi. Üç buçuk yıldır vermeleri gereken ulaşım hizmetini yapmıyor. Biz ilçe mahallelerindeki vatandaşın taşınmasını da bekliyoruz. Bugüne ilçelere verilemeyen ulaşım hizmetinden dolayı ilçede yaşayanlar adeta cezalandırılıyor. 12 dış ilçede yaşayan vatandaşlarımızın da şehirde yaşayan vatandaşlar gibi ulaşım hakkı var.  Bu hakkı onlara çok görüyor. İlçelerde taşımacılık yapanların mı yoksa vatandaşın mı menfaati önemli. Yılmaz Hoca bu kararı yeniden gözden geçirmeli. İlçelerde yaşayan vatandaşların şehre ulaşımını sağlamak en başta Büyükşehir Belediyesi’nin görevi.”
***
Mustafa Birsen’e şunu da sordum.
“Peki, siz ulaşım hizmeti ile uğraşsanız, bir ilçeden şehre sefer yaptığınızda zarar etseniz de o hizmeti devam ettirir misiniz?”
“Bakın ben özel şirketsem elbette ki kârımı düşünürüm. Ama Belediye iseniz amacınız kâr değil vatandaşa hizmet olmalı. Bir hizmeti zarar ediyor diyerek yapmama gibi lüksünüz olamaz. Kaldı ki Büyükşehir Belediyesi’nin 11 şirketi var. Bu şirketlerde zarar ediyor. O zaman bu şirketleri kapatsın. İlçelere başlatılan ulaşım hizmetini ‘zarar ediyor’ diye kaldıracaksın ama zarar etmelerine rağmen şirketleri kapatmayacaksın.“
***
Daha önce bir internet gazetesinde Mustafa Birsen’in verdiği röportajda okumuştum…
”Büyükşehir Belediyesi’nin 11 Şirketi var. 11’i de zarar ediyor” diyor…
Geçmişte debu konuda duyumlar almıştım…
Elimde kesin bir bilgi yok…
Doğru ise bu şirketler neden kapatılmıyor?
En azından sayıları azaltılabilir veya birleştirilir…
Böylelikle zararın maliyeti düşürülebilir…
Ayrıca şu konuda çok konuşuluyor…
“Şirketler zarar ediyor ama bu şirketlerin üst düzey yöneticilerine yüksek maaşlar veriliyor”.
Bu iddia doğru ise, şirketler üst düzey yöneticilere yüksek maaşlar verilsin diye mi ayakta tutulmaya çalışılıyor?
 
*-******
 
Es-Es’e sahip çıkacak
babayiğitler yok mu?
 
Sinan Özeçoğlu, kendisini ziyaret ederek “görevde kalın, taraftarlar olarak sizin yanınızdayız” demelerine rağmen Eskişehirspor Başkanlığını bırakmakta kararlı olduğunu söyledi…
“Göreve geldiğimiz günden beri kulübün kasasına 1 Milyon TL girdi. Cebimizden ise 17 Milyon TL çıktı. Destek yok. Sadece 3-4 kişinin desteği ile de bu gemi yürümez. Buraya kadar. Geri dönüşü kesinlikle düşünmüyorum” diyor…
Haklı…
Hem de milyon kere…
165 Milyon Liralık borcun altına girerken,”Sen başkanlığı kabul et. Taşın altına bizde elimizi koyarız” sözü verildi…
Kongrenin üzerinden yaklaşık 4 ay geçti…
Sinan Özeçoğlu ve yönetimi kulübün kapanmaması için ellerinden geleni yaptılar…
En azından bugüne kadar yaşamasını sağladılar…
Ama artık onlarında dayanacak güçleri kalmadı…
Sırtlarındaki yük her geçen gün daha ağırlaştı…
Artık taşıyamayacak duruma geldiler…
Kongreye kadar bir oluşum gerçekleşip,”Biz varız” der mi?
Sanmıyorum…
Bugüne kadar kokusu çıkardı…
Eskişehirspor Kulübü göz göre göre kayyum yolculuğuna çıktı…
Ya da kongre günü kulübün anahtarı Vali veya Büyükşehir Belediye Başkanın kucağına atılacak…
Geçmişte yaşanmıştı…
800 bin nüfusa sahip Eskişehir’de Eskişehirspor’a sahip çıkacak babayiğitler yok mu?
Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Organize Sanayi Bölgesinde faaliyette bulunan irili ufaklı fabrikalar, ünlü müteahhitler, iş adamları siyah-kırmızılı kulübe sahip çıkmak zorundalar…
Kalabak Suyuna damaca başına 25, kullanma suyuna ton başına 50 Kuruş, Otogar’a giriş yapan her otobüsten 5 TL Eskişehirspor’a bağış alınmış olsa, o para bile Eskişehirspor’un yarasına merhem olur…
Milli Emlak, Hazine’ye ait arazilerin üzerine konut yapılarak geliri Eskişehirspor’a kalması için Büyükşehir Belediyesi’ne devredebilir…
Bu kalemler daha da çoğaltılabilir…
Yeter ki; Eskişehirspor’u kurtaracak çareler aransın…
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi