Gündem o kadar hızlı gelişiyor ki, aslında geçen hafta yazmam gerekeni ancak bugün yazabiliyorum.
Malum geçen hafta gündeme oturan 2 ayrı gelişme vardı. Bunlardan biri Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı’nın artık aday olmayacağını deklare etmesi, bir diğeri de CHP İl Başkanı Nihat Çuhadar’ın anketten çıkan isim aday olmazsa örgüt olarak istifa ederiz söylemiydi.
İnsanlar Burhan Sakallı’nın açıklamasını genel olarak olumladı. Dik bir duruş gösterdiğini, onurlu bir davranışta bulunduğunu ve doğru bir açıklama olduğunu söylediler. Yani Sakallı’nın yaptığı açıklama Eskişehir kamuoyunda ondan beklenen bir açıklamaymış gibi karşılık buldu.
Aynı günlerde Jale Nur Süllü’nün aday adaylığı toplantısı vardı. Bu toplantıya katılan CHP İl Başkanı Nihat Çuhadar’da, toplantıda yer alan diğer CHP’liler de Genel Merkez tarafından yapılan anketin sonucunu beklediklerini ve anketten çıkan ismin arkasında duracaklarını söyledi. Bir gazeteci anketten çıkan isim aday yapılmazsa ne yaparsınız diye sorunca da örgüt olarak istifa ederiz dedi.
Bu açıklama sonrasında hedef noktası Çuhadar oldu. CHP Disiplinsiz bir parti, İl Başkanı böyle konuşmamalı, Anket mi yapılıyor sanki işin içinde başka hesaplar var tarzında bu sefer genel olarak karşılık bulmayan bir kamuoyu oluştu.
Onur, neye göre değişiyor
Çuhadar’ı sık sık eleştirmiş isimlerden biri olarak, bu noktada gösterdiği refleksi ben gayet onurlu ve yerinde bir davranış olarak algıladım. Sakallı’ya yaptığı açıklama için iltifatlar yağdıranların, iş Çuhadar olunca eleştiri oklarını saplamaları bana biraz insafsızca geldi.
Zira işin geçmişi, geneli, diğer ayrıntıları değildi ana mesele. Bence ana mesele bir örgütün sorumluluğunu taşıyan bir kişinin nasıl algılanırsa algılansın kendini feda etmeye değer bir kanaat göstermesiydi.
Çuhadar; parti içinde alınan karar gereği” Anket çok önemli, tüm arkadaşlarla anketten çıkan ismin arkasında duracağız” dedikten sonra, ya anketten çıkan aday olmaz ise? Sorusuna. Yapacak bir şey yok önümüzdeki seçimlere bakacağız mı deseydi doğru olurdu.
Ya da ne diyelim kısmet, arkasında durmak yetmedi ama İl Başkanlığı güzelmiş, gözümüzü kapar vazifemizi yaparız mı demeliydi sizce?
Velhasıl ben Sakallı’nın gösterdiği tavır ne kadar doğruysa ve gösterilmek zorundaysa, aynı şekilde Çuhadar’ın da o refleksi göstermek zorunda kaldığını ve doğru bulduğumu bir kez daha altını çizerek belirtmek isterim.
Evet CHP’ de ki anket sistemi, parti içi demokrasi anlayışı, aday belirleme yöntemleri ve zaman disiplinsiz gözüken davranışlar ve bazı etik olmayan açıklamalar yanlıştır. Ancak CHP’yi eleştirmenin verdiği dayanılmaz cazibe de haklı olan davranışları da topyekün görmezden gelmeyelim. Çünkü kimileri bir arada olmaz dese de bizim işimizin en büyük gardiyani vicdandır bana göre.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...