Ya bir doğal afet olsa…

Ya bir doğal afet olsa…

27 Ağustos 2014 23:09
A
a
Sütiş Eskişehir
 
Çok katlı binalarda yangın merdiveni olması zorunlu. Olası bir yangın, deprem gibi doğal afetlerde insanlar apartmanın veya iş veya eğlence merkezlerinin merdivenleri kullanmalarının tehlike arz edeceğinden tahliyeleri yangın merdivenlerinden yapılır.
Eğer o yangın merdivenleri yoksa insanlar bulundukları mekanlarda Allah göstermesin ya yanarak ya da enkaz altında kalarak can verecekler.
Yangın merdivenleri insanların toplu olarak bulundukları lokanta, düğün ve eğlence merkezlerinde olmazsa olmazların başında gelir.
Ama maalesef işletme sahipleri, binaların projelerini çizdirirken yangın merdivenleri projede gösterir. İnşaat tamamlanıncaya kadar da yangın merdivenini binaya montajını yaptırır. Belediyelerden ruhsat aldıktan sonra yangın merdivenleri bazı sıkıntılara neden olduğu gerekçesiyle kestirirler.
İşte bunlardan birisi de dünkü Anadolu ve Yeni Gün Gazetelerine haber olmuş. İşletmeciliğini Ethem Ülkü’nün yaptığı Batıkent’teki Twentysix 26 isimli düğün salonu. Batıkent’teki Twentysix 26 isimli düğün salonun sahibi Ethem Ülkü, düğün salonunun mevcut iki ayrı yangın merdiveninden birisini kestirmiş.
Olası bir yangın anında insanlar normal merdivenleri kullanamaz ise mecburen bu yangın merdiveninden tahliye olacaklar. Yangın merdiveni de kesildiğine göre o gün düğüne veya herhangi bir organizasyona gelen vatandaşlar yangın merdiveninin kesilmesinden dolayı o binadan nasıl tahliye edilecekler?
İşletme sahibi Ethem Ülkü, kanun gereği olması gereken yangın merdivenini kestirirken olası bir yangında içeride olan insanların nasıl tahliye edileceklerini düşünmedi mi?
 
YANGIN MERDİVENİNİ
KESMEK BÜYÜK SUÇ
Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, yapılan bir ihbar üzerine Batıkent’teki Twentysix 26 isimli düğün salonunun ‘yangın merdiveni yok’ diye rapor tutarak Tepebaşı İlçesi sınırları içerisinde olmasından dolayı bu raporu Tepebaşı Belediyesi’ne göndermiş.
 
Tepebaşı Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından kendilerine ulaştırılan rapor doğrultusunda yapılması gereken kanuni işlemi yaptı mı acaba?
Bunu şahsım adına merak etmiyorum. Bugüne kadar adı geçen düğün salonuna bir kez dahi gitmedim. Bundan sonra da tehlike arz ettiği için de gitmem.
 
Ancak o düğün salonun da belki de hafta 3-4 defa düğün oluyor. Her düğün de davetli sayısı 500 kişiden aşağı olmuyor. Kimi düğünlerde bu rakamın 700-800’e çıktığını görüyoruz.
Bu nedenle Tepebaşı Belediyesi kanun gereği olması gereken yangın merdivenini kesen Batıkent’teki Twentysix 26 düğün salonun işletmecisi hakkında yapılması gereken yasal uygulamayı yapmalı. Ceza kesilmesi gerekiyorsa cezasını kesmeli. Hepsinden daha önemlisi o kesilen yangın merdivenin yeniden kesilen yerine yaptırılmasını sağlamalıdır.
Kanun ve yönetmelik diyor ki;
 
‘Kesilen ve kaldırılan yangın merdivenin kesilmiş veya kaldırılmış olduğunun resmen tespitinden 5 gün sonra yenisi yerine konulmak zorunda.’
Yarın bir olumsuzluk yaşanması halinde, Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığının Tepebaşı Belediyesine,’bu işletmenin mevcut olan yangın merdiveni kesilmiş. Gerekeni yapın’ diye tuttuğu zabtı iletmesine rağmen, Tepebaşı Belediyesi işletme sahibine,’5 gün içerisinde kaldırıldığınız yangın merdivenini yerine yaptırın’ demediği için işletme sahibi kadar sorumlu tutulur.
Tepebaşı Belediyesi, bir an evvel bu düğün salonuna giden vatandaşların sağlıklarını düşünerek Batıkent’teki Twentysix 26 düğün salonu sahibi Ethem Ülkü’ye yaptırım gücünü kullanarak, kesilen yangın merdivenin yeniden yerine konulması için gereken yaptırım gücünü kullanmalı. Yoksa birileri de,’nasıl olsa belediye herhangi bir işlem yapmıyor. Bende keseyim’ derse bu örnekler çoğalabilir.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın toplumsal konularda ne kadar hassas olduğunu biliyorum. Bu konudan da bilgisinin olmadığını sanıyorum. Gazetelerde yayınlanan haberden sonra gerekeni yapacağına inanıyorum.
 
*-*********

​Zam kaçınılmazdı
 
UKOME tarafından şehir içi toplu ulaşım ücretlerine yapılan zam toplumun büyük bölümünden tepki gördü. Görmeye de devam ediyor.
Kamuoyundan gelen tepkiler sonunda dün Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Abdülkadir Adar basın toplantısı yaptı. UKOME tarafından şehir içi toplu ulaşım araçlarına yapılan zammın kaçınılmaz olduğunu savundu.
‘En son zam 2012 yılının Temmuz ayında kent içi toplu ulaşım bilet fiyatları düzenlenmiş. O günün üzerinden 2 yıl bir ay geçmiş. Bu geçen süreç içerisinde başta akaryakıt olmak üzere tüm gider kalemlerine hükümet tarafından çeşitli oranlarda zam yapılmıştır. Akaryakıt, yedek parça, işçilik maliyetlerinde hiçbir değişiklik olmadığını, 25 ay önceki fiyatların aynen kaldığını savunmak mümkün değil. Bunun en somut örneği 2012 Temmuz ayı ile bugünkü mazot litre fiyatı arasındaki fark yüzde 25 dolayındadır. Birde toplu ulaşım araçlarındaki taşım ücretlerinde KDV’nin halen yüzde 18 olması. Mücevherden-elmastan yüzde 1 KDV alacaksınız, ancak kent içi toplu taşımadan sanki bir LÜKS tüketimmiş gibi yüzde 18 alacaksınız. Kent içi ulaşımda KDV en çok yüzde 8, hatta daha da altında olmalı.’
 
ÜCRETSİZ BİNEN
KİŞİ SAYISI ARTTI
2013 yılının Haziran ayında bir aylık süreç içerisinde tramvayda 174 bin 539 biniş gerçekleşmiş. Bu rakam 2014 yılının Haziran ayında 438 bin 556’ya yükselmiş. Halk Otobüslerinde ise 65 yaş ve üzeri dahil olmak üzere ücretsiz biniş sayısı bir yıl önce 162 bin 537 olan sayı, haziran 2014’de 403 bin 516 olmuş.
Bu rakamlara baktığımızda gerçekten zam kaçılmaz. Hele hele halk otobüsleri için. Ama bu zammı halkın sırtına yüklemek yanlış.
Hükümet şehir içi toplu ulaşımdaki KDV oranını yüzde 5’lere düşürecek, mazotta teşvik verecek olursa şehir içi toplu ulaşımın zammının faturası halkın sırtına vurulmaktan kurtarılır.
 
*-********
 
 
FIKRA:
 
KARA
 
Osmanlı döneminde, liman cüzdanını kaybeden kaptan yenisini çıkarmak için Liman Reisliği'ne gitmiş...
Memur başlamış sormaya:
"Adın ne?"
"Kara Ali!"
"Nerelisin?"
"Karabigalı!"
"Geminin adı ne?"
"Kara Yunus!"
"Nereden geliyorsun?"
"Karadeniz'den!"
"Yükün ne?"
"Karalahana!"
"Nereye gideceksin!"
"Karamürsel'e!"
Memur, ya sabır demiş:
"Dönüşte bizim limana uğrayacak mısın?
"Hayır. Orada gemiyi karaya çekeceğim, Karaman'da Karadağlı, Karamustafa'yı gördükten sonra, karadan Mekke - i Mükerreme'ye gidip, kara donlu Baytullah'a yüz süreceğim!"
Memur lahavle çekmiş:
"İnşallah oradan yüzünün akıyla dönersin!"
"Yüzümüz ak mı kara mı çıkar, bu ancak kara toprağa girdikten sonra belli olur!"
Memur dayanamamış:
"Zift mi kesildin be mübarek!
*-*********
 
KAÇ YAŞINDA
 
İki yaşlı hanım otobüste konuşuyorlardı. Biri sordu:
- Sahi kardeş, kaç yaşındasın sen?
- Biliyorsun işte, otuz. Peki sen kaç yaşındasın?
- Ben de yirmi yedi.
Sonra ikisi de yanlarında ayakta duran ve konuşmalarına kulak misafiri olan genç kıza sordular:
- Kızım sen kaç yaşındasın?
- Sizin hesaba göre daha doğmadım ben.
 
*-*********
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi