Yaşamın İçinden
Politikacı ve vatandaş
Adam yolda giderken düşmüş.
Arkadan gelen yardımına koşup kaldırmış.
Düşen adam teşekkür etmiş kendisine:
“Sizin bu iyiliğinize nasıl karşılık verebilirim?”
Meğer adam politikacıymış.
Demiş ki:
“İlk seçimde oyunuzu bizim partiye verirseniz ödeşmiş oluruz.”
Düşen adam birden bozulmuş:
“Beyefendi yanılıyorsunuz”demiş:
“Ben düşünce yere kıçımı vurdum, başımı değil.”
--//--
İlginç ki, nasıl?
Sağlık emekçileri birbirini suçlamaya devam ediyorlar.
Aynı şekilde.
Memur Sen de suçlananlar arasında.
Baştan söylemiştim.
Çünkü Memur Sen’in iktidara biat ettiğini bilmeyen yoktu.
Tıpkı Öğretmen sendikaları gibi.
Parçala böl yönet, zihniyetinin sonu bu işte.
İlki yüzde 4, sonra bir yüzde 4 daha.
Ne derler bunun adına?
--//--.
Bir yerel seçimde üstad Hasan Pulur’a sormuşlardı:
“Oyunu kime vereceksin?”
Sayın Pulur saymıştı:
“Bodrumda olsam şuna. Marmaris’te olsam buna. İzmir’de olsam v.s..”
Ardından da eklemişti:
“Eskişehir’de olsam Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e verirdim”
Sonra ne olmuştu biliyor musunuz?
Köşe yazımdan “ Pulur’un Eskişehir’de olsaydım” sözü çıkarılmıştı.
Unutmuyorum.
Görevli arkadaşa “Yaptığının sansür olduğunu. Yazıda imzamın bulunduğunu yaptığının basın ilkelerine ters olduğunu “Sert biçimde anlatmıştım.
Patron aramıştı sonra ve demişti ki:
“Haberim var. Genel yayın müdürü çıkaralım dedi çıkardık. Seçim sonuna kadar yazmıyorsun. Ücretli izinlisin?”
--//--
Uzatmak istemiyorum.
Herkes yaşıyor çünkü.
Yüze karşı başka, arkadan başka konuşanların sayısı giderek artıyor.
Geçenlerde gördük..
Gazetecilere “tasmalı”dendi.
Hiçbir gazeteciden çıt çıkmadı.
FB Kalecisi Volkan deyince vurhaa.
Başbakan deyince “çok güzel ve muhteşem”
Oh ne ala memleket değil mi?
1 Haziran 2012-05-31
Günlerin getirdiği
Daha çok tartışacağız galiba?
Demiryolunun yeraltına alınma işi bir türlü sonuçlanmadı. Muttalıp köprüsüne gelip dayanan çalışma, yaklaşık 6 yıldır ağır aksak sürüyor. Demiryolunun nerede yeraltına ineceği belli olmadığı için de “ Gar Binasına” yer tespiti yapılamıyor. Şimdilik üç yer var gar binası için. Şimdi ki yeri, Enveriye, Şeker Fabrikası’nın yanında ki arazi. Dikkat ediyorum. Yeni gar için ne zaman tartışma açılsa , Eskişehir Milletvekili Salih Koca konuşuyor. Çok ilginç sayın Koca son günlerde gar binası için kesin konuşamaz oldu. Yorumlarında bilinenlerin dışına çıkamıyor. Şura olursa buraya. Bura olursa şuraya. Daha önce Prof. Dr. Nabi Avcı temkinli konuşmuş “Teknik nereye gerekiyorsa oraya olur” demişti. Ama şimdi sayın Koca bilinenleri tekrarlamaya başladığına göre, verilmiş bir karar yok. Durum onu gösteriyor ki, Ankara-İstanbul demiryolunun açılmasını bekleyecek olay. Muttalıp Caddesi’nde ağır aksak süren çalışmalar da buna bağlı olarak bunun için bekletiliyor.
CHP’den ses yok
Önceki gün bir okurum “Kongreleri tamamlayan CHP’de neler oluyor?”diye sordu. Gerçekten de doğru. Memur ve emekli maaş zamları tartışılıyor. Kadınlar yürüyor. Sivil toplum örgütleri kaynıyor. Kamu emekçileri ayakta. Ama nedense CHP’de ses yok. Bazıları gibi onlarda bekliyor. Dün CHP’nin il yönetimine seçilen Tepebaşı Belediye Meclis üyesi Beysun Doğan’a “ Görev dağlımı yapıldı mı? . Toplantı oldu mu”diye sorduğumda “ Telefon geldi. Pazartesi günü toplantı yapacağız” dedi. Hatırlarsınız. Erman Gölet Başkanlığı’nda ki yeni yönetimde yer alan Nihat Çuhadar, Beysun Doğan, Fisun Şenis ve Yücel Yenilmez için tartışmalar sürüyor. Kongrenin yapıldığı gece sabaha kadar listeler üzerinde oynandığını söyleyen Erman Gölet’e yakın çevreler Tepebaşı Belediye Meclis Üyeleri Doğan ve Şenis ile Yücel Yenilmez’in listeye nasıl alındığını yorumluyorlar. Kim söyledi? Ne için söyledi? Bilen yok. Dahası Erman Gölet’in listesinde olduğu söylenen Mete Yılmaz’ın kimin ya da kimlerin bastırması ile silindiği de farklı tartışmalarla gündemin tartışılan bir başka maddesi oluyor. Şimdi sıra Erman Gölet’in yönetimde yapacağı görev bölümünde. Bu konuda da tartışmalar sürecek mi? Yoksa, CHP Eskişehir’de yeni tartışmalar başlayacak mı?.
Vatandaş soruyor
Peki bizi kim koruyacak?
Örgütlü kamu çalışanlarının maaş zamları aylardır tartışılıyor. Zamlar için hükümet ile örgüt temsilcileri aynı masaya oturuyordu.Yazılı ve görsel basında günlerce izlendi bu görüşmeler. Bir yanda hükümet temsilcisi. Diğer yanda örgüt. Sonunda yüzde 3.5 zam çıktı bu görüşmelerden. Kabul edilmeyince de, hakem heyetine havale edildi. Ve gördük. Hakem heyeti kamu çalışanlarına birinci yılın maaşını belirledi.
Dün yukarıya aldığım toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin görüşmeleri bir okurumla konuştu. Bu okurum kahvede garson olarak çalıştığını belirterek şöyle konuştu “Memurlara az çok bir şeyler verileceğini okuduk. Peki bizim hakkımızı kim koruyacak. Bize kim maaş artışı verilmesini isteyecek? Vekillerimiz. Benim gibi sosyal güvencesi olmayan binlerce kişi için bir şey yapamazlar mı? Asgari ücretin bile altında olan bir garibanlar ne yapacağız?”
Evet. Durum gerçekten içler acısı. Okurumuza teşekkür ediyor, söylediklerini aynen alıyoruz köşemize.
-------------------------------------------------------------------------
--. .