Karınca kraliçeleri, "hijyenik kanibalizm" olarak adlandırılan bir davranış sergileyerek, hastalık taşıyan yavrularını tüketiyor. Bu uygulama, hem koloninin sağlığını korumak hem de kraliçenin gelecek nesil için daha fazla yumurta üretme kapasitesini artırmak amacıyla gerçekleştiriliyor.
Araştırmalara göre, bir patojene maruz kalan yeni doğmuş siyah bahçe karıncalarının yavruları, kraliçeleri tarafından hızla tüketiliyor. Oxford Üniversitesi'nden biyolog Flynn Bizzell ve ekibi, kraliçelerin enfekte olmuş larvaları 92% oranında tüketebildiğini belirledi. Bu durum, kraliçenin bir sonraki yumurta dökümünde %55 daha fazla yumurta bırakmasını sağlıyor.
Karınca kolonileri, kraliçenin ve yavruların kapalı bir alanda birlikte yaşadığı yerlerdir. Yavru karıncaların hastalıklı olduğu durumlarda, kraliçenin bu enfeksiyonları yayılmadan yok etmesi son derece önemlidir. Kraliçenin, hastalıklı larvaları tespit ettikten sonra, onları hemen tüketmesi gerekiyor.
Araştırmacılar, kraliçelerin enfekte larvaları yedikten sonra kendilerini koruyabilmek için karıncaların karnındaki özel bir bezden salgıladığı asidik, antimikrobiyal bir zehri de kullanabileceklerini düşünüyor. Bu zehrin, bağırsaklarda patojeni nötralize edebilme potansiyeli var.
Bu bulgular, kraliçe karıncaların hastalığa karşı bir adaptasyon olarak yavrularını yemesinin, hem kendi yaşamlarını hem de gelecek nesillerin yaşamlarını korumak için önemli bir strateji olduğunu gösteriyor. Karınca kraliçelerinin bu sert ama etkili sevgisi, doğal seleksiyonun nasıl işlediğine dair ilginç bir örnek sunuyor.
Karıncaların bu davranışları, yalnızca onların hayatta kalmasını sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda koloninin genel sağlığını da koruyor.
Bu bulgular, karıncaların sosyal yapısı ve hastalıklara karşı stratejileri hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlıyor.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...