Netflix, Eskişehir’e bir göz atsa, acayip malzeme çıkarır.
*
Enfes filmler çevirir.
*
Yayınlanacağı an sabırsızlıkla beklenen diziler üretir.
*
Mesela…
“Kuzey çevreyolu projesi hazır, yapılacak” yutturmacası.
*
Mesela…
Ölüm yolu haline gelen Alpu yolunun kaderine terk edilmesi.
*
Mesela…
Seyitgazi yolu rezaleti.
*
Mesela…
Sarıcakaya yolu komedisi.
*
Mesela…
- Gündoğdu
- Küçük Sanayi
- Baksan
- Karapınar 2
- Porsuk 2
- 8 Mahalle
- Yeşiltepe
Ekseninde dönen politik, ekonomik ve teknik dönüşüm çekişmesi.
*
Mesela…
Trafik ile sinyalizasyon çilesi.
*
Mesela…
Kalabak su krizi.
*
Mesela…
“Eskişehir depreme hazır” teranesi.
*
Mesela…
Yıllardır konuşulan fakat herhangi bir somut çözüm ortaya konulamayan imar-çağdaş kent planlaması problemi.
*
Mesela…
Hem teknolojik hem ağır sanayide gelişememe, bu anlamda bazı lobilerin engel olma meselesi.
*
Mesela…
Anadolu’nun ortasında olup, “bizim şehrimiz stratejik konumda” diyerek gerinip, ancak tarifeli uçak seferlerinin başlatılamaması sorunu.
*
Mesela…
Sürekli ilan edilip, “hayırlı olsun, bu iş bitti” denilip yapılamayan liman bağlantısı problemi.
*
Mesela…
“Tren ağının merkeziyiz, test merkezi de olacağız, yüksek hızlı treni de üreteceğiz inşallah” şeklinde güzellemeler yapılıp, Kurtuluş Savaşı’na dahi katkı sunan TÜLOMSAŞ’ın kapatılması pespayeliği ile dahası, kapatılan TÜLOMSAŞ’ın arazisinin ranta kurban edileceği iddiası.
*
Mesela…
Eskişehir’e kurulması planlanan kömürlü termik santral garabeti ile ilgili “yapılmayacak” algısı yaratılarak, inşa etmek için en doğru zamanın kollanması hali.
*
Mesela…
“Saksıya da olsa bir şeyler dikin, üretin” diye bağırıp, bir diğer deyişle popülizm yapıp Mihalıççık, Alpu, Beylikova, Mihalgazi, Sivrihisar ve Sarıcakaya’daki onlarca tarım ve orman alanının maden arama ve çıkarma işi için ihaleye açılması girişimi.
*
Mesela…
Beylik cümleler kurarak “Kızılinler’e Türkiye akacak, Eskişehir termal sağlık turizminin merkezlerinden biri olacak” deyip de söz konusu projenin fıslaması.
*
Mesela…
“Örnek bir kent inşa edilecek, adı da Süper Kent olacak” diye bağırıp ve şehri ayağa kaldırıp,
proje için belirlenen ancak tek bir çivi bile çakılmayan alanda otlayan ineklerin sütünün dahi sağılamaması.
*
Mesela…
Günübirlik yapılan gezilere rağmen, şehrin turizm kenti ilan edilmesi.
*
Mesela…
Kentin tüm paydaşlarının içerisinde olduğu uluslararası çapta, onu da geçtim ulusal çapta kaliteli herhangi festival ya da sempozyum olmamasına rağmen “bizim şehrimiz festivaller, sempozyumlar şehri” şeklinde zorlama algı yaratma çabası.
*
Mesela…
Her lobicilik girişiminde duvara toslanması.
*
Mesela…
Üniversitelerin hızla yeterliliğini kaybetmesi, özellikle Anadolu Üniversitesi’nin hunharca derdest edilmesi ve iktidarından muhalefetine şehrin ileri gelenlerinin, bu vahim duruma yalnız ve yalnız seyirci kalmaları.
*
Mesela…
Dedikodunun memba olması ve bu çirkinliğin normal karşılanması.
*
Mesela…
Bazı lobilerin, şehri dar bir kalıp içerisinde bırakma, ekonomisi dahil pek çok alanda butik olması yönünde strateji geliştirme çabası ve aynı zamanda bu yönde başarısı; öte yandan aynı şehri ‘her alanda’ büyük bir köy-kasaba haline getirmesi yanlışlığı.
*
Mesela…
Türkiye’nin sorunu haline gelen liyakatsizliğin Eskişehir’de de gözle görünür olması, ne yazık ki iktidarın yönettiği kurumlarda da, muhalefetin yönettiği kurumlarda da iyiden iyiye görülmesi ve utanç verici bir biçimde kokuşmuş hale gelmesi.
*
Mesela…
Eskişehirspor çıkmazı…
*
Vesaire…
*
Düşündükçe çoğaltılabilir…
*
Böylesine güzel bir şehrin, yönetenlerinden kaynaklanan ve çözüm bekleyen pek çok problemi var.
Bazıları kronikleşmiş, bazıları yeni meydana gelmiş.
Fakat her biri, çözüm için basiretli, yetenekli ve cesur yöneticiler bekliyor.
*
Her neyse…
*
Netflix’e kapımız açık.