Görüşler
Sadrazam 1. Davut
Rektör "Davut Aydın" ile ayrı bir yakınlığımız vardır...
Bazen dimdik..
Bazen tam tersine bir yol...
"Bir bakarız, aynı istasyondayız!"
Köşemizi okuyanlar anımsayacaktır...
Anadolu üniversitesi Rektörü olduğu ilk günlerde icraatlarını ikiye ayırmıştık...
Bize göre "yamuk" gibi mi geliyor...
"Olmadı Davut!.."
İyi mi geliyor…
"Aydın Rektör..."
Bir gün olsun "alınıp", niye "Davut" ya da niye "Aydın" diye yakınmadı...
…….
Geçtiğimiz haftanın başında telefonla aramıştı:
"Biraz sonra uçağa biniyorum, İngiltere'ye gidi¬yorum" diye başladı:
"1 Şubat Cuma günü AöF'nin 30. Kuruluş yıldönümü var... İstanbul'da ve Dolmabahçe Saray’ında yapılacak, seni de bekliyorum..."
İlk bakışta güzel bir davetti ama..
Bu satırların yazarı "Çukurhisar"a bile gidemez ki, İstanbul'a yollansın...
"Hem de saraya.'.."
Acelesi olduğunu arılayınca soramadık kendisine:
"Hocam niye İstanbul? Neden sarayda?"
Bu satırları kaleme almadan önce de aradık ve sekreterine not bıraktık...
Kısacası sorumuza yanıt alamadık...
Ama bir baktık öylesine eleştirenler oldu ki, haksız da değillerdi...
"Neden İstanbul? Neden Saray?"
Hatta "Ali Baş" arkadaşımız yakıştırmış bile:
"Padişah 1. Davut Dolmabahçe’de..."
…….
Hemen biz de araştırdık ve bu işin sırrını bulduk!..
Dolmabahçe’de bu kutlama yapılırken, aynı anda da "Başbakan Tayyip Erdoğan-Fatih Altaylı" ile canlı yayın¬daydı... "Teke-Tek" konuşuyorlardı...
Hani bu program biter bitmez, Başbakan "Yan odada ne var?" diye gelebilir miydi? Ya da özel olarak "Şeref verirsiniz!" denilir miydi?
Olmadı… Denk gelmedi... Ama ya gelseydi!
"Davut, şimdiden 1. Sadrazam olurdu!"
Nasıl senaryo ama!
Yanlış anlamayın,
"sakız gibi" de dillerde
dolaşıyor... Fısıltı fazla can sıkmadan ortaya dökelim dedik... Merak ediyoruz tabii...
“Kimdir bu senaryonun yazarı?”
Bırakınız böcekler cezalarını çeksinler!
Haber tüm dünyada büyük yankı uyandırdı:
"Avustralya'da bir keçi yargıç önüne çıkarıldı..."
Suçu?
"Çağdaş Sanatlar Müzesi'nin bahçesindeki otları yemek..."
Bakalım dava nasıl ve ne zaman bitecek?
Dünyanın en uzun hayvan davalarından birine 15. asır ortalarında bakılmış...
Tam 42 yıl süren davanın sanığı bir böcek...
Böcek ölmüş dava sürmüş, karar:
"Duruşmadaki iyi halinden dolayı müebbet!"
1120 ile 1740 yılları arasında, yalnız Fransa'da 92 hayvan davasına bakılmış, davaların sonunda suçlu görülen bir inek giyotinle idam edilmiş.
1457'de "Lavengny" de bir domuz ile altı yavrusu, bir çocuğu öldürüp yemekten yargılanmış.
Dava sonunda dişi domuz suçlu görülerek ölüme mahkum edilmiş. Yavruları ise, yaşları küçük, oldukları için serbest bırakılmışlar.
1474'de "Basel" de yumurtlamakla suçlanan bir “horoz” da yargıç önüne çıkmış. Aynı yıllarda, sihirbazlar ve cadıların böyle yumurtalarla büyüler yaptıklarına ve şeytanın bu gibi yumurtaları elde etmek için cadıları kullandıklarına inanılırmış. Horoz suçlu bulunmuş, kararda horoz şekline giren bir cadı olduğu inancı savunulmuş. İnfaz yakılarak yerine getirilmiş…
Örneklerini gördünüz..
"Bir böcek, bir inek, domuz, horoz ve şimdi de bir keçi..."
Hiçbir zaman güçlüleri yargı önüne çıkarılamamış!
"Bir aslanı, bir ayıyı, bir boğayı bir fili sanık sandalyesine oturtmak mümkün mü?"
Mümkün olsa bile, dava yıllarca sürerse ülke ekonomisi beslemeye yeter mi?
En iyisi, ne suçlamak ne yargılamak..
"Bırakınız böcekler cezalarını çeksinler!”
Erdem Başçı’nın yolu…
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 2013'te ekonomimiz için "Uçaktan indik, karayoluyla gidiyoruz" demiş. Moralimiz bozuldu. En güvenli ulaşım aracından inmişiz, yollarımızın hali meydanda, trafik kurallarına pek uymayız ve kemer takmayı sevmeyiz...
Kıssa-dan
"e-reçete" uygulamasındaki aksaklıklar devam ediyormuş. Yetkililerin konuya ilişkin ve "e-devlete uygun açıklamalarını" tahmin edebiliyoruz.
"Eeeee..." ve "E olacak o kadar!"
Gani Yıldız
Günün Sözü
Ayakta ölmek dizüstü yaşamaktan daha iyidir.
Roosevelt
Günün İncisi
Deneyim sadece öğretilebilir olanı öğretir.
Aldous Huxley
Günün Balı
Kimse bizi aldatamaz, biz ancak kendi kendimizi aldatırız.
Goethe
Günün Şiiri
Tohum ekmek
Durulmuş aydınlığında göklerin
Toprak yarıldı evvela
Bu ne iştir usul usul
Aşk ile girdin toprağa
Ya sonrası amanın
Yeşil mi yeşil, sarı mı sarı
Güldürdün cümle insanları Güneş senden, yağmur senden Ekmek oldun yüzümüzden ak Uğrunda işimiz gücümüz
Seninle doğduk büyüdük
Seninle böylece hürüz
Adınla başlar da yaşamak
Bre ekmek canımızsın
Öl “desen yolunda ölürüz...
Cevdet Atmaca (Varlık-1953)
Ata'nın sözü
"Karadayı", pazartesi akşamları "atv" ekranlarında yayınlanan bir dizi... Ayakkabıcı bir baba ile oğlunun 1970'lerdeki öyküsünü konu alıyor. Dizinin son bölümünde bir mahkeme sahnesi vardı. Doğal olarak heyetin arkasındaki duvarda "Mustafa Kemal Atatürk”ün "Adalet Mülkün Temelidir" vecizesi yer alıyordu. Ancak altındaki imza karartılmıştı. Demek sözün sahibi atv'nin yayın politikasına uymuyor. Aslında bu sözü artık mahkeme duvarlarından çıkarmalı..
"Adalet iktidarın tekelindedir" yazıp altına da muhteşem şahsın imzası atılmalı...
Bu yorumu "Melih Aşık" üstat yapmış...
Aynen katılıyoruz...
Günün Olayı
İşkencenin böylesi az görülür…
Trakya'da iki günün biri sel felaketi yaşanırken, Silivri toplama kampında su kesintisi yapılıyor...
Akif Kökçe
Günün Biberi
Ocak’ta enflasyon canavarını domates, biber ve patlıcan hortlatmış.
Helal olsun hıyarlara, faturayı yine başkasına çıkarmayı başardılar!..
Fahrettin Fidan