Tam bir yıl olmuş

 12 Haziran 2011’de yapılan genel seçimin üzeriden tam bir yıl geçmiş.

Seçimin Eskişehir ayağını biliyorsunuz.

AKP’den Prof.Dr Nabi Avcı, Salih Koca ve Ülker Can.

CHP’den Kazım Kurt ve Prof.Dr. Süheyl Batum.

MHP’den Dr Ruhsar Demirel.

Milletvekili seçilip Ankara’ya gitmişlerdi.

--//--

Şöyle bir yoklayın belleğinizi.

Olanlara ve konuşulanlara bakın.

Yetmedi arşivleri karıştırın.

Ve sorun kendi kendinize:

“Koca bir yılda özellikle iktidar milletvekilleri Eskişehir’de hangi olaya imza attılar? Kent adında hangi sorunu çözdüler”

Aklınıza gelen yok değil mi?

Ben hatırlatayım öyleyse.

Yıllardır konuşulanları tekrarladılar.

Yeni stadyum dediler.

Yeni gar binasını konuştular

Hava alanından söz ettiler.

Hastanelerden söz ettiler.

Çevreyoluna girip çıktılar.

Kızıl İnlerin suyuna baktılar.

Başka? Başka?

Aklıma gelmiyor.

Bir de CHP’li. Belediyelerle, özellikle de, Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen’le uğraştılar.

--//--

Peki, bunlardan hangisi gerçekleşti?

Hiç birisi. Yalnızca yıllardır konuşulan yeni stadyum ile gar binasının ucu göründü. Hepsi bu.

Havaalanında yarım yamalak başlayan uçak seferleri zarar ediyor diye kaldırıldı.

Çevreyolu gündeme bile gelmiş değil.

Yapılmaya başlamayan hastaneler bir süre konuşulacak.

Çevreyolu da öyle

Kızılinler projesi unutuldu.

Unutmadan yazayım.

Büyükşehir Belediyesi’nin zor şartlar altına temelini attığı 26 mahalleye daha ulaşacak olan tramvay çalışması sürüyor.

--//--

Evet, genel seçimin üzerinden koca bir yıl geçmiş.

İktidarın Eskişehir cephesi böyle.

17 Haziran 2012-06-14.

Günlerin getirdiği

Vekillerimiz ve Es-Es

 Kulakları çınlasın Maliye eski bakanlarından Kemal Unakıtan halk adamıydı. Yapacağına yaparım, yapamayacağına yapamam derdi. Eskişehir milletvekili olarak Erdoğan kabinesinde

görev aldığında hiçbir zaman dar politikaya yattığını görmemiştik. Eskişehirspor’da Unakıtan’ın destek verdiği bir kurumdu. Maddi desteğin ötesinde ünlü futbolcu Sergen Yalçın’ı tek kuruş ödemeden getirip sahaya sürdüğünde herkes şaşırmıştı. Dahası Halil Ünal’ın başkan seçildiği dönemde Murat Mercan’ın “Kırmızı ceket, siyah pantolonla” maçlara gittiğini hatırlarsınız. Hatta kongrede konuşup alkışlanmıştı bile. Daha sonra ne olduysa oldu. Kemal Unakıtan politikayı bıraktı. Murat Mercan liste dışında kaldı. Ve AKP’li vekiller Eskişehirspor’u unuttu. Şimdi elde bir stadyum kaldı sadece. Sazova’ya yapılacak. Ama iki yıl sonra. Sahi diyorum. En çok konuşan milletvekillerimizden Salih Koca

futbolu sevmiyor mu yoksa? Eskişehirspor’u ağzına almaz oldu. Diyelim ki, Salih Koca böyle. Nabi Avcı’yı ve Ülker Can’ı da göremedik maçlarda. Dedim ya, eskiden böyle değildi. Deplasmanlara olmasa da sahamızdaki maçların hepsinde vekillerimizi görürdük şeref localarında da hatırlatayım dedim.

Foto Kemal Unakıtan

MHP’de kollar sıvanmalı artık

 MHP’nin genç İl Başkanı Ayhan Sezer için rakipleri itiraz ettiler. İtirazlarına yasal olarak yanıtlar geldi. Genel Merkez Ayhan Sezer’in il başkanlığını tescillemiş durumda. Önceki gün Ayhan Sezer’e “Bundan sonra yola devam galiba değil mi?” diye sorduğumda şu yanıtı vermişti: “ Evet öyle. Bizim partide kavgaya değil barışa ihtiyaç var. Partililerimiz bunun bilincinde. Kongrelerde tartışma olur. Ama orada kalır. Ben bu konuda herkesin kapısını çalacağım. Üç dönemdir milletvekili çıkardığımız Eskişehir bizim için çok önemli. İlçelere ve köylere gideceğiz. Milletvekilimiz bize destek oluyor. İlçe başkanlarımızla ele ele verip yerel seçimlere hazırlanacağız. MHP’nin büyük bir siyasi kuruluş olduğunun ve bu kuruluşa il başkanı olmanın sorumluluğunun bilincindeyim. Bana ve arkadaşlarıma duyulan güveni boşa çıkarmayacağım.”

Evet, gerçek bu. Kongrelerde yaşananlar unutulmalı artık. Demokrasinin genel kuralı budur.

Foto Ayhan Sezer

Vatandaş soruyor

 Parklara dikkat

 Havalar sıcak mı sıcak. İnsanlar sıcaktan korunacak gölge arıyor. Serinleyecek yerlerin başında ise parklar geliyor. Dün iki parktan iki ayrı yakınma geldi köşemize. Birincisi Şarhöyük’ten, yani eski Muttalıp mezarlığından, diğeri Necati bey parkından. Şarhöyük’ten İsa adında bir okurumuz çocukları ile akşamüzeri parka çıkmış. Diyor ki: “Parktaki ağaçların altına oturmuş, bira içen gençler vardı. Birkaç yere gittik aynı manzara. Bir olay olmasından korkup eve döndük. Parklarda içki içilmese olmaz mı? Ya da bekçiler kulübelerinden çıkıp bunlara engel olamazlar mı?” Olur elbette. Bu parkta görevli güvenlikçiler ne güzel duruyor dersiniz. Okurumuza teşekkürler.