Umut hakkı ve düşündürdükleri

Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ezber bozan Öcalan çıkışının yankıları sürüyor.
Önce makarayı biraz geri sayıp gündemdeki konuları hatırlayalım isterseniz. 
Emekli, asgari ücretli ve dar gelirlinin yoksullukla mücadelesini konuşurken, İsrail ve ABD’nin Ortadoğu’da yaşattığı ateş çemberine karşı Cumhur İttifakı’ndan içeride birlik mesajları gelmeye başladı.
Sonra MHP lideri Bahçeli TBMM’nin yeni yasama yılı açılışında DEM Partililerin elini sıktı ve başta ülkücüler olmak üzere herkes şaşkına döndü.
Ardından Yenidoğan çetesinin yaptıkları ülkeyi derinden sarstı…
Diyaliz çetesini de konuşurken yine MHP lideri Bahçeli o meşhur çıkışı yaptı ve terör örgütü PKK’nın ele başı Öcalan için Umut Hakkı'nı gündeme getirdi.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cenk Özatıcı, TV100'de katıldığı programda DEM Parti’nin dikkat çeken soru önergelerine işaret etti.
Özatıcı şunları söyledi:
"Bu belgeleri bugün (Cuma günü) Meclis'ten aldım. Elimde 103 kanun teklifi var. Hepsi DEM Partisi tarafından verilmiş. Hepsi sadece 6 gün içinde verilmiş. 24 Eylül-30 Eylül tarihleri arasında. Yani Bahçeli DEM Partisi'nin elini sıkmadan bir gün önce, yani Bahçeli 22 Ekim'de umut hakkından bahsederek Öcalan'ın serbest bırakılmasının yolunu açabilecek konuşmayı yapmadan 3 hafta önce sadece 6 günde DEM Partisi tam 103 tane kanun teklifi vermiş. 103 kanun teklifinin 103'ü de aynı. Ömer Öcalan, buyurun açın bakın, genel gerekçesinde acaba umut hakkı diye bir şey var mı?
24 Eylül 2024, 28. Dönemde yani 2023 yılından bugüne kadar hiç verilmemiş. Ama 6 günde 103 tane verilmiş. 103'ü de umut hakkından bahsediyor. Bakın ortada 2 ihtimal var: Ya 24 Eylül - 30 Eylül tarihleri arasında DEM Partisi'nin bir anda içine doğdu ve umut hakkı üzerinden, Öcalan'a serbestlik üzerinden kanun teklifi verdiler ya da AKP-MHP yani Cumhur İttifakı Koalisyonu ve DEM Partisi zaten bu konu üzerinde uzlaşmıştı. Dolayısıyla el sıkma olayı olmadan bir hafta önce gittiler 103 tane kanun teklifi verdiler."
Ne tesadüf değil mi
Şaşırdınız mı? 
Ben şaşırmadım.

İzahı olmayanın mizahı olur…

Bir ülkenin ana gelir kalemi vergidir.
Vergi gelirleri olmasa bir ülkenin ayakta kalması, hizmet üretmesi düşünülemez.
Ancak her şeyde olduğu gibi bunda da makul bir ölçü vardır.
Türkiye’de nereye el atsanız vergi…
Limiti 100 bin lira ve üzerinde olan 61 milyon kredi kartından yıllık 750 TL kesinti yapılacaktı ki tepkiler üzerine geri çekildi, nasıl değiştirileceği merak konusu. 
Gayrimenkul alım satımında alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı 750 lira, tapuda yapılan işlemlerden 375 lira, noterlerde sıfır araç tescillerinde 3 bin lira, ikinci el araç alım satımında ise 1.500 lira alınacağı açıklandı.
Yıl başında kart kesintisi hariç diğerlerinin yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Biliyorsunuz ki itibardan tasarrufu zül gören bir yönetime sahibiz.
Böyle bakınca…
Bunların makul bir izahı var mı?
Artık millet şaşkınlıktan işi mizaha vurdu.
İzahı olmayanın mizahı olur bilirsiniz…
Sosyal medyada karşıma çıkan şu tabela sanırım bu yazıyı çok iyi özetliyor…
Fazla söze gerek kalmıyor.