Ahmet Deniz Canoruç yazdı
Ligde 28’inci hafta… Balıkesirspor-İstanbulspor karşı karşıya geliyor…
Konuk ekip 1-0 kazanır. Balıkesirspor kaptanı Nizamettin Çalışkan ile taraftarlar arasında gerginlik yaşanır.
Bu gerginlik maç sonunda devam eder takım otobüsü önünde taraftarla futbolcular tartışır.
Milli arada antrenmanlara çıkmayan bu Balıkesirspor iddiasız bir şekilde Eskişehir’e geldi.
Sahada antrenman maçına çıkar gibi oynadı. Hocası Giray Bulak durmadan oyuncularını azarladı. Hatta kendi aralarında dahi maç içinde kavga bile çıktı. Onları ayıran ise Eskişehirsporlu Hürriyet Güçer oldu…
Giray Bulak bile diyor, “Oyunun ilk 20 dakikası Eskişehirspor takımının 2-3 farkla öne geçebilecek olduğu bir oyun vardı.” İşte böyle bir ortamda Semih Şentürk sahneye çıktı ne kariyerine ne de kendisine yakışacak bir hareketle kırmızı kart gördü. Galibiyeti adeta baltalı…
Şaka gibi golle Balıkesirspor öne geçti. Direnç kırıldı ama Kaan Kanak’ın golü umutları yine yeşertmişti. Yine saçma bir golle Eskişehirspor geriye düştü. Maç bu saatten sonra bitti.
Böylesi bir rakip, böylesi bir maç elden kaçtı.
Tribünlerde protesto vardı. Hem Hasan Hüseyin’e hem de Bruno Mezenga’ya.
Kolay değil üç senedir camia acı çekiyor. Psikoloji alt üst.
Sahadaki futbolcuda tribüne dönüp ‘El-kol’ hareketi yapıyor.
Birde Eskişehir evladı yapınca olay daha acı oluyor. Altyapıdan yetişmiş bu şehrin çocuğu bu sahada protestoyu kaldıramıyor.
Ama unutmasındaki onu Hasan Hüseyin yapan yine bu takım, bu şehir. Şunu da bilmeli Süper Lig’de oynarken kadroya dahi girmeye sevinen bu adamı hep taraftar itti yeşil sahaya!
Bruno Mezenga ise; performansı ve kapasitesi bu kadar… Daha fazla mücadele etmesini de beklemek hayalcilik olur. Tribünlere dönüp para işareti yapar gibi hareket yaptıktan sonra…
‘Fikstür avantajımız var…’
‘Rakiplerin böyle maçları var...’
‘Gaziantep’i de yeneriz’
‘Samsunspor kayyumda zaten’
‘Ne düşmesi yaa! Rakipleri görmüyor musunuz?’
Bunların hepsi hikaye!
Göz göre göre gidiyoruz...