SOSYAL MEDYA ZARAR VERİYOR

Geçtiğimiz Perşembe günü sosyal medyada bir haber paylaşılıyor. Kısa süre içerisinde bu haber tıklanma rekoru kırıyor!

“İnönü Belediyesi ilçedeki bu akşam saatlerinde 34 ZV 0068 plakalı aracın köpekleri vurarak topladığını gören vatandaşlar neden toplandığını sorduklarında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi hayvan bakımevine götürülmek üzere topladıklarını söylüyor. Büyükşehir Belediyesi arandığında hayvan bakımevi olmadığını köpeklerin alınamayacağı ve bilgileri olmadığını ifade ediyor. Toplama yapan kişilere bu sorulduğunda İstanbul'dan geldiklerini toplayıp İnönü Belediyesi hayvan barınağına bırakılmak üzere belediye ile anlaştıklarını anlatıyorlar. İnönü Belediyesi arandığında ise bakımevlerinin olmadığı bilgisi veriliyor. İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt ile görüşüldüğünde ise bakımevi olmadığını veterinerin olmadığını, öldürmediklerini uyuşturarak alıp başka yerlere bıraktıklarını anlatıyor. EHKD Dernek Başkanı Duygu hanıma ise kısırlaştırmak için halı sahada topladıklarını gelip görebilecekleri söyleniyor. Ve ilçede toplanan köpeklerin öldüğünü gören insanlar var.”

Sosyal Paylaşım Sitesinden yapılan paylaşımda ilçede toplanan köpeklerin öldüğünü gören insanların olduğu iddia ediliyor.

Yaptıkları paylaşım sonunun nereye varacağını bilmeden yapılan paylaşım.

Paylaşımı yapanlar İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt’a telefon ederek veya makamına giderek,’siz gerçekten bu köpekleri öldürüyor musunuz? Bayıltarak topladığınız köpekler nerede? Nereye koydunuz? Bunların akıbetleri ne olacak? Bu İstanbul plakalı araç neyin nesi? Bu araçtakiler köpekleri neden vurarak toplatıyor?’ diye sorma zahmetinde bile bulunmuyorlar.

Cuma günü İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt telefon etti. Kendisine hiçte hak etmeyen saldırılar yapılmasından dolayı çok bunalmış. ‘Sadi abi beni çok eskiden beri tanırsın. Seninle özel bir de dostluğumuz var. Ben çaresiz kaldım. Arabamı gönderiyorum. İnönü’ye gelirse seninle paylaşmak istediklerim var’ dedi.

Kendi şahsi aracıyla beni aldırdı. Belediye’ye gittim. Sararmış, solmuş ve bitkin bir halde gördüm kendisini.

Konuyu hemen bir solukta anlattı. Anlattıklarına şaşırmadım dersem yalan olur.

Arkasından cep telefonuna gelen mesajlar ile sosyal paylaşım sitelerinde kendisi hakkında yazılanları okuttu.

Kendisine, eşine ve çocuklarına yapılan ağza alınmayacak küfürler, hakaretler yağdırmışlar. Sanırsınız ki, İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt ilçede ne kadar yaşayan köpek var bunları toplatıp öldürtüp bir çukura atmış.

20 Ağustos 2014 tarihinde İlçe Hıfzıssıhha Kurulu İlçe Kaymakamı Faruk Yüce başkanlığında toplanmış. 9 madde karara bağlanmış. 4’ncü madde şöyle:

“Kuduz Hastalığının önemli bir sebebi olan başıboş dolaşan köpek vb. hayvanların kontrol altına alınabilmesi için ilçe merkezinde köy/mahallelerde Belediye Başkanlığı ekiplerince, hayvan barınakların oluşturularak, bu hayvanların aşılama, kısırlaştırma ve küpe takımı gibi işlemlerin bir an önce yapılması.”

Alınan bu karar sonrasında İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt, ilçede Hayvan Barınak’ının yapılması konusunda belediye ait bir arazi de gerekli alt yapı çalışmasını başlatmış. İlçe Hıfzıssıhha Kurulunda alınan karar doğrultusunda başı boş gezen köpeklerin toplatılarak aşılanmaları konusunda hemen hizmet satın alımı gerçekleştirmiş.

İstanbullu bir firma ile de tüm masraf ve sorumluluk hizmet sağlayan kişiye ait olmak üzere hayvan başı 30 TL ücret ödenmesi için sözleşme yapılmış.

Hizmet satın alınan firma da, ilçede başı boş gezen köpekleri uyuşturucu iğne ile bayıltarak, bayılttığı köpekleri de toplayarak kendi aracına koyarak belediyeye ait etrafı tellerle çevrili halı sahaya bırakmış. Toplanan köpeklerin burada kuduz aşıları yapılmış.

Hatta İlçe Hıfzıssıhha Kurulu’nun bu toplantısından birkaç gün sonra da ilçe de başı boş gezen köpekler 17 yaşındaki bir gence saldırarak yaralamışlar.

Başıboş dolaşan köpekleri toplatarak kuduz aşılarını yaptıran İnönü Belediye Başkanı, bu köpekleri salmayarak, sularını ve yiyeceklerini de koyarak kontrol altında tutmuş.

İnönü Belediyesi İlçe Hıfzıssıhha Kurulu’ndan ‘hayvan barınakları oluşturulması’ kararının çıkmasıyla belediye ye ait bir arazi içerisinde ‘Hayvan Barınakları’ yapmak için kolları çalışma başlatmış. Çalışma uzun süreceğinden ‘Hayvan Barınakları’ olan Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerine,’Hayvan Barınağım tamamlanıncaya kadar topladığımız köpekleri misafir edebilir misiniz?’ diye yazı yazarak geçici olarak yakalanan köpeklerin buralarda bakılmasını talep etmiş.

Ancak ne Odunpazarı ne de Tepebaşı Belediyeleri’nden kendilerine cevap gelmemiş.

Uyuşturucu iğne ile bayıltarak toplanan 20’nin üzerinde hayatını kaybeden bir tek köpek bile yok.

Köpeklerin yaşadıklarını olay yerine gelen Eskişehir Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Duygu Kurt ile hayvan sever Birsen Durman hanımefendiler bizzat şahit oldular. Hatta bu iyi niyetinden dolayı da kendisine teşekkür ettiler.

Son yıllarda sosyal medyayı bazılarımız amaç dışı ve art niyetli kullanır olduk. Olmayan bir şeyi de olmuş gibi göstererek insanları galeyana getirmeyi başardık! İnsanları hiçte hak etmedikleri eleştirilerle maruz kalmalarına neden olduk.

Lütfen biraz dikkatli olalım. Meydana geldiğini iddia ettiğimiz konuları yetkili ağızlardan doğrulatmadan, elimizde kesin kanıt olmadan paylaşmayalım. Paylaştığımız konuları doğrulatıp, elimizde doğru olduğuna dair belgelerimiz mevcutsa ondan sonra paylaşalım.

Yoksa asılsız paylaşımlar kişilere hem maddi hem de manevi, bazıları da telafisi mümkün olmayan zararlar vermeye başladı.

 

Resimaltı: Köpekler

*-*********

 

ZAMLAR KORSAN YARATIR

 

UKOME almış olduğu kararla 1 Eylül’den itibaren Özel Halk ve Belediye Otobüsleri, Tramvay ve Minibüslerde uygulanan ücret tarifelerine zam yaptı.

Haklı olarak yapılan zamları birileri savunacak birileri de eleştirecek. Ancak şehir içi toplu ulaşım araçlarına yapılan zam özellikle vatandaşların cebini rahatsız edecek. Bütçelerinden ulaşıma ayırdıkları para miktarı yükseleceği için, giyecek ve yiyeceğinden kısmak zorunda kalacaklar.

Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Abdülkadir Adar yapmış olduğu basın toplantısında, toplu ulaşıma yaklaşık iki yıldır zam yapılmadığını söyledi.

Adar, bu süre içerisinde akaryakıta, yedek parçaya, işçi ücretlerine gelen zamlar yetmezmiş gibi birde 65 yaş ve üzerindeki vatandaşlara da verilen ücretsiz seyahat etme hakkı nedeniyle şehir içi toplu taşıma yapan araçların başa baş hizmet vermeye başladıklarını savundu.

Evet, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Abdülkadir Adar, söylemlerinde sonuna kadar haklı. Kimse ‘haksızsın’ diyemez.

Ama madalyonun bir de diğer yüzünü çevirelim. Okulların açılmasına 15 gün kaldı. Bir evde iki öğrenci olduğunu düşünelim. Anne ve baba da çalışıyorsa bir günlük toplu ulaşım için harcayacakları bedel ortalama 15-16 TL. Aylığa vurduğumuzda hafta sonları otobüs, tramvay veya minibüs kullanmadıklarını kabul edelim ulaşım için harcayacakları bedel 330 TL. Bu ağır bir bedel. Hele hele anne ve baba bir de asgari ücretle çalışıyorsa. Hafta sonları da kullanmaları halinde 400 TL’ye yakın bir ulaşım bedeli.

Yüksek zamlar her zaman alternatifini doğurur. Yarın göreceksiniz korsan yolcu taşıyan toplu ulaşım araçları türeyecek piyasada. Hem de belediye ve halk otobüslerinin aldıkları bilet ücretlerinin belki de yarı fiyatına yolcu taşımaya başlayacaklar.

Vatandaşın da işine geldiği için ihbar etmeyecek. O zaman Halk ve Belediye Otobüsleri zarar etmeyecekler mi?

Bence zam yerine iktidar partisi milletvekillerini, ulaştırma bakanını, hatta güçleri yetiyorsa yeni başbakanı sıkıştırıp ucuz mazot temin etmeleri. KDV ve ÖTV’si düşük veya 0 (sıfır) vergi. Bu konuda adım atarlarsa hem vatandaş hem de kendileri kazanır.

 

*-********

 

FIKRA:

 

KADIN KULAĞI 

Adamın biri kazada kulaklarını kaybetmiş. Araştırmaları sonucu iyi bir plastik cerrah bulmuş, ve girmiş ameliyata.
Ameliyat sonrası bandajlar açıldıktan bir süre sonra: - "Aman Allahım Doktor! Bana kadın kulakları takmışsınız!" diye bağırmaya başlamış.
- "Kulak kulaktır!" demiş Doktor... "Kadını erkeği olmaz!"
- "Yanılıyorsunuz!" demiş hasta... "Her şeyi duyuyorum ama hiçbir sey anlamıyorum!"

 

*-*******

 

ESKİŞEHİR’DEKİ BELEDİYELERDEN YARDIM BEKLİYORUM

sadi bey iyi konulara temas ediyorsunuz ,düğün salonlarının hepsi aynı ,bir yangın veya deprem olsa orada olanlar bir birini ezerek öldürür veya enkaz altında veya yanarak ölür doğru ,ama ya camileri düşün birde cuma vaktini veya terafi namazını veya kadir gecesini düşünün içeride enaz bin kişi var,ama cıkış kapısı en cok 170 cm ve bunun karşısıda ayakkabılık olunca kimse içeriden çıkamıyor ,bunu da inceleyip yazarsanız belki yeni yapılan camilerde acil boşaltma kapısı yapılır yangın kapıları gibi içeriden itince acılan dışarıdan acılmayan kapılar yapılır ,birde organize sanayi bögesinde bir kamera ile gezsenizde işçi alınaçak tabelelarını bir görüntülrseniz ,toplum için iyi olu düşüncesindeyim saygılarımla