Bir tebrik bir sitem

Bildiğiniz gibi Yüksek Hızlı Tren ve ana hat trenlerinden engelli vatandaşlarımız ücretsiz olarak faydalanabiliyordu.
Gazetemizin başarılı yazarı meslektaşım Arif Anbar 8 Temmuz tarihli köşesinde engellilerin ücretsiz seyahat hakkının kaldırıldığını kamuoyuna duyurdu!
Anbar’ın bu yazısı Türkiye gündemine oturdu dersem abartmış olmam…
Gerçekten de öyle oldu!
Öncelikle Arif Anbar’ın hakkını teslim etmek gerek!  8 Temmuz’da biz de Anadolu Gazetesi’nin manşetinden bu haberi kamuoyuna duyurduk.
Ardından CHP Milletvekili Utku Çakırözer engellilerin mağduriyetini TBMM gündemine taşıdı…
Daha sonra CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında ana gündemi engellerin ulaşım hakkının engellenmesi oldu!
Çağrılar yapıldı, hakkın iade edilmesi için yetkililere seslenildi. 
Ve konunun muhatabı engelli vatandaşlarımız Türkiye’nin bir çok yerinde basın açıklaması yaparak ücretsiz seyahat hakkını geri istedi…
Biz bunları gazetemizde gündeme getirmemizden bir süre sonra Eskişehir’in diğer gazeteleri de konuyu gündemlerine aldı…
İyi de oldu…
Haberler verildi, köşe yazıları yazıldı…
Hükümet son olarak engellilerin sesine kulak verdi ve ulaşım hakkını iade etti. Engelli vatandaşlar büyük bir zafer kazanmış oldu…
Bizim gazetecilikte şöyle bir sıkıntı var! Haberi ortaya çıkaran ne yazık ki görmezden geliniyor hak teslimi yapmak bu kadar zor olmamalı!  Köşe yazılarında, o haberi yapan ve ortaya çıkaran gazetecinin adını yazmayı sevmiyoruz!  Meslektaşınızın adını yazmak,  sizi küçültmez, aksine yüceltir…
Bu sadece köşe yazılarında mı? Hayır!  Bir muhabirin haberini kendi ortaya çıkarmış gibi köşe yazısında çevirip, hiçbir isim belirtmeden, ısıtıp ısıtıp gündeme getirenler ne yazık ki var!  Bunların aksine bayat haberi özel habermiş gibi aylar sonra manşete taşıyanlara da defalarca tanık oldum!
Bunlara alıştık!
Engellilerin ücretsiz ulaşım hakkının iade edilmesi toplumsal bir gazetecilik başarısıdır. Bu başarı da Arif Anbar’a aittir.
En büyük alkış ona!
Tebrikler Arif Anbar!
 
Gazetecilik yapan taşlanır!
Eskişehirspor bilindiği gibi göz göre göre küme düştü… Bu küme düşmenin sorumluları yok mu? Tabi ki var! Gereksiz transferler, yanlış stratejiler, ekonomiyi doğru yönetememe gibi gibi birçok sorun! Takımı küme düşüren borçlar yıllar öncesinden geliyor! Anadolu Gazetesi Spor Servisi işte tam bu noktada geçmişe gitti. Gazetemizde “Kulübü ne hale getirdiler” başlıklı bir yazı dizisi başladı. Geçmiş dönemde yaşananlar her gün gazete sütunlarında yer alıyor. Yani Eskişehirspor efsanesi nasıl bu hale geldi? Tek tek analizleri yapılıyor. Haliyle geçmişten kaçanlar bu yazılanlardan oldukça rahatsız… Sosyal medyadan komik olduğu zannedilen fotoşakalar, hedef göstermeler… Gazetecilik yapan bu memlekette maalesef taşlanıyor ne yapalım buna da alıştık! Siz taşlamaya devam edin, biz işimizi yapıyoruz…
 
TRAMVAY DEDİKODULARI
Pandemi nedeniyle tedbir amaçlı durakta boş gelecek tramvay bekliyorum.  ESOGÜ istikametine giden tramvaylarda bir doluluk hakim. Saat 20.30 civarı gelen tramvaya dolu olduğu için binmedim. Arkasından gelen bir diğer tramvaya binmek zorunda kaldım. Sadece kapasitenin yarısı kadar oturan insan ve benimle birlikte ayakta 3 kişi… Dikkatimi çeken en önemli nokta herkes sosysal mesafeye uymaya gayret ediyor ancak… Tramvaya maskeyle giren insanlar nefes almak için tramvayda maskeyi çıkarıyor derin derin nefes alıyor! Aksıran, tıksıran hapşıran her çeşit hareketi görebiliyoruz… Tramvaya binince virüsten kurtulmuyoruz… Öksürük sesini duyan etrafına bakıyor bir tedirginlik hakim… O maskeyi lütfen çıkarmayalım!

BİR FOTOĞRAF BİN HİKAYE

Fotoğraf 20 Şubat 1956 yılında gerçekleşen büyük Eskişehir depremine ait…  Şiddeti Richter ölçeğine göre 6,0 olan bu depremde,  bin 379 bina ağır,  bin 486 bina orta, 9 bin 862 bina da hafif derecede hasar meydana gelmiş… Dün de 4.1 şiddetinde deprem yaşadık. Büyük acılan yaşanmaması için önlem alınmalı.

SORUYORUM
Defalarca sordum yine soruyorum: Sel ve dolu afetinden zarar gören çiftçilerin zararı ne zaman karşılanacak?