Eğitim hani parasızdı?

Ekonominin halini biliyorsunuz… Anlatmaya bazen kelimeler yetmiyor…
Gündemde okulların açılma süreciyle başlayan kayıt kaosu var…
Birçok devlet okulu sözüm ona “gözde okullar” olarak tabir edilen kentin merkezinde bulunanlar…
Bu okullara kayıt yaptırmak isteyen veliler çok büyük miktarda kayıt ücretleriyle karşılaşıyorlar…
20,30,40 bin liralardan bahsediyoruz…
Biri de çıkıp demiyor ki “Böyle bir şey yok…” 
Milli Eğitim Müdürlüğü kulağının üstüne yatıyor…
Tek bir demeç veren yok…
Gazeteler manşetlerine taşıyor, velilerin kayıt sıkıntılarını kamuoyuna yansıtıyor…
Ancak Milli Eğitim Müdürlüğü’nden tek bir açıklama yapılmıyor…
Sadece Milli Eğitim Müdürlüğü mü?
Şehrin 6 milletvekilinden kayıt paralarıyla ilgili olarak bir açıklama duyan okuyan oldu mu? 
Halkın vekilleri ne yazık ki sessizliğini koruyor…
İktidar milletvekilleri de aynı, muhalefet milletvekilleri de…
Arkadaşlarımız haberlerinde yer verdi…
Sadece bağış adı altına istenen yüksek ücret sorunu ile karşı karşıya değiliz…
Velilerin çilesi kayıt parasıyla da bitmiyor…
Kırtasiye ve okul kıyafetleri de ayrı bir tartışma konusu…
Bir öğrencinin kırtasiye masrafı 3 bin liralara kadar yükseliyor…
17 bin lira maaş alan bir baba ve annenin bu masrafları nasıl karşılayacağı konusunda çözüm üreten de yok! 
Devlet okullarında kayıt parası istenmesi konusuna girmiyorum… Girsek de işin içinden çıkamıyoruz…
Yıllardır aynı hikaye…
Burada tek yanan yine vatandaş oluyor…
Öğrenci velilerine diyecek tek söz kaldı…
Allah kolaylık versin işiniz çok zor…

SORU-YORUM

Eskişehir’deki konut kiralarının yükselmesi konusunda şehri yönetenler bir adım atmayacak mı?

AK PARTİLİLERİN ALPAGUT’TA TARIM ARAZİSİ OLSA… 

Alpagut-Atalan bölgesine yapılması planlanan altın madeni tesisi tartışmaları uzunca bir zaman Eskişehir kamuoyunu meşgul edecek…
İşin siyasi boyutu, para kazanmak isteyen şirket, vatandaşı madene ikna etmeye çalışanlar, madene karşı duranlar, vatandaşın zararına olacak projeleri destekleyenler, taraf olamayanlar ve sessiz kalanlar...
Şimdi soralım ve hayal edelim…
AK Partilerin tümünün maden yapılacak alanda tarım arazileri olsa, geçimini sadece oradan sağlasa, bütün hayatını oraya adasa bu maden karşısında hala sessiz duracaklar mı? 
Trafik sıkıntısına ses yükseltirler, kentsel dönüşüm konusunda belediyeleri eleştirirler, belediyelerin borçlarını kamuoyuna açıklarlar… Eleştirilerde haklılık payları var…
Buna bir itiraz da yok…
Ancak tarım arazilerini yok edecek, siyanürle toprağı zehirleyecek, yüzlerce çeşit bitki ve kuş çeşidinin yok olmasıyla karşı karşıya kalınacak bir durum karşısında neden ses yükseltilmez?
Ses yükseltmekten neden korkulur?
Bu işin siyaset üstü olduğunu akıllardan çıkarmamak gerekiyor…
Bu sadece çevrecilerin vereceği mücadele ile çözülmesi mümkün değil…
Ankara ile iç içe olan AK Partililerin yani hükümet temsilcilerinin Eskişehir’in doğa talanını durdurmak için adım atması gerekmez mi?
Yoksa izlemeye devam mı edecekler…
Seçim zamanı “Eskişehir zararına olacak her türlü olayın karşısındayız” diyerek seçmenden oy isteyen AK Partililer bu duruma bir çözüm bulacak mı?