İhalesiz kılçıksız kiralama savcıların gözünden kaçmamalı

Yazmaya başladığım gün, erdem, ahlak ve etik kurallardan ayrılmayacağıma dair kendi kendime söz verdim. Bu sözüme de sadık kalmaya devam edeceğim. Sözümüzün arkasındayım, geri adım atmayacağım.
Odunpazarı Belediyesi'nde AYDIN BİLİNEN bir şahsın, bir bürokratın geçmişte neler yaptığını yazmıştım. Hatırlamak için bir an için geriye dönelim. Odunpazarı Belediyesi, Burhan Sakallı'nın başkanlığı döneminde araçların çoğunu kiralıyordu. Bu kiralama işinden,  Aydın Zorlu Başaran’ın yüksek kazanç elde ettiği iddia ediliyor.  Yine başka bir iddiaya göre belediye zarar ederken, bu kişi kiralama işlerinden büyük kazançlar elde etmiş, hatta Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt kiralama işlerini sonlandırınca öfkesinden deliye dönmüş.
Ah dostlarım, Kamu adına, kamu denetimini Allah'ın "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol" buyruğundan ayrılmadan yapıyoruz. Kimsenin ne yandaşı, ne candaşı, ne de şak şakçısıyım. Ancak, biz doğrunun, adaletin, namusun, çalmayanın, büyük ve kadim TÜRK DEVLETİ'NİN tarafıyız. Kamu adına denetleme görevini yaparken çok rahatsızlık oluşturduğumuz yazılarımızdan tescillendi. Kamuoyunun aydınlanması için tekrar yazma gereği duyuyorum.
Biz, bilgilere dayanarak kamu denetimi adına, iddiaları kamuoyunun bilgisine sunarak işimizi yapıyoruz. İddialara göre, ihalesiz, kılçıksız yapılan araç ve emlak kiralamaları var. Kamunun parasını ihale yapmadan birilerine kiralama adı altında aktarıldığı iddiaları uzun süre konuşulacak gibi duruyor…
Yemin ediyorum, büyük cesaret! BÜYÜK SKANDAL VE AĞIR HUKUK İHLALİ.
Dostlarım Böyle başıbozukluk olmaz, bazı aydın bürokratlar belediyenin sahibi olduklarını zannederek, kanun ve nizam tanımayabilirler. Yanıldıklarını ortaya döktük. SAVCILARIN VE MÜLKİ AMİRLERİN bu araç ve emlak kiralamalarının tek tek gözden geçirmesi, ihalesiz kılçıksız yapıldığı iddia edilen alımlarla ilgili kamu adına hesap sorması gerekmez mi?
Büyük Türk şairimiz Fuzuli’nin meşhur Şikayetnamesini de devlet büyüklerimizin dikkatine sunuyorum.

ŞİKAYETNAME

Selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar. Hüküm gösterdim, faydasızdır diye iltifat etmediler. Eğerçi görünürde itaat eder gibi davrandılar ama bütün sorduklarıma hal diliyle karşılık verdiler.
Dedim: – Ey arkadaşlar, bu ne yanlış iştir, bu ne yüz asıklığıdır?
Dediler: – Bizim adetimiz böyledir.
Dedim: – Benim riayetimi gerekli görmüşler ve bana tekaüt beratı vermişler ki ondan her zaman pay alam ve padişaha gönül rahatlığı ile dua kılam.
Dediler: – Ey zavallı! Sana zulüm etmişler ve gidip gelme sermayesi vermişler ki, daima faydasız mücadele edesin ve uğursuz yüzler görüp sert sözler işitesin.