Saadet Partisi AK Parti’nin alternatifi!

Pazar günü Saadet Partisi İl Kongresi vardı…
Birilerinin, “öldü, bitti, dağıldılar” dedikleri Saadet Partisi Kongresini bin kişilik Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde yaptı…
Yine birileri “bin kişilik Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’ni dolduramazlar” dediği salon doldu taştı, hatta merdiven boşluklarında oturdu partililer…
Bu büyük başarı…
Bu başarıdan dolayı İl Başkanı Fesih Bingöl’ü ve Odunpazarı, Tepebaşı İlçe Başkan ve teşkilatlarını da kutluyorum…
Demek ki Saadet Partisi bitmemiş, dağılmamış, dün olduğu gibi bugünde ayakta ve canlı…
Belki birileri bu canlılıktan rahatsız oldu, ama gerçeklerinde üzerini örtemezsiniz…
***
Fesih Bingöl tek İl Başkanı adayı idi…
Geçmişten gelen bir gelenek…
İki aday da çıksa, parti içerisinde yapılan mini yoklama sonucu aday sayısı bir’e indirilir…
Saadet Partisi Kongrelerinde bugüne kadar kavga-dövüş veya en küçük bir atışma dahi yaşandığını görmedim…
Bugün AK Parti Kongrelerinde de aynı sistem uygulanıyor…
Refah Partisi’nden buyana süren bir gelenek…
AK Parti’nin de kongrelerinde de patırtı gürültü, kavga dövüş yaşanmıyor…
Tekrar İl Başkanı seçilen Fesih Bingöl’ü ve yönetim kurulu üyelerini kutluyorum…
***
Partilerin büyüğü küçüğü olmaz elbette…
Ben geçtiğimiz 2014 ve 2015 seçimlerindeki aldıkları oya bakarak değerlendiriyorum…
Bu nedenle tabirimi affetsinler küçük partilerde il başkanlığı yapmak kolay değil…
Partinin binası kira ise kirasını, elektrik, su, çay v.s. gibi ihtiyaçların parasını il başkanları karşılar…
Bildiğim kadarıyla kira parası vermiyorlar…
Ancak diğer giderlerin pek çoğunu Fesih Bey kendi karşılıyor…
Ağzı iyi de laf yapıyor…
Nerede nasıl konuşulacağını iyi biliyor…
O yüzden Saadet Partisine gönül verenler kendisine il başkanlığını bırakmaması için gönülden destek veriyorlar…
“Birileri yarın parti iktidar olsun veya iktidar ortağı olsun o zaman bir değil, birkaç aday da çıkar” diye düşünüyor olabilir…
Bu Saadet Partisi ve AK Parti’nin dışındaki partilerde olur…
Saadet ve AK Parti’de bir “vefa” duygusu var…
Karşılıksız hizmet eden, gecesini gündüzüne katan isimler unutulmazlar…
***
Genel Kurula Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’da katıldı…
Temel Karamollaoğlu’da Milli Selamet Partisi’nden beri gemisini terk etmeyen isimlerden…
16, 20 ve 21. dönemlerde milletvekilliği, 1989-1995 yılları arasında Sivas Belediye Başkanlığı görevlerinde bulundu…
Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve Saadet Partisi yönetimlerinde bulundu. 1968 yılından vefatına kadar 45 yıl Necmettin Erbakan’ın yakın çalışma ekibinde yer aldı…
Pazar günü partisinin Eskişehir İl Başkanlığı seçiminde ettiği sözler kongrenin üzerinden bugün üç gün geçmesine rağmen şehirde hala konuşuluyor…
İşte o konuşmadan kısa kısa başlıklar…
*ABD’yi İsrail’i müttefik diyorlardı, ne oldu? Şimdi eleştiriyorlar, karşı çıkıyorlar. Bu lafla olmaz, icraatla olur. Bunlara karşı icraatın nedir?  Çünkü kendi kendilerini mahkûm hale getirdiler.
* Ekonomik sistem olarak faizci kapitalist sistemi seçtiler şimdi de şikâyet ediyor. Kendi politikalarından bu kadar şikayet eden başka iktidar gelmedi. Sanki iktidara da on beş yıldır kendileri yokmuş gibi konuşuyor. Dış politikada öyle eğitim çökmüş. On beş yıldır siz iktidarda şimdi ülkeyi siz bu hale getirdiniz. Kendinizi şikâyet etmeye hakkınız yok.
* Israrla Irak'a girilirken yapmayın demedik mi?  ABD bölgeyi kontrol etmek için giriyor dedik. Meclisten geçmedi. ABD askerlerine izin verirseniz yedi sülalemiz bu vebalden kurtulamazsınız dedik. Hava sahası ABD uçaklarına açıldı. Şimdi senin şikâyet etme hakkın var mı?
* Suriye'de bizzat devreye girdik. Bu Esat’la konuşalım dedik. Esatçı olduk. Onlarla birlikte siz tatil yaptınız. Kendilerine söyledik masaya oturursan bu masada çözülür dedik. ABD'nin oyununa geldiler. ABD’nin gazına gelip politika oluşturdular. Dış politikayı da ellerine yüzlerine bulaştırdılar.
*Kudüs'ü başkent ilan ettiler. Aldığı kararlar Filistinlilere destek veriyor gibi gösterirken öbür taraftan İsrail'in meşrutiyeti ilan ediliyor. Binlerce Filistin toprağı işgal edildi.
Sonuç olarak tabanı olmayan birçok parti kuruldu ve battı…
Kimileri ise sadece tabela partisi durumunda…
Tabelaları asılı ama kapısından içeri giren kimse yok veya bazılarının kapısı bile açılmıyor…
Milli Selamet, Refah Partilerinin devam olan Saadet Partisi, ama önümüzdeki ama ondan sonraki seçimlerde yeniden ayağa kalkacağına ve ülkenin yönetiminde yeniden söz sahibi olacağına çok samimi olarak inanıyorum…
Bu ne zaman olur bilemem ama bir gün gelir AK Parti dağılırsa en büyük alternatifi Saadet Partisi olur…
 
*-****
 
“Şehre zarar vermeyecek yerde olmalı”
 
Dün Eskişehir Sanayi Odası Başkan adayı Celalettin Kesikbaş’ın basın toplantısına katıldım…
Telefonuma iki kez ve mail adresime gönderilen mesajlarla basın toplantısına davet edildim…
“Davete icabet etmezsek olmaz” düşüncesiyle gittim…
Birde kafamda iki soru vardı…
Bunların cevabını merak ediyordum…
Bunları sordum…
Birincisi:  EOSB Başkanlığı Yönetimi ve Sanayi Odası,“Türkiye’nin ilk yerli otomobilini yapacak dört şirkete çağrı yaparak otomobil fabrikasını Eskişehir’e yapmaları halinde ücretsiz arsa tahsis edeceklerini kamuoyuna duyurdular. Bu konuda ciddi girişimlerde bulundular. Siz den ses seda çıkmadı. Desteklemiyor musunuz?”.
İkincisi: Eskişehir’de kurulması gündeme gelen “Termik Santral” konusunda da sessiz kaldınız. Termik Santral’in kurulmasını destekliyor musunuz?” idi…
Cevaplar şöyle oldu:
1-Otomobil fabrikasının Eskişehir’de kurulmasına destek verilmemesi demek vatan hainliği demektir. Ancak bu çağrıyı OSB değil Sanayi Odası yapmalıydı. Bu iş için Eskişehir birlikte olmalıdır. İkincisi ise tahsis edilecek arsa Hasanbey Jojistik Üssünün yanındaki arazi olmalıydı. Arabalar buradan trenlere yüklenip limanlara ulaştırılır. Trenle taşımak daha kolaydır.
2- Benim fikrim Eskişehir’e termik santral kurulmamalı. Devlet bu olmalı diyorsa da bunun Eskişehir’in dibinde olmamalı. Kente daha az zarar verecek bir yerde olmalı.”
Ben bu cevaptan şunu anladım:
“Termik Santral şehre uzak olan bir arazide yapılırsa, insanlara ve doğaya zarar vermez ise desteklerim…”
Ya siz?