Bir dönem altın çağını yaşayan Anadolu Üniversitesi, Eskişehir’in sadece eğitim değil, sosyokültürel hayatında da önemli rol oynadı.
Rektörlük yaptığı dönemde Anadolu Üniversitesi’nin, Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı 25 yılda da Eskişehir’in kaderini değiştiren Yılmaz Büyükerşen’in kurucusu olduğu Açıköğretim Fakültesi, 1982 yılında hizmete başladı.
Anadolu Üniversitesi sitesinde yer alan bilgilere göre, ilk yıl İktisat ve İş İdaresi lisans programlarına 29 bin 500 öğrencinin kaydoldu. Yaklaşık 200 bin öğretmene ön lisans ve lisans tamamlama olanağı sunuldu. Ayrıca, KKTC’den de Açıköğretim programlarına öğrenci kaydına başlandı.
Birkaç yıl içinde iki yıllık Ebelik, Hemşirelik ve Sağlık Teknikerliği Ön Lisans Programları; Tarım ve Veterinerlik ön lisans programları açıldı.
Bugün 1 milyondan fazla aktif öğrencisi ve yaklaşık 4 milyon mezunu bulunan Açıköğretim sistemi sayesinde Anadolu Üniversitesi Türkiye’nin en zengin üniversitesi haline geldi.
Ta ki takvim yaprakları 2009 yılını gösterene kadar.
2009 yılında Anadolu Üniversitesi Açıköğretim’in giderlerinden sonra kalan gelirinin Maliye’ye aktarılmasına başlandı.
Eskişehir Atatürk Stadı, 2013’te Eskişehir’in ilan edildiği ve “bazı çevrelerin ihya olduğu” Türk Dünyası Kültür Başkenti için harcanan milyonlarca lira Açıköğretim paralarıyla gerçekleştirildi.
2020 yılında çıkarılan yasayla da Anadolu Üniversitesi’nin Açıköğretim paraları doğrudan YÖK’e yapılıyor.
5 yıl önce, o zamanki kurla yıllık yaklaşık 86 milyon dolar yani 600 milyon lira sadece Açıköğretim’den geliri bulunan Anadolu Üniversitesi, bugün kaynak yokluğundan akademisyenlerine döner sermaye payı veremiyor, akademik ve bilimsel çalışmalara yeteri kadar para ayıramıyor.
Nerden nereye…
2018 yılında ders kitaplarının basımının kaldırılıp, dijitale geçildiğini de hatırlattıktan sonra gelelim konumuza…
Anadolu Üniversitesi’nin Türkiye’nin her ilinde ve Avrupa’nın bazı başkent ve büyükşehirlerinde mülkü kendine ait büroları bulunuyor.
Sadece Türkiye’dekiler 94 civarında ve büyük bir kısmı değerli mülkler.
Dijitale geçildiğinden bürolara ihtiyaç kalmadığı belirtilirken, kaynak ihtiyacını da gidermek amacıyla bu mülklerin satılmasına karar verildiği yönünde bilgiler alıyoruz.
Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ndeki öğretim üyeleri de bazı fakültelere dağıtılmış.
Buradaki akademisyenler yeni görevlerine başlayacak.
Hasılı…
Türkiye’nin en zengin üniversitesi, Eskişehir’in göz bebeği, bünyesinden 2 üniversite çıkaran Anadolu Üniversitesi, bugün binalarını satacak hale geldi.
Umarım birilerine peşkeş çekilmez.
Bir işe siyaset bulaşmaya görsün, ne malın kalıyor ne de mülkün.
Akademik başarısızlık da cabası.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...