Trajikomik olmaya başladı

CHP’de son günler malumunuz epey sıkıntılı. Üst üste o kadar çok enteresan gelişme yaşanıyor ki, insan CHP’de sorumlu olan yöneticilere de, CHP’lilere de Allah sabır versin demekten kendini alamıyor. Daha Kazım Kurt şokunu üstünden atamayan CHP’de önceki gün açıklanan İlçe Başkan Adayları arasındaki bir isim ise işi resmen trajediye dönüştürdü. CHP PM tarafından açıklanan aday listesinde Günyüzü Belediye Başkan Adayı olarak Ese Ildız’ın ismini gördük. Kayakent Beldesinde BBP Belediye Başkanı olan bu ismi görmek belki transfer edilmiştir diyerek ilk başta garip gelmedi bize Çünkü CHP’nin Günyüzü’nde aday isim bulma konusunda sıkıntı yaşadığını biliyorduk. Ancak “Ese Ildız’ın ben BBP’liyim CHP’den aday olduğumu bende basından öğrendim şeklindeki beyanı son günlerde yaşanan trajikomik olayların tuzu biberi oldu” Bakalım ilerleyen günler nelere gebe, bu trajikomik olaylara yenileri eklenecek mi bekleyip göreceğiz. Ama bu tür olayların CHP’nin karizmasını fena halde çizdiğini belirtmekte de fayda var.

Trafik Polisleri ceza yazacaksa HİTS’lerin işi ne

Malumunuz geçtiğimiz aylarda şehrin birçok noktasına Emniyet Müdürlüğü tarafından Hız İhlal Tespit Sistemi ve Plaka Tanıma Sistemi adı verilen HİTS ve PTS’ler yerleştirildi. Bunlar hem ekiplerin işini kolaylaştıracak hem de sürekli işlevde olacağı için günün ya da zamanın hangi dönemi olursa olsun standart bir uygulama imkânı verecekti. Gel gelelim bu sistemlerin devrede olup olmadığı ile ilgili birçok soru işareti oluşmaya başladı kafalarda.

Çevre Yolu üzerinde seyir halinde radar uygulaması yapan trafik ekiplerine sık sık rastlanıyor. Geçtiğimiz günlerde bu uygulama yoluyla ceza kesilmiş bir makbuz ulaştı elime. Seyir halindeki ekip tarafından kesilmiş olan bu ceza “bu hız nasıl oluyor da HİTS’e girmiyor acaba ekipler tarafından tespit ediliyor diye düşündürdü? Öte yandan eğer HİTS’ler devredeyse bu ekipler neden sürekli çevre yolunda seyir halinde radar uygulaması yapıyor. Ekip mi fazla, HİTS’ler mi gereksiz? Diye sorma gereği hissettim.

Bir de asıl amaç nedir, ne değildir diye merak ediyor insan. Ama hız yapmayı engellemek mi? Yoksa Amaç ceza mı kesmek?

Çünkü uyarıları yapıp, uygulamadan haberdar edip bu yöntemi kullanmak sürücülerin hız yapmasını engeller. Ama seyir halinde uyarısız uygulamalar önleyici değil ceza kesmek için yapılmış uygulamalar gibi geliyor insana. Zaten adı Çevre yolu olan bir yol da bir tarafta 93 km’nin hızlı sayılması, yolun 1 km önce ve sonrasındaki hız limitlerinin farklı olmasını anlamak da zor ama… Hayırlısı diyelim

DİPNOT: Daha önce yazdık, haber yaptık ve bir süre bekledik ama Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube’den herhangi bir dönüş olmadı.

Vatan Caddesi’nin Özçağrı sokağa dönen son arasında düzenli olarak her gün ve akşam umuma açık olan bir sokak yaya ve araç trafiğine keyfi parklar nedeniyle kapatılıyor. Bir felaket anında bırakın ambulans veya itfaiye el arabası bile geçemez o sokaktan ve dile getirmemize rağmen bir ceza, denetim bugüne kadar maalesef olmadı. Umudu kaybetmedik, bir kez daha yazıyorum, bakalım bu keyfiyete dur diyen olacak mı?