Kötü oynadığımız ilk yarıda ancak duran toptan gol bulma şansımız vardı. Öyle de oldu… Penaltıdan gelen gol adeta piyangodan çıktı. Alınacak bir puan bile gösterilen düşük performansa karşı başarı kabul edilebilirdi.
İkinci yarıda gelen şok gol hezimetin habercisi oldu. O pozisyonu şöyle bir düşünelim… Sahada herkes yürüyor, mücadele etmiyor, adeta bahar yürüyüşüne çıkan turist kafilesi izliyorduk. Sivasspor’da cezası nedeniyle maçı locada izleyen, eline telefonu alıp, yardımcılarına sürekli komut veren Sergen Yalçın, Skibbe’yi kelimenin tam anlamıyla imha etti! İkinci yarıyla birlikte Utaka’yı sola alıyor, Kamil’e fiziksel olarak üstünlük kurduruyor, yetmiyor, Aatif’ı 3’üncü golden önce sol kanada yollatıyor ve 2 dakika sonra 3’üncü gol geliyor. Bizim Skibbe ise maç seyretse iyi sanki televizyonlardaki romantik dizileri izliyor!
Böyle ruhsuz bir futbolla, heyecanını kaybetmiş teknik heyetle galibiyet beklemek tam bir futbol ütopyası olurdu.
Yenilginin üzüntüsü yetmiyor, taraftarın tepkisine Diego Angelo ve Ergün Teber el kol hareketiyle cevap veriyor. Eskişehirspor yönetimi, stadyumu maç bitiminden 15 dakika önce terk ediyor… Öyle bir hale gelmişiz ki kelimeler artık yetersiz kalıyor...
Çöküş öylesine hızlanıyor ki… Allah yardımcımız olsun!
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...