Eğitimde bir gönüllülük örneği: Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV)
Günlük yaşamın hengamesi içinde toplumsal yaşamda kaçırdığımız o kadar çok şey var ki… Bunlardan biri de işlerin nasıl yürüdüğüyle ilgilidir. Evet gerçekten dünya işlerinin nasıl yürüdüğüne bazı bazı akıl fikir ermez deriz ya işte öyle bir şey gibi.
Su testisi su yolunda kırılır misali… Ancak hemen aklınıza akılcılık, bilim, demokrasi, ahlak ve disiplin gelsin derim. Bu beşi bir yerde olursa; beşi bir yerde misali zenginliğinize demeyin gitsin…
Şimdi dünya işlerinin yürütülmesine bakıldığında, o kadar çok işimiz gücümüz var ki sormayın… Ancak bakın neler var!
Günlük yaşamda üretim yapan organizasyonları menşei ve nitelikleri bakımından farklı gruplamak mümkündür. Burada bizim yazımız çerçevesinde kamu sektörü, özel sektör ve bir üçüncü sektör biçimde sınıflanabilir. Üçüncü sektör kavramı bizde önce 1970’lerde rahmetli Ecevit’in halk sektörü karşılığında kullanıldı. Özellikle liberal çevreler buna karşı oldular. Ancak gel zaman git zaman 1990’ların sonlarında toplumda devletten bağımsız kurumlar oluşturulmaya başlanıldı.
Bugünün üçüncü sektörü ise ‘‘sosyal’’ bir kavram. Üçüncü sektör yurttaşların kâr amacı gütmeksizin gönüllü olarak kamu görevlerine katılımını sağlayan dernek, cemiyet, vakıf, birlik, hareket, grup ve platformlardır. Bu sektöre üçüncü sektör denilmekte. Sivil toplum kuruluşu (STK) veya sivil toplum örgütü (STÖ) olarak da adlandırılır.
Bu kuruluşlar çevre, eğitim, yoksula yardım, toplumsal gelişim amaçlı farklı vakıf ve dernekler… Evet sivil toplum örgütleri ya da kuruluşları dediğimiz kurumlar yaygınlaşmaya başladı. Öncellikle söyleyeyim bu gelişme iyi bir gelişme. Burada dikkat çekilecek nokta bu kurumların profesyonel çalışanları dışında gönüllülük esasına göre çalıştıklarıdır.
Örneğin biz de her şeyi devletin yapmasını beklemek gibi tam şark işi bir tembellik vardır ki sormayın. Avrupa ülkelerine bakıldığında birçok şeyin kooperatifler, işçi, köylü, gençlik dayanışma örgütlerince yapıldığını görürsünüz. Ne yazık ki bizde sivil örgütlenme, son derece zayıf… Ancak biri var ki özellikle eğitim alanında da çalışması nedeniyle özel bir dikkat çekmekte…
Aralık’ın beşi Dünya Gönüllüler Günü. Bu nedenle bu 5 Aralık’ta bir Sivil Toplum Kuruluşu’nu tanıtalım, gönüllülük üzerine konuşalım dedik. Bu yıl Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile başlayalım dedik Bu amaçla TEGV Eskişehir Atatürk Eğitim Parkı Ali Numan Kıraç Etkinlik Merkezi Yöneticisi Sayın Serpil Öztürk ile gönüllülük, genelde TEGV özelde Eskişehir etkinlik noktasının işleyişi üzerine söyleştik.
Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
Merhaba, ben Serpil Öztürk. 1975, Eskişehir doğumluyum. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi mezunuyum. Farklı sektörlerde kısa süreli çalıştıktan sonra 13 yıl boyunca TEGV Eskişehir Atatürk Eğitim Parkı Ali Numan Kıraç Etkinlik Merkezi’nde Eğitim Sorumlusu olarak görev yaptım. 8 yıldır da yönetici olarak bu kurumda çalışmaya devam ediyorum.
Genel olarak Vakıf bir eğitim gönüllüsü olarak neleri amaçlamaktadır?
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, 25 yıldır ülkemizin sosyoekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerinde yaşayan ilköğretim çağı çocuklarına okul içi ve dışı saatlerde eğitim desteği vermek amacıyla kurulan ve kamu yararına çalışan bir vakıftır. Amacımız; ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz çocuklarımızın nitelikli bir eğitim almalarına katkı sağlamaktır.
Vakfımız, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile 28 Aralık 2018 tarihinde imzaladığı İşbirliği Protokolü kapsamında Türkiye genelindeki Etkinlik Noktalarında ve Ateşböceği Mobil Öğrenim Birimlerinde çocuklarımıza eğitim desteği vermeyi sürdürüyor. Eğitim Gönüllüleri, her yıl yaklaşık 8 bin gönüllüsünün desteğiyle kuruluşundan bu yana 3 milyona yakın çocuğumuzun aydınlık geleceğine katkı sağladı.
Vakfımızın Kurucusu merhume Suna Kıraç “Ömrümden Uzun İdeallerim Var!” kitabında TEGV’in kuruluş öyküsünü detaylıca anlatıyor. Suna Hanım’ın o günlerde sarf ettiği önemli bir söz var: “Ekonomik krizler aşılır, siyasi krizler çözümlenir, ancak çocukları harcanmış bir toplumu yeniden onarmak mümkün değildir.”
Yıllar içerisinde pek çok yerel ve özel idare çalışmalarımıza inandı, destek verdi. Ulusal ve yerel medyayı her zaman yanımızda bulduk. Etkinlik noktalarımızın açıldığı yerlerde halkımız bize katıldı, sahip çıktı. Binlerce aile bize güven duydu, çocuğunu gönderdi ve çocuklarındaki değişimden duydukları mutluluğu bizlerle paylaştı. Biz, tüm bunları geleceğimizi oluşturan çocuklarımız ve ülkemiz adına son derece önemli ve değerli buluyoruz. Bugün Vakfımızın başarısından söz edebiliyorsak bunda tüm Türkiye’nin çalışmalarımıza sahip çıkmasının, destek ve katkılarını esirgememesinin payı büyüktür.
Özelde Eskişehir biriminin tarihsel gelişimi üzerine neler söylersiniz?
Şehrimizin Gökmeydan Mahallesinde 5 Nisan 1999 tarihinde yerel yönetimler, TEGV yöneticileri, eğitim dostları, gönüllüler, veliler ve çocuklarla açılışı yapılan etkinlik noktamız, çocuk dostu mekânında 21 yıldır eğitime verdiği desteğin gururunu yaşıyor.
Kurulduğu günden bu yana 82.321 çocuğumuz, 5.112 gönüllümüzün özverili çalışmalarıyla eğitim desteği aldı. Şu an Covid-19 nedeniyle dünyada ve ülkemizde yaşadığımız olumsuz sürece rağmen tüm TEGV etkinlik noktalarımızda olduğu gibi etkinliklerimize uzaktan eğitimle devam ediyoruz. Bununla birlikte üçüncüsü yayınlanan ve çocuklarımıza ulaştıracağımız TEGV Evde Dergimizle eğitimde fırsat eşitliği sağlamaya gayret ediyoruz.
21 yıl önce bilgisayarla tanışıp bilgisayar kullanmayı öğrenmek için Bilgisayar odamızın önünde heyecanla sırada bekleyen çocuklarımız şimdi Google desteğiyle Bilişim ve Teknoloji odamızda kodlama öğreniyorlar. El sanatlarında yaratıcı çalışmalar yapmak isteyen çocuklarımız 2003 yılında Nokia ve IYF sponsorluğunda kurulan Düşler Atölyesinde plastik sanatlarla düşlerini gerçekleştirme şansını yakaladılar. Masal Saati, Kitap Kurdu etkinliklerimize katılan çocuklarımız son 14 yıldır ada şeklinde kendileri için tasarlanmış Okuma Adamızda yaratıcı okuma çalışmalarına katılarak dinleme becerileri geliştirirken resimli öykü kitabı, gazete çalışması, sokak tiyatrosu vb. projelerini gerçekleştirdiler. Matematik ve Fen’i hayatın içinden örneklerle anlatan Matematik Eğlenerek Öğren, Fen Eğlenerek Öğren girdi hayatımıza.
Sporda özellikle Basketbol Gönüllüleri ile tanışan çocuklarımız Türkiye genelinde gerçekleştirilen Tofaşball/Fiatball Basketbol turnuvalarında kız ve erkek takımlarımızda yer alıp diğer eğitim gönüllülerinin olduğu şehirlerden gelen arkadaşlarıyla buluşma şansı yakaladılar. Tıpkı FIRST Lego Lig Turnuvalarında olduğu gibi. Sponsorlarımızın desteğiyle uzun süredir katıldığımız turnuvalarda her yıl belirlenen farklı temada araştırma yapan, sunum hazırlayan projelerini paylaşan eS.O.eS takımımızdaki çocuklarımız ödül aldıklarında çok sevindi, alamadıklarında üzüldü ama hiçbir zaman hedeflerinin ödül almak değil projelerini yaymak olduğu bilinciyle bir sonraki takıma deneyimlerini anlattılar.
Bağışçımızın desteğiyle şu an Tasarım ve Beceri Atölyemiz kurulmakta, Düşler Atölyemiz yenilenmekte.
Uzun soluklu etkinliklerimizin yanı sıra kısa süreli etkinlikler ve gönüllülerimizin bilgi becerisi doğrultusunda açılan nice kulüp etkinlikleriyle çocuklarımız ilgi alanlarında kendilerini geliştirme olanağı buldu.
Eskişehir parkımız açıldığından bu yana çok sayıda çocuğumuz oldu. Bugün o çocuklarımızdan yaklaşık 100’ünün “Çocuğumuzken Gönüllümüz Olanlar” diye adlandırdığımız gönüllülerimiz olarak çocuklarımızla buluşuyor olması; küçük yaşlarda gönüllülük kavramının öğrenilip hayata geçirildiğinin en somut, en güzel örneği.
Uygulamakta olduğunuz programlar hakkında sorsam, kimlere hangi amaçlarla nasıl eğitim veriyorsunuz?
İlköğretim çağındaki tüm çocuklara kapılarımız açık. TEGV’de çocuklarımız onlara özel tasarlanmış bir ortamda, en gelişmiş ülkelerdeki eğitim anlayışıyla ‘ücretsiz’ olarak tanışıyor, eğitimlerini destekleyecek, fark yaratacak bir sistemin içinde oluyorlar.
Covid-19 Pandemisi ve örgün eğitime ara verilmesiyle birlikte eğitim kültürü ve ekosistemi bir anda değişmek zorunda kalmış, özellikle İlköğretim çağındaki çocukların öğrenme ekosisteminde en çok ihtiyaç duyduğu sosyal öğrenme ve insani bağ ve etkileşimi sağlayabilmek için uzaktan canlı ders uygulamaları artmış, değer ve önem kazanmıştır.
Türkiye’de bir sivil toplum kuruluşu olarak eğitime destek alanında en geniş hizmeti sunan vakfımız bu zorlu dönemde çocuklarımızla uzaktan eğitimlerle bir araya gelmeye başlamıştır. Vakfımız, Yüz yüze etkinliklere katılamayan 1-8. sınıf çocuklarımızın hem evde zamanlarını verimli geçirmelerini sağlamak hem de 21. Yüzyıl becerileri kazanmalarına yardımcı olmak amacıyla, çevrimiçi uzaktan eğitim ilkelerine uygun olarak Bilişim, İngilizce, Sosyal Duygusal Öğrenme, Matematik, Fen ve Okuma Programları geliştirdi.
Son 4 yılda aktif olmuş gönüllülerimiz, Temmuz 2020’de kayıt yaptıran çocuklarımızla geliştirilen programlarımızı Türkiye’nin her yerinden gerçekleştirme olanağı buldu.
Çocuklar, yaş ve sınıf seviyelerine uygun 2 saatlik 10 hafta süren Uzaktan Eğitim Etkinliklerimize katılabilirler. Etkinliklerimiz: Algo Dijital Bilişim, Bilim Kafası, Sayıların Dünyası, Okuyorum Oynuyorum, Gizli Hazinem, İngilizce Konuşma Kulübü, 1. Sınıflarımız için “Birlikte Öğrenelim” ve 7-12 yaş arasındaki çocukların hareket ve spor yoluyla sağlıklı büyümelerine ve gelişim göstermelerine katkı sağlayan Allianz Motto Hareket.
Kısacası çocuklara aktif öğrenme ortamlarında çok yönlü eğitim desteği sağlayarak yaşam becerilerini geliştirmeyi hedefleyen özgün eğitim programlarımız; çocukların gereksinimlerine cevap verebilecek, yaratıcılıklarını ortaya çıkarabilmelerini sağlayacak şekilde revize edilmekte, yeni etkinliklerle desteklenmekle, pilot çalışmalar yapılarak hayata geçirilmektedir. Ayrıca ölçme değerlendirme çalışmalarına büyük önem verilmektedir.
Anne baba size çocuğunu neden göndersin diye sorsam, …
Türkiye’de 25, Eskişehir’de 21 yılını dolduran vakfımız, güvenilirlik ve şeffaflık ilkesiyle tüm Türkiye’de halkımızın güvenini kazanan, eğitim alanında faaliyete geçirdiği etkinlikleriyle örnek bir sivil toplum kuruluşu olmuştur. Çocuğunun öncelikle güvenli bir ortamda eğitim almasını, özgüvenini geliştirmesini, sosyalleşmesini, zorlandıkları derslerle ilgili destek almasını isteyen anne babalar çocuklarını gönül rahatlığıyla etkinlik noktamıza gönderebilirler.
Birimin yönetim işlerinden sorumlusunuz, kadro grubunuz nasıl bir iş bölümünüz var?
Yılda ortalama 300 aktif gönüllümüzün 3 bin üye çocuğumuza eğitim desteği verdiği etkinlik noktamızın kadrosunda yönetici, eğitim uzmanı, gönüllü uzmanı, 2 temizlik ve danışma personelimiz yer almaktadır. TEGV çatısı altında önemli olan ekip çalışmasıdır. Uzun soluklu çalışanlar olmamız ekibimizin en büyük avantajı. Yılların kazandırdığı deneyimle çoğu işimiz sistematik hale geldiği için birbirimize verdiğimiz destek ve iş takibi kolaylaşıyor. Başarılan işlerin hepsi öncelikle bu kurumun amacını, faaliyetleri sevmemizden ve birbirimizi anlayabilmemizden kaynaklanıyor.
Gönüllü kaynağınız nasıldır? Kimler nasıl gönüllü olabiliyor?
TEGV’i TEGV yapan yaşamsal unsur vakfımızın isminden de anlaşılacağı üzere, gönüllüleri. Her yıl binlerce gönüllü, Türkiye’nin tüm TEGV noktalarındaki yüzbinlerce çocuğa nitelikli eğitim desteği veriyor. Gönüllü olmanız için TEGV’in web sitesini ziyaret edebilir ya da etkinlik noktamıza gelerek ön kayıt yapabilirsiniz. 18 yaşını bitiren, en az lise mezunu, vakfın amaç ve çalışmalarını benimseyen herkes gönüllü olabilir. Gönüllü profiline baktığımızda profilin %80’i üniversite öğrencisi, kalan yüzdelik dilim çalışan, emekli, ev hanımı, lise mezunundan oluşmaktadır. Gönüllü kaynağı açısından şanslıyız. 3 üniversite olması ve memnun kalan gönüllülerimizin yeni gönüllü arkadaşlarını yönlendirmesiyle gönüllü sıkıntısı yaşamıyoruz. Her gönüllü adayı; 2 saat Vakıf Tanıtımı, 1 tam gün Temel Gönüllü Eğitimi alarak gönüllülük sürecini tamamlamakta ve seçeceği etkinliğe göre gerektiriyorsa etkinlik eğitimi de alarak aktif gönüllü olarak devam etmektedir.
Bir gönüllü kurumun profesyonel yöneticisi olarak gönüllülere, anne babalara, öğrencilere, akademisyen ve öğretmenlere neler öneriyorsunuz? Bir de kent yurttaşlarına varlıklı kişilere deyim…
Her şeyin başı eğitim. Tümüyle gönüllü desteği ile yürütülen TEGV’in eğitim faaliyetleri sadece çocuklara değil; gönüllülere de çok şey kazandırıyor. Gönüllüler, hem yaşadıkları topluma yarar sağlayacak projeler içinde yer alarak sosyal sorumluluklarını yerine getirme fırsatı buluyor hem de mesleki gelişimleri konusunda kendilerini geliştiriyor. Çevresindeki sorunların çözümünü başkalarına bırakmayan, sosyal sorumluluğu kendisinden başlatan gönüllü sayısının daha da artması için herkes üzerine düşen aktif sorumlu vatandaş sorumluluğunu yerine getirmek için çaba sarf etmeli. Gönüllüyüm çünkü sorumluyum, eğitimde ben de varım diyen yürekleri etkinlik noktamızda görmekten mutluluk duyuyoruz.
Sevgili anne babalar, her çocuğun öğrenme yaklaşımı farklıdır. Önemli olan çocuğunuzun mutlu bir çocukluk yaşaması, güvenli bir ortamda kendini daha iyi ifade edebilmesi, iletişim becerilerini geliştirebilmesi, sosyalleşmesi ve en önemlisi kendine olan özgüvenini sağlamasıdır. Bunlarla birlikte akademik başarıları daha da artacaktır.
Akademisyenler, STK’lara öğrencilerini yönlendirebilir, STK’larla ortak projeler hayata geçirebilir, iyi örnekler ortaya koyabilirler.
Uzun yıllardır iş birliğinde olduğumuz öğretmenler, MEB-TEGV arasındaki İşbirliği Anlaşması kapsamında İl MEM, okul idareleri ve velilerin onayı ile okul çalışmaları kapsamında öğrencilerini TEGV etkinliklerinden yararlandırma olanağı buldular.
Kurucularımıza, açıldığımız günden bugüne bizlere desteğini esirgemeyen yerel yönetimlere, kurum ve kuruluşlara, bilgi, beceri ve emeğini paylaşan gönüllülerimize, velilerimize, bağışçılarımıza gönülden teşekkürlerimizi iletiyoruz. İşbirliklerimizin daha da artarak çocuklarımıza eğitimde fırsat eşitliği sunmaya, daha nice verimli projeler hayata geçirme gayretimizde sizleri de yanımızda görmek bizlere güç verecektir.
Ülkemizde “aktif sorumlu yurttaş” olarak sorumluluk alan ve çözümün bir parçası olmayı seçen tüm gönüllülerimizin 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü kutlu olsun. Turan hocamızın da doğum gününü kutluyor, sağlıkla nice umutlu yaşlar diliyoruz.
Teşekkürler…
* * *
Bir soruda ben kendime sorayım diyorum.
Yıllarca TEGV eğitim etkinliklerinde gönüllü eğitimci olarak görev yaptınız? TEGV’in eğitim çalışmaları konusunda düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Evet TEGV’de eğitim çalışmaları ben de yaparak yaşayarak öğrenme hissi uyandırmıştır.
Hele hele bir pişirelim projesi gibi bir çalışma vardı. Gençlere sanırım salatadan başlayarak yemek pişirmeyi öğreteceklerdi sanırım. Muhteşem bir şeydi. Bu çağdaş ilerlemeci bir eğitim anlayışı…
Öğretmen yetiştiren bir kurumun öğretim elemanı olarak öğretmen yetiştirmenin TEGV eğitimlerinden çok öğreneceklerinin olduğunu düşünmüşümdür… Uygulamalı eğitim. Topluma Hizmet uygulamaları kapsamında onlarca öğrencimizi hep TEGV ve benzeri kurumlara yönlendirdiğim olmuştur… TEGV’e devam eden öğretmen adaylarının sorumluluk bilinci yüksek, etkili ve verimli öğretmen adayı olduklarını hep görmüşümdür.
TEGV’de eğitime çocukların sevinerek geldiğini görmek beni hep umutlandırmıştır…
Gönlümden geçeni söyleyeyim keşke okul öncesi ile ilkokullarımızı TEGV’e benzer bir anlayışla oluştursak, yönetsek, … Yerimiz bir bambaşka yer olurdu…