Eskişehir marşı gibi

15 Temmuz’u bayram ilan ettik…
Darbenin halk tarafından durdurulduğu gün, demokrasinin bayramı…
Bütün bir millet el ele darbenin üşütesinden geldiği gün, Milli Birlik!
Şehitler, gaziler var…  İçimizdeki acı henüz bitmedi…
Ama bir yanımızda da gurur var!
Eskişehir Vilayet Meydanı’nı insanlar bu duygularla doldurmuştu. Kitlelere dikkatle baktım. Herkes içtenlikle bu coşkuya katılıyordu…
Nabi Avcı’nın, son konuşmayı yapmak üzere kürsüye çağrıldığı bir anda Eskişehir Marşı çalmaya başladı, kitle hareketlendi…
Yıllar var ki, Eskişehir Marşı’nı pek çalmıyorduk…
Adeta unutulmaya yüz tutmuştu. Yeniden hatırladık!
…/…
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik gününü diğer milli bayramları nasıl kutluyorsak öyle kutlamalıyız. Hepimizde aynı coşku, hepimizde aynı heyecan olmalı…
Toplumun bir kısmı katılmazsa, ötekileştirilirse bu iş tehlikeli bir noktaya gider. “Benim bayramım” “senin bayramın”  ayrışmasına gider…
Böylesi bayramlar, bütünleşmenin kucaklaşmanın aracıdır…
Eskişehir Marşı, gibidir!
 
VALİDEN 3 KELİME!
 
Vilayet meydanında düzenlenen 15 Temmuz Gecesi’nde Vali Özdemir Çakacak’da konuşma yapanlar arasındaydı…
Kürsüye çıkan Çakacak’ın 3 kelimesi aklıma kaldı…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bahseden Çakacak şu üç kelimeyi ardı ardına söyledi:
-Cumhurbaşkanımız…
-Liderimiz...
-Başkanımız…
…/…
Bu 3 kelime pek hoşuma gitti. Herkes istediğini kullanabilir…
 
NEDEN YOKTULAR…

Vilayet meydanında düzenlenen törende CHP’lileri göremedik…
Milletvekilleri ve belediye başkanları yoktu.
Yanlış hatırlamıyorsam geçen yıl vardılar!
Davet edildiler mi?
Edildilerse neden gelmediler?
İYİ Parti Milletvekili Aslan Kabukçuoğlu vardı. Ama konuşma yapmadı.
Konuşma hakkı verdiler mi?
Yoksa vermediler mi?
 
YALNIZ TARAF!

Kimi insan yaşamı boyunca yalnızlığı seçer...
Yalnızlığı sever...
Peki bazı insanlar “niçin yalnızlığı tercih ediyorlar” sorusuna nasıl yanıt veririz…
Eski bir atasözü şöyle diyor:
-Ne istediğini bilen insanların, acelesi yoktur şu hayatta.
Çünkü onların geçmişten gelen ve içlerinde eskitemedikleri çok sağlam nedenleri vardır.
Onlar; hayatın yanlış tarafında olmamak için, yalnız tarafında olmayı tercih ederler...
…/…
Hayatta yalnız kalanlar…
15 Temmuz gecesi çoğaldı…
 
MİKROFON
NASIL KESİLDİ!

15Temmuz gecesinde Vilayet Meydanı’nda düzenlenen törende  bir konuşma yapan Nabi Avcı, 58 yıl önce Adnan Menderes’in de konuşma yapmak için Eskişehir’e geldiğini ve mikrofonun kapatıldığını şöyle anlattı:
-Bu meydan bundan 58 sene önce 26 Mayıs 1960 günü şu balkonda merhum şehit Başbakanımız Adnan Menderes’in konuşma yaptığı meydandır. Ama bu meydan aynı zamanda bundan 58 sene önce 1960 tarihinde bu balkondan konuşan Başbakan Adnan Menderes’in konuşmasının, hoparlörlerin kabloları kesilerek engellendiği meydandır. Dolayısıyla Eskişehir için askeri darbelerin ve bir askeri darbeye maruz kalmanın ve bir askeri darbeye direnmenin anlamı çok farklıdır.
…/…
Bu olay birçok kaynak tarafından doğrulanmıştır. Ama devamı da vardır.
Olayın devamını Prof. Dr. Orhan Oğuz’dan dinleyelim:
-…Menderes'le bir süre sohbet ettik. Daha sonra Menderes aşağıdaki binlerce kişiye hitap etmek için valiliğin merdivenlerine indi. Epey zaman geçmesine rağmen Menderes'in sesini duyamayınca merak ettik. Aşağıya doğru baktık Menderes konuşma yapıyordu, ama birileri Menderes'in konuşmasını sabote etmek için kabloları kesmişti. Ses çıkmayınca Menderes bir süre bekledi. Duyulabildiği kadar konuşmasını yaparak oradan ayrıldı. Menderes'in ayrılmasından sonra bir süre daha valilik binasında kaldım. Bir süre sonra mikrofonu elime aldım ve o anda sesim her yerde yankılandı. Menderes oradan ayrıldıktan sonra mikrofonların sesini tekrar eski haline getirmişlerdi…