Bir süredir yoktum. Geldi mi üst üste gelir derler ya...
Bir süredir yoktum.
Geldi mi üst üste gelir derler ya...
Önce valide hanımın kalp ve ciğer rahatsızlığı ile başlayan yoğun bakım günleri ile sınandık.
Ardından eşim Hülya'nın bir anda ortaya çıkan kritik rahatsızlığı ve ameliyat süreci ile sağlığın ne kadar önemli bir zenginlik olduğunu bir kez daha idrak ettik.
Şükür ki biraz stresli ve yıpratıcı olsa bile her ikisini de geride bıraktığımız günlere geldik.
Bu süreçte ister istemez yazıya ve programlara vakit ayıramadım. Hem zihnen hem de fiziksel olarak zorunlu bir mola verdim.
Ancak bugün itibari ile molayı bitirip, mesaiye başlama vakti. Ancak önce müsaadenizle bir teşekkür edeyim.
Şehir Hastanesi İyi ki Var !
Eskişehir'in durgun, gündemin sakin, bayram öncesinin eskiyi mumla arattığı bugünlerde biraz da kendi gündemimin ilk sırasında olan Şehir Hastanesine bir parantez açmak istedim.
Zaman zaman sağlık sistemini ve bazı eleştirileri sıraladığımız gibi hakkını teslim etme noktasında Eskişehir Şehir Hastanesi'nin altını çizmek gerekiyor.
Bu konuda belki trajikomik ama epey tecrübeliyim. Gerek kendim gerek ise 1. derece yakınlarım ile birlikte her sene en az bir kaç haftamız hastanede geçti.
Trafik kazası yaptığım 2018'den bu yana o kadar sık yolumuz düştü ki, başta labirent gibi ve bir polikliniği bulmakta zorlanıyoruz diye eleştirdiğimiz hastanenin şimdi tüm koridor hatta bloklar arası kestirme geçişlerini bile ezbere biliyorum.
Başta hizmet standartlarını bu kadar üst düzey bir şekilde sağlamak ve sürdürmek konusunda hakkını teslim etmek isterim.
Yatan hastalar için belki iddialı olacak ama 5 yıldızlı bir özel hastane standartları ile hizmet vermek hem de en ufak bir torpil ve kayırma olmadan bu hizmeti alabilmek büyük bir nimet.
Gidin ve hastalar ile hatta yakınları ile küçük sohbetler edin. Hepsi hemfikir. Bir hastanenin yatan hasta ve refakat edenlerine bu denli ehemmiyet vermesi insana kendini değerli hissettiriyor.
Ancak bina kadar, hijyen kadar ve hatta hepsinden çok değerli olan bir şey var. Burayı değerli kılan şey sağlık çalışanlarının fedakar ve idealist tutumları.
Bir kere doktor niteliği ve poliklinik çeşitliliği adına müthiş bir derinlik var. Bir de hemşireler ve diğer sağlık emekçileri var ki gerçekten hakları ödenmez.
Son 8 günde şahsen Genel Cerrahi bölümündeki gayret ve emeğe defalarca şahit oldum. Başta doktorumuz Süleyman Bulut olmak üzere tüm servis bize dizi ve filmlerde gördüğümüz hastane ekiplerini hatırlatacak bir bütünlük içindeydi.
Yüzlerce detayı 24 saatlik nöbetlere rağmen aksatmadan yerine getirmek, hatasız performans göstermek gerçekten takdirlik bir iş.
Zaten ne olduğunu anlamadığımız ama kritik olduğunu öğrendiğimiz bir tanı ile acil servisten içeri girmek ve dakikalar içinde tanının koyulup acil ameliyat sürecinin başlatılması sadece şans ile açıklanabilecek bir mesele değil.
Aslında uzun uzun daha detaylı anlatmak mümkün. Hani hep deriz ya Allah kimseyi düşürmesin ama eksikliğini de aratmasın diye... İşte o klişe sözün değerli bir adresi olan Şehir Hastanesine, sevgili Başhekim Yaşar Bildirici hocamıza, niteliği ile fark yaratan doktorumuz Genel Cerrah Süleyman Bulut hocama, sadece Eskişehir değil ülkenin sayılı Ürologlarından Doçent. Dr. Coşkun Kaya hocama... Sağlıkçının hakkını koruyarak onların hizmetinin daim olmasına vesile olan Sağlık Sen Başkanı Hasan Hüseyin Köksal'a ve Genel Cerrahi servisinde yoğun mesaiye rağmen of demeden, güler yüzünü eksik etmeden çalışan tüm hemşirelere, kat görevlilerine teşekkürü bir borç biliyorum.
İyi ki varsınız !