Görüşler
Üniversitede tehlikeli oyunlar!
Yeri geldiğinde yineler ve bir ders olarak anımsatmak isteriz o kara günü!..
Eskişehir'de bir sol mitingten hemen sonra tam beş genç yaşamını yitirmişti...
TRT'de görev yapıyorduk...
Elimizdeki kamerayla olaydan yaklaşık 20 dakika sonra, şimdiki İş Bankası'nın önünde çekim yaparken tanıyanlar bağırıyordu:
"Manyak mısın sen? Kaç git buradan!"
…………
Gazeteciliğin "ekonomi yazarlığı" dışında hemen her dalında görev yaptık...
Düzeltmenlikle başladık, spor muhabirliği, yazarlığı, emniyet-adliye muhabirliği, TRT kameramanlığı, sayfa sekreterliği, yazı işleri müdürlüğü, genel yayın yönetmenliği, daha neler sayılır bilemiyoruz ama, bu görevlerin hepsinde bulunduk...
Ve de sonuncusu dışında hemen hepsini 12 Eylül öncesinde yerine getirdik...
Yaşayan bilir...
Sabah çıkarken vedalaşır, bazen arkamızdan su bile dökülürdü!..
Merkez Kahvesi'nin içinde kurşun burnumuzun dibinden geçti, evimizin önünde bomba patladı... "Yarını gören şanslıydı..."
Geçtiğimiz cuma günkü olayları şöyle bir gözlüyoruz da, şaka değil...
"Anadolu Üniversitesi'nde..."
Özellikle vurguluyoruz, çünkü 12 Eylül öncesinin en güvenilir üniversitesi Eskişehir'deydi...
Hala da öyle olduğuna inanıyoruz...
"Peki , bunları kim yaratıyor?"
"Ve de neden Anadolu Üniversitesi?"
Bu soruların yanıtı açık!
Ama bizimki demode oldu:
"Bu filmleri çok gördük, çooook!"
Polise, biraz "insaflı" olmasını önerirken, gençleri de uyarmak istiyoruz...
Dikkat edin!
Özellikle bugünlerde..
"Yarınların tuzağına düşmeyin..."
ETİ'nin liderlik özelliği başka!
- Bazılarınca liderlik, diğerlerine yön gösteren birinin yaptıkları olarak tanımlanıyor olabilir. Yani, herkes liderin ne istediğine kulak kesilmiş bekliyor durumu...
Oysa, ETİ'nin piyasada önderlik yapmasının nedenlerinden biri olan “liderlik özelliği” bu
durumdan çok farklıdır...
…..
Bu satırlar ETİ İcra Kurulu Başkanı "Hakan Polatoğlu"na ait...
Polatoğlu, "ETİ Dünyası"nın son sayısında, "ETİ'nin liderlik özelliği"ni dile getirmiş...
Şöyle devam ediyor:
- Geriye dönüp baktığımızda, 2012 yılında şirketimizin göstermiş olduğu başarı hepimizin gözlerini kamaştırıyor, bizleri gururlandırıyor. Bu başarıya birlikte çalışarak, emek vererek ulaştık. Şüphesiz hiçbir başarı nedensiz olmuyor. Bizimkinin altında ise özveri, yaratıcılık ve "liderlik" yer alıyor.
"Biz ETİ'deki her çalışandan, yaptığı işe liderlik etmesini bekleriz."
ETİ'deki liderlik, yapılan her işte, şirketin rekabet stratejilerini iyi anlamış olma ve bu amaçlar doğrultusunda kendini ve çevresini değişime yönlendirebilmek yeteneği olarak tanımlıdır.
Kısacası..
"ETİ'nin rekabet gücü, çalınanların ne kadar liderlik yapabildikleri ile doğru orantılıdır..."
Günün Balı
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "ABD ile aramızda platonik aşk var" demiş.
Yani?
"Bizim kendisine aşık olduğumuzu Amerika bilmiyor!"
Fahrettin Fidan
Gerilim
Akillere verilen görev, teröristleri "doğru yola" getirmek değil, vatandaşı "teröristlerin tuttuğu yolun doğru olduğuna" inandırmak...
Kolsuz Yaşar'dan
Bizimki de dahil, tüm futbol takımlarının yöneticileri haklı abiler!..
Her maçtan sonra..
"Önümüzdeki maçlara baktırıyorlar!"
Günün Sözü
Tavır koyalım...
Demokratik hak ve özgürlüklerimizi kullanalım…
"Yoksa, köleliğe mahkum oluruz!"
Emre Kongar
Günün Sorusu
Akiller, eğer Başbakan'ın dediklerini nakledecekler ise akla ziyan bir iş bu.
Memlekette 60 bin cami var. Hutbeler, vaazlar..
"Diyanet’in kadrosu ne güne duruyor?"
Ahmet Tan
Günün İncisi
Kendine saygı duyana, başkaları da saygı duyar.
Konfüçyüs
Günün Olayı
12 Eylül’de işkence gören davalı "9 kuruş" tazminata hak kazandı!
Böylece 12 Eylül 'de yargılanmış ve hak ettiği cezaya çarptırılmış oluyor...
Günü'n Biberi
Akiller millete İmralı sürecini anlatacakmış!
İşe "İmralı'da yapılan pazarlıklardan bihaber olan" AKP'li bakan ve milletvekillerinden başlasınlar...
Günün Şiiri
Uyuyan için
Terennüm etmek isterdim birini
Birinin yanında olmak
Ninni söyleyip sallamak isterdim seni
Ve uyurken uyanıkken
Hep yanında kalmak
Bir ben olmak isterdim gecenin
Soğuk olduğunu bilen evde
Ve kulak vermek dışarının, içerinin
Senin, dünyanın, ormanın sesine
Vurarak sesleniyor saatler
Yerde zaman görülüyor
Ve aşağıda bir yabancı var
Yabancı bir köpeği ürkütüyor
Sonra sessizlik, gözlerimi olanca
Kuvvetiyle sana dikmişim
Karanlıkta bir şeş kımıldamayınca
İçine rahatlık veriyor gözlerim...
R.M. Rilke (Varlık-1952)
Sarışın deniz yolcusu
Güzel, sarışın bir kadın beşinci kattan atlamak üzere... Yoldan geçen bir genç bağırmış:
"Sakın atlama... Yarın gemi ile Amerika'ya gidiyorum, seni de götürürüm..."
Hemen razı olmuş kadın, inmiş... Genç adam da almış onu gemiye götürüp bir yere saklamış. Ertesi gün hareket etmiş gemi...
Genç adam, yemeğini, içeceğini getiriyor, geceleri de birlikte oluyorlarmış...
Bir gün kaptan gezerken kadını görmüş:
"Sen de kimsin? Ne arıyorsun burada?"
Başından geçenleri olduğu gibi anlatmış kadın...
Kaptan gülmüş, "Tatlı geceler geçirdiğinizden eminim bayan ama" demiş:
"Bu gemi Kadıköy-Eminönü arasında çalışıyor!"
Medeni durumu ne?
Hakim kadın tanığa medeni durumunu sorar.
Kadın derin bir iç çekince, zabıt katibine seslenir:
"Yaz kızım, bekar..."
Aynı soruyu erkek tanığa sorar. Bu kez erkek derin bir iç çeker. Hakim başını sallar:
"Yaz kızım, evli..."
Beşir Fuad'tan
Sözcümün aslı "akil" midir, yoksa "akıl" mı? "Akil" sözcüğünün Arapça'da "yiyici" anlamına geldiği doğrusunun "akıl" olduğu söyleniyor.
Ancak 1850'lerde yazılmış metinlere "bakıyoruz...
Orada da bilge anlamında "Akil" kullanılıyor...
Örneğin "Selahi" imzasıyla "Beşir Fuad"a yönelik bir eleştiride şu dize görülüyor:
"Güldürür tavr-ı garibiyle bütün akilleri."
Melih Aşık'ın bu incelemesine göre, "Beşir Fuad" da verdiği yanıtta "Akil" sözcüsünü kullanıyor.
Demek ki sözcük Arapça'dan Osmanlıca'ya böyle geçmiş.
Neyzen Tevfik ve adam
Hüseyin Şehsuvar anlatıyor:
-Bir gün “Neyzen Tevfik”le tatlı tatlı sohbet ederken birden küfürlere başladı... Sağma soluna saydı ve sonra bana döndü:
"Hüseyin, ben önüme gelene sövüyorum..."
-Söversin...
"Ama bana bir şey yapmıyorlar?"
-Ne yapacaklar ki?
"Ulan yoksa bunlar beni adam yerine mi koymuyorlar!.