Sizi kast etmek istediğimi daha doğru ifade etmek için iki örnek yazacağım. İkisini de okuyup kararı siz verin. Niyetim birilerini şikâyet etmek ve zor durumda bırakmak değil ama dillendirmenin kaçınılmaz olduğu bir durumla baş başa kalınca insan kendini tutamıyor.
İlk yaşanmış hikâyemiz Manisa’da
Geçtiğimiz sene Deplasman Öyküleri programı için Eskişehirspor’un peşinden Manisa’ya gittik. Günlerden Pazar, hava biraz serin. Manisa’yı biraz tanıtmak ve çekim yapmak için köşe bucak yerlerine gittik. Manisa’nın biraz tepe bir mahallesinde bir Mevlevihane çıktı karşımıza. Daha arabadan inmeden bir görevli yanımıza geldi ve içeri buyur etti. TV ekibi olduğumuzu söylemeden fark etti ve daha sağlıklı bilgi vermesi için o gün izinli olan rehberi aradı. 30 Dakika içinde Pazar günü ve izinli olmasına rağmen koşarak yanımıza gelen rehber Mevlevihane ile ilgili tüm detayları anlattı. Kitapçıklar verdi, keyifle içerideki her kısmı gösterdi ve Manisa’nın bu özel alanında çekim yaptığımız için bize teşekkür etti. Çünkü şehri için bir şeyler yapmış olma hazzını yaşadı.
Son yaşadığımız hikâye de Eskişehir’den
Bayramın 3’ncü günü Kameraman arkadaşım Coşkun Indır ile birlikte haber yapmak arzusuyla Eti Arkeoloji Müzesi’ne gittik. Bahçeden girip, danışmaya kadar yürüdük. Daha önce onlarca kez çekim de yaptığımız, girip çıktığımız bu adreste danışma’da bulunan görevlilere çekim yapmak için geldiğimizi söyledik. İzinsiz çekim olamayacağını belirttiler. Ben de zaten izin almak için danışmaya geldiğimi söyledim. O zaman müdür beyi arayın dediler. Ben de bu işi onların yapması gerektiğini, danışma görevlisinin onlar olduğunu hatırlattım. Müdür bey arandı ve içeride çekim için izin verilmediği söylendi. Valilikten de izin almadıysanız sadece bahçede çekim yapabilirsiniz diyerek, kapılar yüzümüze kapandı.
Oysa Balmumu müzesinden, Odunpazarı Evlerine, Kentpark’tan, Şelale Park’a kadar Eskişehir’i gezmiş ve beğenilerini ifade eden insanları Arkeoloji müzesini gezerken de çekerek haberimizi süsleyecek ve şehrimize de ufak bir gurur katkısı yapacaktık. Eti’nin şehir sorumluluğu adına destek olduğu ve düğün, nikâh gibi etkinliklerin de yapıldığı bu yerde hangi gerekçeyle izin alamadığımızı anlamadığım gibi yorumu da size bırakıyorum.
Aklıma Eskişehir’in TV’si olarak Manisa’da yaşadığımız hikâye gelince… Neden yerinde saydığımızı anlamakta zor olmuyor. Takdiri de sizlere bırakıyorum.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...