Geçtiğimiz gün ESGİAD Başkanı Ulaş Entok'un Denizli'de DEGİAD tarafından düzenlenen Pamukkale Köyü Fikir Projesi töreninde yaptığı konuşmayı dinledim.
Geçtiğimiz gün ESGİAD Başkanı Ulaş Entok'un Denizli'de DEGİAD tarafından düzenlenen Pamukkale Köyü Fikir Projesi töreninde yaptığı konuşmayı dinledim.
Entok aslında yakın geçmişe kadar unuttuğumuz şehrin eski halini hatırlatıp nasıl bir dönüşüm yaşadığımıza dair güzel bir fotoğraf çekmiş.
Biz insanlar çabuk unutuyor ya da bazı değişimlere çabuk alışıyoruz.
Eskişehir de bu değişimi çabuk unutan şehirler arasında.
Ulaş Entok konuşurken şehrin mazisi aklıma geldi.
Çünkü yaklaşık 20 yıl önce şu an şehrin cazibe bölgesi olan Porsuk çayı yoktu. Daha doğrusu Porsuk çayı her gün farklı renkte alan, kokam ve balçıkların, çöplerin nerdeyse işgal ettiği, üstelik çevresine zarar veren su birikintisiydi.
Şehrin yayalara göre düzenlenmiş caddeleri yani İki Eylül ve Doktorlar Caddesi o yıllarda bile kaos bir trafik içinde, araçlardan çıkan duman adeta gökyüzünde kara bulut oluştururdu.
Hatırlarsınız mutlaka Eskişehir çevre kirliliği açısından tehlikeliydi ve şehrin bazı noktalarında çevre kirliliği tabelaları vardı.
Yine yakın bir geçmişte Odunpazarı bölgesi şimdiki gibi bir tarihi dokuda değildi. İnsanların girmeye korktuğu, virane bir haldeydi.
Şehirde müze adına, tiyatro adına, kültür sanat faaliyetleri adına bırakın böylesi salon ve sahne bolluğunu doğru dürüst etkinlik yoktu.
Biz her ne kadar hep varlarmış gibi hissetsek bile şehrin parkları, göletleri ve yeşil alanları ciddi anlamda Eskişehir'in popülerliği ve yaşam kalitesine etki eden icraatlar oldu.
Hatboyunun yer altına alınması, stadyum, yıkılıp yenilenen köprüler ve değişen nice detay var.
Üstelik bu değişim beraberinde zihinsel bir değişimi de getirdi.
Yani Eskişehir aslında sürekli şikayetçi olduğumuz kentsel dönüşümü farklı bir boyutu ile başarmış bir şehir.
Arada bir hatırlayıp, hatırlatmak ve nerden nereye geldiğimizi düşünmek lazım.
Çünkü şehir artık yeni bir dönüşüme, belki 20,30 yıllık başka bir öyküye daha başlamalı ve bunun içinde şehrin tecrübesinden faydalanmak, geçmişinden ders çıkartarak yapmak gerekiyor.
Taliplisi varsa, hedefi olan varsa ve iddialıysa bu konuyu es geçmesin.
Bize bu vesile ile hatırlattığı yakın geçmiş için sevgili Ulaş Entok'a teşekkür ederim.