Ekmek de yemeyelim! “Zamlar ülkesi olduk” dediğimizde kızanlar var... Bu kızanlara sorarım: Siz bu zamlardan etkilenmiyor musunuz?
Ekmek de yemeyelim! “Zamlar ülkesi olduk” dediğimizde kızanlar var... Bu kızanlara sorarım: Siz bu zamlardan etkilenmiyor musunuz? Yoksa bu zamlar, şimdiki hükümete oy verenler için geçerli değil mi?
Ya da çok mu zenginsiniz? Her şeye zam geldi, elektriğinden, suyuna, temel gıda malzemelerinden, benzine, mazota...
Zam gelmeyen bir şey kalmadı! Gelmeye de devam ediyor! Sabah kalkıyoruz zam, gece yatarken zam... Başımıza koyduğumuz o yastığı da iyi önceden almışız ki yakında yastığa bile zam gelecek (!) Başımızı koyup düşüneceğimiz bir yastığımız dahi olamayacak diye korkuyorum...
Eldeki malzemeleri iyi kullanın arkadaşlar “tasarrufun en kralını yapmak durumundayız” eskiyi at, yenisi al dönemi artık bitti...
Bir yastığı dahi 10 sene kullanmamız gerekebilir...
Hatta aman dikkat edin o yastığa da çok fazla başınızı yaslamayın da eskimesin...
Neler düşünür hale geldik öyle değil mi?
Ağlanacak halimize gülüyoruz, herkesin psikolojisi bozuldu...
Şimdi diyorsunuz bunları neden anlatıyorsun? En temel gıda maddesi ekmeğe de zam geldi... Eskişehir Ticaret Odası kararıyla ekmek fiyatlarına zam yapıldı.
Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Meclis Toplantısı’nda oybirliğiyle alınan kararla 200 gram ekmeğin fiyatı 7 TL olarak belirlendi. Yeni fiyat 1 Ağustos’tan itibaren geçerli olacak.
Fırıncılara da kızmayın! Onlar da zam yapmaktan bıktı!
Zamlara kimse itiraz edemiyor!
Etse de hiçbir şekilde kabul görmüyor...
Herkes istediği zammı yapabiliyor... Vatandaşa da geriye sadece cebinden para çıkarmak kalıyor...
Bir ekmek 7 lira olmuş... Kelimeler yetersiz...
Ekmek de mi yemeyelim?
Vay halimize!
REKLAM ŞART...
Odunpazarı Belediyesi Lütfü Yüksel Yaşlı Bakım Merkezi açıldı... Herkese örnek olacak bir proje olduğuna kimsenin şüphesi yok...
Benim dikkatimi çeken Başkan Kazım Kurt’un söylemleri... Kurt, o kadar içlenmiş ki dışarıdan söylenenlere... Başkan Kurt, “Ama şu gördüğünüz hizmet herhalde artık, ‘ama bu adam da ne yaptı?’ diyenlere vereceğimiz en güzel cevaptır” diyor...
Haklı... Güzel bir cevap ve Eskişehir’in yararına bir hizmet...
Ancak Türkiye’de işler böyle ilerlemiyor... Bazıları gibi yapmadığını bile söylemen gerekiyor... Şunu yaptım, bunu yaptım demek gerekiyor... hatta “yapacağım” deyip “yapmamak” bile gerekiyor...
Bakan Kurt fazla reklamı sevmiyor... Yapılan yatırımlar genelde gizli tutuluyor, şaşalı açılışlara pek önem vermiyor...
Başkan Kurt tabi ki ne yapacağını bilir ama... Maalesef reklam ülkesi olduk... Reklam yapmadan, boş konuşanlara başka türlü cevap verilmiyor... Ama reklam yapsanız da “Bu sefer de başkan şov yapıyor” derler... Kısacası ne yaparsanız
yapın...
Yaparsanız da derler...
Yapmazsanız da derler...
Bırakın desinler...
SİLAH ALMAK BU KADAR KOLAY MI?
Türkiye’deki asayiş olaylarına bakıyoruz, herkes de bir silah, bir tüfek...
Türkiye’de bir pompalı tüfek almak bu kadar kolay mı? Ben mesela bir pompalı tüfek almak istesem nereden alacağımı dahi bilmiyorum! Bu pompalı tüfekler hayatımızın o kadar içerisine girdi ki...
Bir insan neden pompalı tüfek almaya gerek duyar? Savaşta mıyız? Ya da öyleyiz de bizim mi haberimiz yok! Haberlere göre Emek Mahallesi’nde bir olay çıkıyor ve iki grup birbirine giriyor pompalı tüfekle ateş açılması sonucu
1’i ağır 3 kişinin yaralandığını okuyoruz...
Yine işin içinde pompalı tüfek... Bu silah denetimi yapılamaz mı?
Sivile silah satışının tekrardan gözden geçirilmesi gerekiyor... Herkes bu kadar çabuk silah sahibi olmamalı…
Yoksa bunun önü alınacak gibi değil...
Silahsızlanmaya karşı önemli adımlar atılması gerekiyor!
Her önüne gelen kızınca silahına sarılıp birbirini vuracaksa yandık bittik!
Yetkililerin bu konu için kapsamlı bir çalışma yap ması şart!