Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde…
Diyerek masal anlatmaya başlamayacağım…
Vatandaşlar semtlerinde kurulan sebze ve meyve pazarına gider, haftalık alışverişlerini gerçekleştirir. Aile bütçesine göre, ekonomik durumu iyi olan da olmayan da dolabını doldurabilecek ürünleri alabilirdi. Kilosu 50 kuruşa, domates, patates ve soğan alınan günlere şahit oluyorduk. Cebinde 20-30 lira parası olan her kesimden vatandaş, pazar arabasını ağzına kadar doldurup evinin yolunu tutuyordu. Pazarların kurulduğu sokakların dikkat çeken bir özelliği de vardı. Öyle anlar oluyordu ki vatandaşlar eline aldığı pazar arabasıyla kıyasıya alışveriş mücadelesi veriyordu. 10 kişiden 8’inde pazar arabası olurdu. Pazara aileleriyle gelen çocuklar kalabalıktan kaybolur, ayakları o telaşlı insanların pazar arabalarının tekerleklerinden ezilirdi. Arabalar birbirine çarpar, bazen öyle anlar olur ki pazar arabasını ortada bırakan vatandaşlar arasında bile kavga çıkıyordu. Yazımın başında da dediğim gibi masal anlatmıyorum!
Biraz hafızasını zorlayan herkes bunları hatırlayacak…
Eksiği var fazlası yok! Peki, şimdi pazarda durum nasıl? Gazetemizin başarılı ismi Hilal Köver, Çarşamba pazarına gitti ve halkın nabzını tuttu. Halkla röportajlar yaptı derdini dinledi onlarla dertlendi. Hilal’in haberinde dikkatimi çeken en önemli ve can alıcı nokta bana göre pazarcı esnafının söylediği sözlerdi…
Ne diyor esnaf: “Vatandaş kiloyla değil gram gram alıyor!” Yanlış okumadınız evet vatandaşlar artık “gram gram” alıyor! 5 domates, 5 patates, 5 soğan, 3-5 tane de elma! Ona da parası yeterse! Hal böyle olunca ne yazık ki artık pazar arabasına da ihtiyaç kalmıyor. Çünkü içi dolmuyor, dolduramıyorsunuz. Bir poşeti doldurabilenin yüzü gülüyor. Kentin trafiğinden şikayet edenler! Pazarlarda “pazar arabası” trafiği artık bitti!
Gözümüz aydın!
Merak etmeyin kentteki benzinli araç trafiği de fazla uzun sürmeyecek gibi duruyor!
Bisikletleri hazırlayın!
Tramvay dedikoduları
Tramvayda bu kez Halk Süt gündem oldu.
İki vatandaş arasında geçen diyaloğu aynen aktarıyorum:
Bizim orada Halk Süt büfesi yok!
Sen mahalledekinden alda bize de getir!
-Tamam alırım! Çok iyi oldu bu Halk süt…
-Seçimden sonra kaldırılacakmış öyle diyorlardı! Seçim de bitti kaldırırlar mı?
-Nerden çıkartıyorsun yapılan hizmet hiç kalkar mı?
-Seçim için yapılmış, diyorlar!
-Sen hiç dikkat etmiyor musun, Halk Süt’ü bütün şehirler örnek aldı. Hepsinin seçim vaadinde vardı.
HAFTANIN EFSANE SÖZLERİ
ODUNPAZARI BELEDİYE BAŞKANI KAZIM KURT: Yılmaz Hoca’nın kırsalla ilgili bakış açısının parti genel merkezi tarafından da dikkate alınması gerektiğini söylemek istiyorum. Yılmaz Hoca köylünün yarasına parmak bastı.
GAZETECİ ALİ BAŞ: Kaybedenlere iki cümle ile önemli bir öğüt: Önemli olan kaybetmek değildir... Suçu kime yükleyeceğin daha önemlidir. Ve sen seçimi kaybeden arkadaş… Önce suçu kendinde aramaya başla!
VALİ ÖZDEMİR ÇAKACAK: Emniyet Teşkilatımız, ülkemizin, İlimizin huzuru ve güvenliği için her türlü gayreti gösteriyorlar. Huzurun ve güvenin temininin devamı için ise her kesimin desteğine ihtiyaçları vardır.