İbrahim alkış topladı Abi kardeş beraber oynadı Eskişehir'de zeytinyağlı sabunlar ilgi görüyor Eskişehir'de uygun fiyatlı kıyafetler kapış kapış … Eskişehir'de o balık revaçta Eskişehir'de fındığın kilosu dikkat çekti Eskişehir yine siyah kırmızıya büründü Afyon'daki feci kazadan sonra araçlar hurdaya dönd… Kitap okuma alışkanlığı kazanmak için 7 öneri! Eskişehir'de Öğretmenler Günü coşkuyla kutlandı Sofranızdaki gizli tehlikeye dikkat! ÇED toplantısı sonrası İsmail Kumru'dan net mesaj! Öğretmenler Günü için Eskişehir'e gelip geçmişi ya… Neden karşımızdaki biri esneyince biz de esneriz? … Boğaz ağrısından kurtulmanın yolları! Bolu adeta kış masalına döndü...

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Sadi Seda

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Üç belediye işbirliği yapmalı

7 Mayıs 2014 09:22

Geçmişte Odunpazarı Belediyesinin başında Ak Partili Burhan Sakallı olduğu için,”üç belediye uyumlu çalışmalı” diyemiyorduk. Uyum sağlanması fikren mümkün değildi. Ama bugün yani 30 Mart’tan sonra her üç belediyenin başında da aynı siyasi partiden seçilmiş başkanlar bulunuyor.

Mazeretleri yok.

KALDIRIMLAR

İŞGAL EDİLİYOR

Önceki gün Yaş Sebze, Meyve ve Pazarcılar Odası Başkanı Mehmet Çiçek’e uğradım. Yanında Seyyar Tuhafiyeciler Odası Başkanı Ali Sefa Şen, Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan ve Üreticiler Birliği Başkanı Kemal Aydın vardı.

Tesadüfen uğramıştım aslında. Basın toplantısından haberim sonradan oldu. Dört başkan kendi aralarında bir toplantı yapmışlar. Toplantının amacı, süpermarketlerin yaya kaldırımlarının üzerinde meyve-sebze reyonları açmaları, özellikle cami önlerinde ve mahalle aralarında sayıları giderek artan seyyar satıcıların satış yapmalarının engellenmesiyle ilgiliymiş.

Aslında haklılar. Marketlerin içerisinde meyve-sebze satış ruhsatı varsa, satış yapabilirler. Ancak yaya kaldırımına stant açarak satış yapıyorlarsa bu elbette ki haksız bir rekabet. Bu rekabetin önüne geçilmesi gerekir.

Yaya kaldırımları, adı üzerinde yayaların kullanacakları yürüyüş alanları. Yayaların yürüyüş alanları marketler tarafından açılan stantlarla işgal ediliyor. Bu işgali ve seyyar satıcıları önlemek de belediyelerin görevi. Ben üç belediyeyi de göreve davet ediyorum.

ARAÇTA ÜÇ BELEDİYE’DEN

ZABITA MEMURU OLMALI

Geçtiğimiz yıl Temmuz ve Ağustos ayı idi. Adalarda bizzat yaşadığım, gözlerimle gördüğüm bir olayı yazamadan geçemeyeceğim.

Doktorlar Caddesinde Tepebaşı Zabıta Müdürlüğü ekipleri bir seyyarı kovalıyor. Seyyar elindeki mallarla köprüden karşıya Odunpazarı İlçesi sınırlarına geçti. Tepebaşı Belediyesi zabıta ekipleri de seyyarı kovalamaktan vazgeçti. Çünkü Odunpazarı İlçe sınırları içerisinde seyyarlara müdahale etme gibi bir görevi yoktu.

Hadi dün yukarıda da bahsettim, Tepebaşı, Büyükşehir Belediyelerinin başkanları aynı partiye mensuptular. Odunpazarı ise farklı partiden idi. Bu nedenle aralarında uyum sağlanamıyordu. Bugün ise üç belediye başkanı aynı partiden olması nedeniyle seyyarlarla mücadele konusunda daha rahat mücadele etme şansları var.

Çarşıda üç belediye ait zabıta araçları görüyorum. Bu araçların içerisinde her üç belediyeye mensup zabıta memuru olur ise, seyyar satıcı Odunpazarı sınırların Tepebaşına, Tepebaşı ilçe sınırlarından Odunpazarına geçse de müdahale edebilirler.

Yoksa daha şimdiden şehrin sarmış bulunan seyyar satıcıların önüne, sebze ve meyvenin bollaştığı Haziran, Temmuz ve Eylül aylarında geçmek mümkün olamayabilir.

Sadece seyyar mı?

Büyük marketlerin kaldırımlara açtıkları stantlarla da mücadele edilmeli. Onlara,’yaya kaldırımlarına stant’ açmamaları konusunda da önce uyarı yapılmalı. Uyarıya uymayanlar hakkında da yasal işlem yapılmalı.

Bu şekilde haksız rekabetin önüne geçilebilir.

Bugün büyük gün

Sırtlarında Eskişehirspor forması taşıyan futbolcular 27 yıl sonra bugünkü adıyla Ziraat Türkiye Kupası final maçında bugün Galatasaray ile karşı karşıya gelecekler.

43 yıl önce Eskişehirspor önceki adıyla Türkiye Kupasını kazanarak müzesine götürmeyi başarmıştı. 1970-71 sezonunda ilk maçta 1-0 yenildiği Bursaspor’u ikinci yani rövanşta 2-0 yenerek büyük bir başarıya imza atmıştı.

Bugün bu kupanın bir kulpunu tutuyor Eskişehirspor. Diğer kulpunu da tutması bu akşam Galatasaray ile oynayacağı büyük maça bağlı.

Eğer Galatasaray’ı yenebilirse kırmızı-siyahlı takımın formasını giyen futbolcular, 43 yıl aradan sonra Ziraat Türkiye Kupasını kazanarak ikinci kez Eskişehirspor Kulübünün müzesine götürecekler.

KONYA SAHASI UĞURLU GELİYOR

31 Mayıs 1995 tarihi unutmak mümkün değil. İkinci ligden süper lige yükselme maçlarında finale kalan Eskişehirspor, Konya Atatürk Stadyumunda Aydınspor’u 2-1 yenerek tekrar birinci lige dönmüştü.

O gün nerede ise Eskişehirliler Konya’ya akın etmişti. Konya Atatürk Stadyumunda 30 bine yakın Eskişehirli seyirci vardı.

Bugün ise 30 bin seyirci olmayacak stadyumda. Ama bugün 10 bini aşkın Eskişehirspor taraftarı Konya’da. İnşallah bu uğur bozulmaz. Bu büyük günün gecesinde, 10 bini aşkın kırmızı-siyahlı taraftarlar ile Eskişehirsporlu futbolcular, yöneticiler Eskişehir’e 19 yıl sonra tekrar şampiyonluk kupası ile döneceklerine 800 bin Eskişehirli gibi bende inanıyorum.