Haşr Suresi Okunuşu - Haşr Suresi Türkçe Anlamı, Arapça Yazılışı, Meali, Tefsiri Ve Fazileti (Diyanet Meali&Dinle)

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç Haşr Suresi Okunuşu - Haşr Suresi Türkçe Anlamı, Arapça Yazılışı, Meali, Tefsiri Ve Fazileti (Diyanet Meali&Dinle)
A
a

Haşr Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 24 ayetten oluşan 59. suresidir. Bu sure, adını ilk ayetinde geçen ve "sürgün" anlamına gelen Arapça "Haşr" kelimesinden alan bir Medine suresidir. Bu makalede, Haşr Suresi'nin okunuşu, Türkçe anlamı, Arapçası, çevirisi, tefsiri ve faziletleri de dahil olmak üzere ayrıntılı bir şekilde anlaşılmasını sağlamayı amaçlıyoruz.

Sütiş Eskişehir
Haşr Suresi'nin okunmasının önemi, anlamı ve faydaları bilinmelidir. Sabah namazlarından sonra Haşr Suresi'nin son üç ayetini okumak adettendir. Bu nedenle, Haşr Suresi'nin hem Türkçe hem de Arapça anlamını ve telaffuzunu anlamak önemlidir. Bu nedenle Haşr Suresi Türkçe anlamı ile Arapça yazılışı iyi bilinerek tekrar edilmelidir. İşte Haşr Suresi fazileti, meali, tefsiri ve okunuşu…

Haşr Suresi'nin Okunuşu

Haşr Suresi, Müslümanlar için önemli bir mesaj içeren Kur'an'ın derin bir bölümüdür. Bu surenin okunması, ilgili dinde büyük bir öneme ve sevaba sahiptir.

Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).
2. Huvellezî ahracellezîne keferû min ehlil kitâbi min diyârihim li evvelil haşri, mâ zanentum en yahrucû ve zannû ennehum mâniatuhum husûnuhum minallâhi fe etâhumullâhu min haysu lem yahtesibû ve kazefe fî kulûbihimur ru'be yuhribûne buyûtehum bi eydîhim ve eydîl mu'minîne fa'tebirû yâ ulîl ebsâr(ebsâri).
3. Ve lev lâ en keteballâhu aleyhimul celâe le azzebehum fîd dunyâ, ve lehum fîl âhırati azâbun nâr(nâri).
4. Zâlike bi ennehum şâkkûllâhe ve resûlehu, ve men yuşâkkıllâhe fe innallâhe şedîdul ikâb(ikâbi).
5. Mâ kata'tum min lînetin ev teraktumûhâ kâimeten alâ usûlihâ fe bi iznillâhi ve li yuhziyel fâsikîn(fâsikîne).
6. Ve mâ efâallâhu alâ resûlihî minhum fe mâ evceftum aleyhi min haylin ve lâ rikâbin ve lâkinnallâhe yusallitu rusulehu alâ men yeşâu, vallâhu alâ kulli şey'in kadîr(kadîrun).
7. Mâ efâallâhu alâ resûlihî min ehlil kurâ fe lillâhi ve lir resûli ve li zîl kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîni vebnis sebîli key lâ yekûne dûleten beynel agniyâi minkum, ve mâ âtâkumur resûlu fe huzûhu ve mâ nehâkum anhu fentehû, vettekûllâh(vettekûllâhe), innallâhe şedîdul ikâb(ikâbi).
8. Lil fukarâil muhâcirînellezîne uhricû min diyârihim ve emvâlihim yebtegûne fadlen minallâhi ve rıdvânen ve yansurûnallâhe ve resûlehu, ulâike humus sâdikûn(sâdikûne).
9. Vellezîne tebevveud dâre vel îmâne min kablihim yuhıbbûne men hâcera ileyhim ve lâ yecidûne fî sudûrihim hâceten mimmâ ûtû ve yu'sirûne alâ enfusihim ve lev kâne bihim hasâsatun, ve men yûka şuhha nefsihî fe ulâike humul muflihûn(muflihûne).
10. Vellezîne câû min ba'dihim yekûlûne rabbenâgfir lenâ ve li ihvâninâllezîne sebekûnâ bil îmâni ve lâ tec'al fî kulûbinâ gıllen lillezîne âmenû rabbenâ inneke raûfun rahîm(rahîmun).
11. E lem tera ilâllezîne nâfekû yekûlûne li ihvânihimullezîne keferû min ehlil kitâbi le in uhrictum le nahrucenne meakum ve lâ nutîu fî kum ehaden ebeden ve in kûtiltum le nensurannekum, vallâhu yeşhedu innehum le kâzibûn(kâzibûne).
12. Le in uhricû lâ yahrucûne meahum ve le in kûtılû lâ yansurûnehum ve le in nasarûhum le yuvellunnel edbâr(edbâre), summe lâ yunsarûn(yunsarûne).
13. Le entum eşeddu rahbeten fî sudûrihim minallâhi, zâlike bi ennehum kavmun lâ yefkahûn(yefkahûne).
14. Lâ yukâtilûnekum cemîan illâ fî kuran muhassanetin ev min verâi cudur(cudurin), be'suhum beynehum şedîd(şedîdun), tahsebuhum cemîan ve kulûbuhum şettâ, zâlike bi ennehum kavmun lâ ya'kılûn(ya'kılûne).
15. Ke meselillezîne min kablihim karîben zâkû vebâle emrihim ve lehum azâbun elîm(elîmun).
16. Ke meseliş şeytâni iz kâle lil insânikfur, fe lemmâ kefera kâle innî berîun minke innî ehâfullâhe rabbel âlemîn(âlemîne).
17. Fe kâne âkıbetehumâ ennehumâ fîn nâri hâlideyni fîhâ, ve zâlike cezâuz zâlimîn(zâlimîne).
18. Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekullâhe veltenzur nefsun mâ kaddemet li gadin, vettekûllahe, innallâhe habîrun bi mâ ta'melûn(ta'melûne).
19. Ve lâ tekûnû kellezîne nesûllâhe fe ensâhum enfusehum, ulâike humul fâsikûn(fâsikûne).
20. Lâ yestevî ashâbun nâri ve ashâbul cenneti, ashâbul cenneti humul fâizûn(fâizûne).
21. Lev enzelnâ hâzâl kur'âne alâ cebelin le raeytehu hâşian mutesaddian min haşyetillâh(haşyetillâhi), ve tilkel emsâlu nadribuhâ lin nâsi leallehum yetefekkerûn(yetefekkerûne).
22. Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, âlimul gaybi veş şehâdeti, huver rahmânur rahîm(rahîmu).
23. Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, el melikul kuddûsus selâmul mu'minul muheyminul azîzul cebbârul mutekebbir(mutekebbiru), subhânallâhi ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).
24. Huvallâhul hâlikul bâriul musavviru lehul esmâul husnâ, yusebbihu lehu mâ fîs semâvâti vel ard(ardı) ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Haşr Suresi Türkçe Anlamı 

Dünya çapında Türkçe konuşan Müslümanlar, daha iyi anlamak için Kuran'ı kendi ana dillerinde okumayı tercih etmektedir. Bu nedenle, Haşr Suresi'nin Türkçe çevirisi, Türkçe konuşan Müslüman toplumunun Kuran öğretilerini anlaması ve uygulaması için erişilebilir hale gelmiştir. Haşr Sûresi'nin Türkçe anlamı, Yahudi kabilelerinin Müslümanlara ve müttefiklerine ihanet etmeleri nedeniyle Medine'den kovulmalarını konu almaktadır.

Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
1. Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah'ı tespih etmektedir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
2. O, kitap ehlinden inkâr edenleri ilk toplu sürgünde yurtlarından çıkarandır. Siz onların çıkacaklarını sanmamıştınız. Onlar da kalelerinin, kendilerini Allah'tan koruyacağını sanmışlardı. Ama Allah'ın emri onlara ummadıkları yerden geldi. O, yüreklerine korku düşürdü. Öyle ki, evlerini hem kendi elleriyle, hem de mü'minlerin elleriyle yıkıyorlardı. Ey basiret sahipleri, ibret alın.[1]
3. Eğer Allah, onlar hakkında sürülmeye hükmetmemiş olsaydı, muhakkak kendilerine dünyada azap edecekti. Ahirette ise, onlar için cehennem azabı vardır.
4. Bu, onların Allah'a ve Resûlüne karşı gelmeleri sebebiyledir. Kim Allah'a karşı gelirse bilsin ki, Allah'ın azabı şiddetlidir.
5. (Savaş gereği,) hurma ağaçlarından her neyi kestiniz, yahut (kesmeyip) kökleri üzerinde dikili bıraktınızsa hep Allah'ın izniyledir. Bu da fasıkları rezil etmesi içindir.
6. Onların mallarından Allah'ın, savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar için siz, at ya da deve koşturmuş değilsiniz. Fakat Allah, peygamberlerini, dilediği kimselerin üzerine salıp onlara üstün kılar. Allah'ın her şeye hakkıyla gücü yeter.
7. Allah'ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah'a, peygambere, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) hâline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir). Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah'ın azabı çetindir.
8. Bu mallar özellikle, Allah'tan bir lütuf ve hoşnudluk ararken ve Allah'ın dinine ve peygamberine yardım ederken yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılan fakir muhacirlerindir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir.
9. Onlardan (muhacirlerden) önce o yurda (Medine'ye) yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
10. Onlardan sonra gelenler ise şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin."[4]
11. Kitap ehlinden o inkâr eden kardeşlerine, "Yemin ederiz ki, siz (Medine'den) çıkarılırsanız, muhakkak biz de sizinle beraber çıkarız. Sizin hakkınızda asla kimseye boyun eğmeyiz. Eğer size karşı savaşılırsa, size mutlaka yardım ederiz" diyerek münafıklık yapanlara bakmaz mısın? Hâlbuki Allah onların kesinlikle yalancı olduklarına şahitlik eder.
12. Andolsun, eğer (kardeşleri Medine'den) çıkarılırsa, onlarla beraber çıkmazlar. Kendilerine karşı savaşılırsa, onlara yardım etmezler. Yardım edecek olsalar bile andolsun mutlaka arkalarını dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardım edilmez.
13. Onların kalplerinde size karşı duydukları korku, Allah'a karşı duydukları korkudan daha baskındır. Bu, onların anlamaz bir toplum olmaları sebebiyledir.
14. Onlar müstahkem kaleler içinde veya duvarlar arkasında olmadan sizinle toplu hâlde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın. Hâlbuki kalpleri darmadağınıktır. Bu, onların akılları ermez bir topluluk olmalarındandır.
15. Onların durumu, kendilerinden az öncekilerin (Mekkeli müşriklerin) durumu gibidir. Onlar (Bedir'de) yaptıklarının cezasını tatmışlardır. Onlara (Ahirette de) elem dolu bir azap vardır.
16. Münafıkların durumu ise tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana, "İnkâr et" der; insan inkâr edince de, "Şüphesiz ben senden uzağım. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım" der.
17. Nihayet ikisinin de (azdıranın da azanın da) akıbeti, ebediyen ateşte kalmaları olmuştur. İşte zalimlerin cezası budur.
18. Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
19. Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar fasık kimselerin ta kendileridir.
20. Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
21. Eğer biz, bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün. İşte misaller! Biz onları insanlara düşünsünler diye veriyoruz.
22. O, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah'tır. Gaybı[5] da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân'dır, Rahîm'dir.[6]
23. O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah'tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah'tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.
24. O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah'tır. Güzel isimler O'nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O'nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Haşr Suresi'nin Arapça Yazılışı

Arap dili Kuran'ın dilidir ve metnin gerçek anlamını kavramak için ayetleri orijinal yazıyla değerlendirmek esastır. Arapça yazılışı, Kur'an mesajının bir nesilden diğerine aktarılması için çok önemlidir. Arap harfleriyle yazılmış olan Haşr Suresi değerli bir belgedir ve tüm dünyadaki Müslümanlar Kur'an'ın kutsal yazısına hürmet göstermektedir.

Haşr Suresi Meali

Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar, Kur'an'ın öğretilerini anlamak ve hayatlarında uygulamak için kendi dillerinde Kur'an çevirileri aramaktadır. Çeviri anlamına gelen Haşr Suresi Meali, surenin Türkçe çevirisidir ve Haşr Suresi'nin Türkçe okunuşunun mükemmel bir şekilde anlaşılmasını sağlar.

Haşr Suresi, Allah'ın sonsuz gücü ve büyüklüğü ile ilgilidir. Özellikle son üç ayette Allah'ın sınırsız ilminden ve rahmetinden bahsedilir. Bu sure, Allah'ın emirlerini yerine getirerek O'nun rızasını kazanma ve ebedi hayata hazırlanma tavsiyelerini içerir.

Haşr Suresi Tefsiri

Haşr Suresi'nin tefsiri, ayetlerin derin anlamının anlaşılmasında son derece önemlidir. Haşr Suresi Tefsiri, okuyuculara ayetin bağlamı, yorumu ve açıklaması da dahil olmak üzere belirli bir yönünü değerlendirmeyi kolaylaştırır. Haşr Suresi'nde yer alan öğreti, Müslümanların hayatlarının çeşitli yönlerine açıklık getirmeleri açısından son derece önemlidir.

Haşr Suresi'nin Faziletleri

Haşr Suresi'nin okunması, mümin için önemli sevaplarla birlikte birçok fayda sağlar. Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar bu sureye bağlılık duymakta ve bolca faziletinden dolayı onu okumaktadırlar. Haşr Suresi'ne güvenmenin faydaları, günlük yaşamda Kur'an'ı uygulamanın önemli değerleriyle bağlantılıdır.

Haşr Suresi Kaç Ayettir, Kaçıncı Sayfadadır?

Haşr Suresi 24 ayetten oluşur ve özellikle büyük önem taşıyan son üç ayetiyle dikkat çeker. Kur'an-ı Kerim'in 544. sayfasında yer alır ve son 6 ayetinde Allah'ın en büyük ismini içerir.

Haşr Suresi, Allah'ın büyüklüğünü ve merhametini güçlü bir şekilde hatırlatır. Ayetler, Allah'tan bağışlanma dilemenin öneminden ve bunu yapmamanın sonuçlarından bahseder. İnananlar olarak, Allah'ın nimetlerini hatırlamaya ve hayatımızın her alanında O'nun rehberliğini aramaya çağrılıyoruz.

Haşr Suresi'nin son ayetleri, Allah'ın en büyük ismini içerdiği için özellikle derindir. Bu, Allah'ın tüm ilahi sıfatlarını bünyesinde barındıran bir isimdir ve O'nun sonsuz gücünün ve merhametinin güçlü bir hatırlatıcısıdır. Bu ayetleri okurken, Allah'ın hayatımızdaki daimi varlığını ve O'nun rehberliğini ve korumasını aramanın önemini hatırlarız.

Haşr Suresinin Konusu Nedir?

Haşr Suresi'nin son üç ayeti Allah'ın yüceliğini, birliğini, büyüklüğünü, sınırsız ilmini, engin rahmet ve merhametini, mutlak irade ve kudretini, eşsiz yaratıcılığını vurgulayarak kalplere tevhid inancını, Allah sevgisini ve saygısını aşılamayı amaçlamaktadır. Günümüzde sabah namazından sonra Haşr Suresi'nin son üç ayetinin okunması bir gelenek haline gelmiştir. Sure, Allah'tan korkmak ve ebedi hayata hazırlanmak için tavsiyeler de içerir.
Surede esas olarak Mekke müşrikleriyle ittifak yapan Nadiroğulları ailesinin Medine'de gerçekleşen toplu sürgünü anlatılır. Ayrıca Yahudilerle anlaşma yapan münafıklardan da bahseder.

Haşr Suresi'ni okumanın faydaları nelerdir?

Peygamberimiz (sav) Haşr Suresi'ni okuyanların günahlarının bağışlanacağını bildirmiştir. Ayrıca bu sureyi okumanın kişiyi hastalıklardan ve musibetlerden koruyabileceği de söylenmektedir. Haşr Suresi'ni okumayı alışkanlık haline getirenler hem dünya hem de ahiret hayatlarında başarıya ulaşacaklardır.

Haşr Suresi abdestsiz okunabilir mi?

Sureyi ezberlediyseniz veya okumak için yazdıysanız abdestsiz okuyabilirsiniz. Ancak doğrudan Kur'an'dan okuyorsanız abdest almanız gerekir.

Haşr Suresi Müslüman kullara hitap etmekte ve hayatlarında İslam'ın sağlam bir temelini oluşturmaları için öğretiler sunmaktadır. Dünya çapında Türkçe konuşan Müslümanlar bu surenin Türkçe çevirisine başvurmakta ve ona büyük saygı duymaktadırlar. Haşr Suresi'nin Arap alfabesiyle yazılmış olması, Kur'an'ın gerçek özünün korunmasında kritik bir öneme sahiptir. Son olarak, Haşr Suresi'nin okunması Müslümanları önemli erdemlerle ödüllendirir ve bu da onu İslami öğretilerin temel bir bileşeni haline getirir.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi