Bu kitabı oku oğlum!

Komiser Cemil…
Başrolünü hemşehrimiz Cüneyt Arkın oynuyor.
Yönetmenliğini ise Melih Gülgen yapıyor…
Film 2025 yılında gösterime gireli 50 yılı tamamlamış olacak. Komiser Cemil, filminin ardından pek çok Türk genci polis olmak istedi. Bu filmden önce halk polise hep mesafeliydi…
Komiser Cemil filminin final sahnesi pek de güzel bitmez. Eşine çiçek oğluna ise bir kitap getiren Komiser cemil, evinin girişinde vurulur. Filmin bitiş sahnesinde Komiser Cemil,  ölmek üzereyken oğluna bir kitap uzatır…
Doğan Avcıoğlu'nun 'Milli Kurtuluş Tarihi' kitabı…
Son nefesinde şöyle der:
-Bu kitabı oku oğlum!
Cemil çekildiği yılların politik ruhuna uygun bir filmdi! Komiser Cemil, ülkenin sömürgeleştirildiğine inanıyordu. ABD’nin ve onun yerli işbirlikçileriyle, büyük patronların karşısında olan, kirli işlerini ortaya çıkaran bir polisti…
Elinde Doğan Avcıoğlu’nun kitabıyla yaşamını yitiren Cüneyt Arkın, günümüzde Odunpazarı Belediyesi’nin sınırları içinde kalan Karaçay köyünde doğdu…
Tarihin güzel bir tesadüfü…
Doğan Avcıoğlu’nun adı Odunpazarı’nda yaşıyor.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un çabalarıyla tarihi Odunpazarı Evleri’nde Doğan Avcıoğlu kitaplığı hayata geçirildi. Doğan Avcıoğlu Kütüphanesi’nde kitapların yanı sıra Avcıoğlu’na ait çok kıymetli el yazması eserleri ile Avcıoğlu ile Doğan Yurdakul’a ait pek çok belge ve özel eşya yer alıyor.

 

KALBİMİZDE BİTİYOR!

İranlı gazeteci KianooshSanjari tutuklu bazı kişilerin serbest bırakılması çağrısının karşılık bulmaması sonrası intihar etti. KianooshSanjari  yüksek bir binadan atlayarak yaşamına son verdi…
Sanjari, ölümü öncesi sosyal medyadan bir paylaşımla, İran rejimine çağrı yaparak, dört siyasi tutuklunun serbest bırakılmasını talep etti.
Ancak talebi kabul görmedi. Verdiği sürenin sona ermesinin ardından hayata bir mesaj bırakarak aramızdan ayrıldı:
-İranlıların bir gün uyanıp köleliğin üstesinden gelmesini diliyorum. Protesto, her İran vatandaşının hakkıdır. Hiç kimse fikirlerini ifade ettiği için hapse atılmamalı!
İranlı gazeteci 1999 ile 2007 arasında defalarca tutuklandı.  İran’ı terk etti. Norveç'te sığınma hakkı aldı. Sonrasında ABD merkezli Voice of America'nın Farsça servisinde çalıştı. 2016 yılında annesine bakmak için İran'a döndü ve tutuklandı. Siyasi tutukluların hapsedildiği Evin Cezaevi’nde 11 yıla mahkum edildi. 2019 yılında tıbbi gerekçelerle kefaletle serbest bırakıldı ve ardından da bir psikiyatri hastanesine kaldırıldı.
Ve Fransız yazar Simone De Beauvoir’un şu sözü aklıma geliyor.
-Bir intihar olayı okuyunca, insana buz gibi ter döktüren şey, pencerenin demirlerinde asılı duran narin ceset değil, intihardan hemen önce o kalpte olup biten şeydir.
 
 

KİTABIN AVANTAJLARI!

•         Şarjı bitmez.
•         Reklam görme ihtimaliniz yok.
•         Çok güzel kokar.
•         Gözlerinizi yoran ışık parlaklığı yok.
•         Kaldığın yerden devam edebilirsin.
•         Kolay kolay çalınmaz.
•         Yeni Dünyalar ve Yeni İnsanlar tanıtır.
 

HESAP SORMA!

Bizde siyasetçiler hesap vermeyi pek sevmez…
Genelde seçimden seçime hesap verirler! Ya da verir gibi yaparlar…
Hesap sorması gereken vatandaş da farklı değildir! O da verdiği oy ile “hesap sorduğuna” inanır…
Seçimden seçime “hesap soruluyorsa” seçimlerin pek bir anlamı kalmaz!
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Çocuklarınızı sakın "Bu dünyada, iyiler kazanır." diye büyütmeyin, onlara deyin ki "Dünyada hep arsızlar, çığırtkanlar, kötüler ve ikiyüzlüler kazanır ama sen, onursuz bir kazancın, onurlu bir kaybedişe asla ulaşamayacağını bil ve hep iyi kal. AamirKhan
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ