SUÇLARI KALABAK SUYUNU SATMAK MI?

 

 

Son aylarda Eskişehir’de başlayan ‘Kalabak Su’ krizinin altında kalacak ESKİ Genel Müdürü Şahap Bayraktaroğlu.

Bu bir gerçek. Bu gerçeği Şahap Bayraktaroğlu bilmiyor mu? Bence bal gibi biliyor. Oturduğu makama damdan düşer gibi düşmedi. Genel Müdür Yardımcısı iken Genel Müdür oldu. ESKİ Genel Müdürlüğünün de sorunlarını bilmeyecek kadar da aciz değil.

Bugünlerde tüm Türkiye genelinde yaşanan kuraklıktan dolayı içme ve kullanma suyu sıkıntısı var. Barajlardaki su seviyesi yarı yarıya, hatta bazı bölgelerde yarıdan da aşağıya düştü.

 

Eskişehir’de yaşanan kuraklıktan dolayı barajlardaki sular çekildi, hatta barajları besleyen akarsular, dereler kurudu.

Haliyle Kalabak Suyunun doğduğu Türkmen Dağı’ndaki yataktan Kalabak Deposuna gelen su miktarında da azalma yaşanıyor.

Ancak sanki Türkiye’nin hemen hemen her ilinde su sıkıntısı yaşanırken, ESKİ Genel Müdürü Şahap Bayraktaroğlu, Eskişehir’de su sıkıntısının olmadığını söylüyor.

 

O zaman kendisine soralım.

Madem Eskişehir’de kalabak suyu sıkıntısı yok, geçmiş yıllara oranla kaynaktan depoya gelen su miktarı aynı ise o zaman sakalarda neden kota uygulaması yapıyorsunuz? Alo Su Şirketinin 2 bin olan damacana kontenjanını neden 1500’e düşürdünüz?

Kalabak Suyu’nu satan sakalar, geçmişte depodan 500-600 damacana su alırken bu yıl 400 damacana su verildiğini söylüyorlar. Su var da sakalara neden geçmişteki gibi 500-600 damacana su verilmiyor?

 

18 YILDIR BAKKALA SU VERİYORUZ

ESKİ Genel Müdürü Şahap Bayraktaroğlu’na telefon ettiğimde, sakaların bakkal ve bayilere damacana ile su verdiklerini söylemişti. Sakaların vatandaşlara vermesi gereken suyu, daha fazla karla bakkala, bayi ye ve hatta Alo Su Şirkerine verdiklerini de iddia etti.

Bu iddiayı ben köşemde de yazınca Sucular Odası Başkanı Gazi Kaya telefon etti, odaya davet etti.

Odaya gittiğimde birkaç saka da vardı.

 

‘Sadi Bey biz bakkal veya bayi ye bugün su vermiyoruz. En az 18 yıldır veriyoruz. Bunu da bizden zamanın ESKİ Genel Müdürü Faruk Karaçay istedi. O yıllarda Eskişehir piyasasına farklı marka sularda girmeye başladı. Bu farklı su satışlarını kırmak için onlardan daha ucuz olan kalabak suyunu bakkala, bayi ye bıraktık. Başarılı da oldu. Vatandaş ucuz olduğundan kalabak suyunu tercih etti. Bugün eğer biz bakkala, bayi ye su bırakmazsak yine farklı su markaları gelerek kalabak suyu yerine o sular satılmaya başlanacak. Eğer Genel Müdür bize bakkala, bayi ye su bırakmayın diye talimat verirse yine bırakmayız. Bırakılan su miktarı da 5 bilemediniz en fazla 10 damacana. Apartmanların kapıcıları da bizlerden 4-5 damacana su alıp bakkallara bıraktıklarını da biliyoruz. Onların bıraktığı damacanaları da bizim bıraktığımızı iddia ediyorlar’ diye dert yandılar.

 

FARKLI MARKALARDAKİ SU

SATIŞLARINI ENGELLEDİK

ESKİ Genel Müdürü geçmişte 2 bin adet damacana satışı yapan ‘Alo Su’ Şirketinin dağıttığı suyu da 2 binden 1500’e indirmiş.

‘Alo Su’ Şirketini Sucular Odasına Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen kurdurdu. Amaç, farklı su şirketlerinin Eskişehir pazarını ellerine geçirmemekti. Doğru bir düşünce idi, Yılmaz Büyükerşen’in de haklılığı şirketin kurulduğu yıllarda 2 bin su satmasıyla tescillendi. Sucular Odası bugün Eskişehir pazarının şehir dışından gelen farklı su şirketlerinin eline geçmemesi için 17 araç, 30 personelle hizmet veriyor.

 

Oda Başkanı Gazi Kaya şöyle dert yandı:

‘Arçelik ve Hava İkmal bizim abonemiz. Arçelik ile Hava İkmal’e verdiğiniz sular çıkınca elimizde bin damacana kalıyor. Bunlarda öğlen 12.00’ye kadar tükeniyor. Bu saatten sonra yok satıyoruz. Madem su eksiğimiz yok bize 2 bin damacana su versin. Hatta 2 bin 500 versin verebiliyorsa. Biz 2 bin 500 damacana suyu satarız’.

 

SATIŞ 80 BİN DAMACANADAN

60 BİN DAMACANAYA DÜŞTÜ

Kaya, geçtiğimiz yıllarda özellikle yazın Temmuz ve Ağustos aylarında günde 80 bin civarında su sattıklarını, bu yıl yaşanan kuraklıktan dolayı Kalabak suyunun kaynak merkezi olan Türkmen Dağından gelen su debisinde azalma olması nedeniyle bu rakamın 60 binlere düştüğünü de söyledi.

 

ESKİ Genel Müdürü Şahap Bayraktaroğlu, su sıkıntısının olmadığını iddia ediyor.

Eğer gerçekten de sıkıntı yoksa sakaların sattıkları suya neden kota uygulaması getirildi? Madem su sıkıntısı yok, sakaların bakkallara su bırakmasını neden eleştiriyorsunuz?

 

14 BİN FARKLI MARKA

DAMACANA TOPLADIK

Başkan Kaya, Eskişehir piyasasına girerek Kalabak Suyu ile rekabete giren farklı farklı markalardan 14 bin damacana toplatarak kırdıklarını, bu sayede Eskişehir piyasasında farklı markaların kalabak suyu ile rekabetini de kırdıklarını söyledi.

Düşünün Eskişehir de günde farklı su markalarından 14 bin damacana su satılıyorsa bunda kimin zararı var? Elbette hem ESKİ’nin hem de sakaların. 14 bin damaca öyle az uz bir rakam değil. Bu şehirde günde 60-70 bin damaca su satılıyorsa bu rakam ciddi. Bu konuda ESKİ Genel Müdürlüğü Sucular Odası’na teşekkür edeceğine, onları eleştiriyor.

Benim bildiğim bir kurumda sorun varsa, bu sorunun birde muhatapları varsa onlar davet edilip birlikte konuşularak soruna çözüm aranır. Ama Şahap Bayraktaroğlu, yaz bitiyor Sucular Odası Başkanını makamına davet edipte soruna ortak çözüm aramak için bir gün adım atmış mı?

Sonuç olarak eğer amaç üzüm yemek ise, sorun çözüm ortaklaşa aranır.

Eğer amaç bağcıyı dövmek ise?

Ben ESKİ Genel Müdürüyle de, Sucular Odası Başkanıyla da ve sakalar ile de bire bir görüştüm. ESKİ’nin niyetinin üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğu kanaati hakim oldu bende.